Cumhurbaşkanı korunuyor mu?

A -
A +
Darbeciler pes mi etti? FETÖ, iddialarından vaz mı geçti? Tabii ki hayır. FETÖ maşasını kullanan üst akıl vazgeçmediği sürece onlar hainliklerinden vazgeçmeyeceklerdir. 17 Aralık’ta başarısız olmalarına rağmen 25 Aralık darbe girişimini denemekten vazgeçmediler. Emir verenler şizofrenik, emir alanlar robotvari ruh hâline sahip oldukları için vazgeçmiyor bunlar. Şimdi de vazgeçmeyecekler.
              ***
Uykudaki kripto FETÖ mensuplarını uyandırıp suikastlar düzenleyecekler. Bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanı’nın fiziki güvenliği çok önem kazanıyor. Sayın Erdoğan’ın güvenliğinden sorumlu Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nın darbede kullanıldığını unutmayalım ki biliyoruz. Yakın güvenliğinden sorumlu yaverlerin FETÖ üyesi olduğu söyleniyor. Yani Sayın Cumhurbaşkanı’nı Allah korumuş. Ülkemizde kaos, kargaşa çıkarmak ve ülkeyi iç savaşa sürüklemek isteyen üst akıl bu çeteyi kullanarak Sayın Cumhurbaşkanı’na zarar vermeye çalışacaktır. Bu maksatla robotlarını harekete geçirecektir. En önemli tehlike budur. Her türlü imkân kullanılarak Sayın Cumhurbaşkanı’nın fiziki güvenliği eksiksiz alınmalıdır. Hem FETÖ hem de patronları üst akıl; Sayın Recep Tayyip Erdoğan sağ ve ayakta olduğu sürece hedeflerine ulaşamayacaklarını biliyorlar. Güvenlik bürokrasisi ve istihbarat birimleri bu konuyu enine boyuna incelemeli ve gereken tüm tedbirleri almalıdır. “Biz söyledik Sayın Cumhurbaşkanı bizi dinlemedi, dinletemedik” gibi sözlerin kıymeti yok. Böyle bir mazeret istemiyoruz. Cumhurbaşkanı’nın alışkanlıkları, hassasiyetleri belli. Her hâl ve şartta adam gibi korunacak. En ufak bir boşluk bırakılmamalı.
              ***
FETÖ devletin bağırsaklarını temizlemesi sonucu işten atılan, suç işleyip cezaevine giren ve hâlâ akıllanmayıp bu çetenin peşinden gidenleri organize edip silahlandırarak bir şeyler yaptırmayı deneyebilir. Cezaevlerinde PKK ile iş birliği yaparak isyanlar başlatabilir.
              ***
FETÖ uluslararası arenada derin ilişkilerini kullanarak Türkiye aleyhinde etkin bir kara propaganda faaliyet başlattı zaten. Bunu daha da hızlandıracak. Darbeye kalkışan ve onlara destek verenlere karşı sürdürülen adli süreçleri istismar edip insan hakları ihlalleri konusunda Türkiye’yi baskı altına aldırmaya çalışacaktır. Özellikle etkili oldukları ABD ve AB kurumlarında Türkiye aleyhine etkili bir algı oluşturacaklardır.
              ***
Ne mi yapalım? Ne yapıp edip çete başının iadesini sağlayalım ve adalete teslim edelim. Bu acımasız çetenin bir üyesini bile devlet kurumlarında barındırmayalım. Hepsini titiz bir çalışmayla devlet kurumlarından temizleyelim. Bunlardan gerçekten pişman olanları rehabilite edip kazanalım. Kendi vatandaşını, ülkemizin Meclisini ve stratejik kurumlarını milletin silahları ile bombalayan; onlara talimat veren ve yaptığını kutsayan herkesten adalet hesap sorsun. Bu hesap sorulurken titiz davranılsın ancak suçlunun yanında suçsuz da mağdur olmasın. 
              ***
Gözetim altına alınanlara, tutuklananlara “Yakınım, iyi tanırım. Böyle bir şey yapmaz” diyerek kimse müdahale etmeye kalkmasın.  Unutmayın, "8 yıldır evladımdan daha yakın ve yanımda çalışıyor” denilen emir subayı hain FETÖ’cü çıktı. Kardeşinize bile FETÖ’cülük konusunda kefil olmayın. Bırakın adalet araştırsın. Suçu, günahı yoksa, verilmeyecek bir hesap yoksa en fazla iki üç ay sonra aklanır, döner gelir. Bundan emin olun. 
              ***
Bu haysiyetsiz hain çete mensuplarının tümü devletten temizlenip atılmadan; konuya ilişkin adli süreç sonuçlanmadan meydanlardaki demokrasi nöbeti bitirilmemelidir. Bu darbeyi önleyen, başarısız kılan birinci güç yüce Rabbimiz, ikinci en önemli etken halkın seçtiği Cumhurbaşkanı’nın siyasi liderlik becerisi, üçüncü engelleyici güç ise Erdoğan’ın çağrısı ile sokağa dökülüp sivil mukavemeti başlatan millettir.
Darbeye karşı emniyet güçlerinin, TSK personelinin, basının, siyasi partilerin direnişi diğer yan faktörler. Ama Rabbimin yardımı ile darbeyi boşa çıkaran asıl güç Sayın Tayyip Erdoğan ve Millettir. 
15 Temmuz gecesi AK Parti il, ilçe ve mahalle teşkilatları da tarih yazdı. Gece 22.30’dan itibaren akın akın darbecilerin üzerine yürüyüp her yeri kilitlediler. Sivil mukavemetin ilk kıvılcımını çaktılar. Tebrik ediyoruz kendilerini, o gece Ankara’da Ankara AK Parti teşkilatı destan yazdı. Hain darbe kalkışmasına karşı koyan millet o olaylarda 249 şehit verdi bu şehitlerimizin 164’ü Ankara’dan. Ankara AK Parti İl Teşkilatı ise 19 şehit verdi. Bu şehitler yönetim kurulu üyesi ve mahalle temsilcisi. Bu rakamlar açıkça gösteriyor ki darbeyi millet engelledi. Millet olarak o gece iyi bir demokrasi sınavı verdik.
Diğer taraftan o gece haberi alır almaz TBMM çatısı altına koşarak gidip darbeye meydan okuyan vekilleri tebrik ediyorum. Ankara’da olup da o gece Meclise gelmeyenleri de herkes not etsin. O gece olup bitenlerle gurur duyalım. Ancak bir şeye çok üzüldüm; Sayın Başbakan ve Sayın Cumhurbaşkanı yayına bağlanıp açıklama yapana kadar bazı mangal yürekli siyasetçiler hariç çoğu siyasetçiyi yayına alamadık. Ya telefonumuza çıkmadılar ya da ‘henüz bir şeyden haberimiz yok ‘dediler. Özellikle iktidar partisi bu durumu da bir yerlere not etmelidir. Cumhurbaşkanımızın yayına bağlandığı ana kadar tepkisini dile getirenleri-cesurca darbeye karşı çıkanları kutluyorum.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.