‘Yenikapı ruhu’nu ve yeni süreci devam ettirmeliyiz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında başlayan ve pazar günü Yenikapı’da yapılan mitingle zirveye ulaşan birlik ve beraberlik ruhunun devam etmesi gerektiğini söyledi. ABD yönetimine de seslenen Erdoğan, Türk halkının haykırışını duyarak Fethullah Gülen’i bir an önce Türkiye’ye teslim etmeleri çağrısında bulundu. Cumhurbaşkanı, Rusya ziyaretinden dönüşünde uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplandırdı: 

- Rusya ile 24 Kasım öncesine dönebilecek miyiz?

Temennimiz 24 Kasım öncesine dönmek değil, ilişkilerimizi çok daha ileri noktaya taşımak. Benim de Sayın Putin’in de temennisi bu. Bu ziyaretin, bir milat olduğuna inanıyorum. Yüksek Düzeyli Stratejik Konseyi’ni yeniden başlatmaya karar verdik. Bu yılın toplantısını aralık ayında St. Petersburg’da, önümüzdeki yılın toplantısını da daha sonra belirleyeceğimiz bir tarihte yapmayı kararlaştırdık. Bu seyahatin önemli başlıklarından biri de Akkuyu Nükleer Enerji Santralimizdi. Akkuyu Nükleer Enerji Santrali’ni “Stratejik Yatırımlar” arasına aldık. Türk Akımı projesiyle alakalı olarak da kendilerine, “Kendi topraklarımızın üzerindeki yatırımı 50-50 yapalım” dedik. Bu konuda da bir sıkıntı yok gibi. Bir diğer konu da savunma sanayinde işbirliği. Savunma Sanayii Müsteşarımıza, “görüşmeleri hızlandırın” talimatı verdim. Bir diğer konu “Ortak Yatırım Fonu” kurulması. Rusya’da böyle bir fon var, ancak bizde yoktu. Şimdi bununla ilgili adım atılacak. Ayrıca Türkiye-Rusya-Azerbaycan arasında üçlü mekanizma kurulacak. Bu üçlü mekanizma, bölgedeki siyasi birçok gelişmeleri yerinde, yakından takip edecek.

RUSYA İLE ‘SURİYE ÇALIŞMA HEYETİ’

Bir diğer konu Suriye.  Sayın Putin’le uzun uzadıya baş başa görüştük. Kendilerine “Size üçlü heyet gönderelim, heyetin içinde istihbarat, asker, diplomat olsun. Üçlü heyete karşı siz de bunların karşıtını koymak suretiyle, hemen yoğun bir çalışma başlasın” dedik. Heyetimizi hemen göndereceğiz, perşembe günü karşılıklı oturup bir görüşme yapacaklar. Suriye ile ilgili sürecin altyapı hazırlıklarını bu arkadaşlarımız belli bir noktaya getirmiş olacak. Halep’in insani yardım noktasında sıkıntıları var. Ona yönelik açılan koridorlar var. Bu koridorlar insani yardıma mı yöneliktir yoksa farklı bazı hedeflere mi yöneliktir? Bunları da arkadaşlarımız çalışmalarıyla ortaya koyacaklar.

- Türkiye-Rusya yakınlaşması, iki ülkenin Suriye’deki pozisyonunda bir değişikliğe yok açar mı?

Şimdi açık konuşmak lazım, Kuzey Suriye’de belli bir yapılanmanın endişesini taşıyoruz. Bu açıdan atılacak adımlar önemli. Tabii burayı dünyadaki gelişmelerden bağımsız olarak göremeyiz. ABD’deki seçime varıncaya kadar bu işte alakası var. Bunlar çok önemli. Dolayısıyla Moskova’da heyetlerimizin yapacakları çalışma çok önemli. Bu bizim çalışmalarımız için de bir alt yapı oluşturacaktır.

O PİLOTLARLA İLGİLİ KARARI YARGI VERECEK

- Rus uçağını düşüren pilotların FETÖ’yle bağlantılı oldukları yönündeki iddialar için ne düşünüyorsunuz?

Darbe teşebbüsü sonrasında, içeri alınanlar arasında malum o pilotlardan da var. Yargı bu konuyla ilgili ne bir karar verecek veya ne gibi ipuçları yakalayacak onu bilemem. Tüm bunlar ancak yargı süreci neticesinde ortaya çıkacak. Bir de, düşen uçağın pilotunun Suriye tarafında öldürülmesi hadisesi var.  Pilotu öldürdüğü iddia edilen Türk vatandaşı da şu anda başka bir davadan mahkum. Rus pilotu öldürdüğü iddiasıyla hakkında açılan soruşturma da devam ediyor. Konuyu takip ediyoruz. Bunları da açık olarak kendileriyle konuştuk.

Rusya’nın neden hava sahası ihlali yaptığına ilişkin bir açıklama geldi mi? 
İhlali kabul etmiyorlar. Yani ‘birinci uçak hava sahası ihlali yaptı, ama ikincisi hava sahası ihlali yapmadı’ diyorlar. İkinci uçağın, Suriye hava sahasında vurulduğunu iddia ediyorlar. Bununla ilgili olarak da bizdeki tüm radar görüntülerini göndereceğiz.

- Putin, 15 Temmuz’da yaşanan olayla ilgili size ne sordu?

Darbeyle ilgili konuda beni hemen ertesi gün zaten aramıştı. Orada duygusaldı da diyebilirim. Darbe ile ilgili değerlendirmesinde ve anında buna karşı tepkilerini koyduklarını ifade etti. “Bu konu ile ilgili olarak, böyle bir şeyi tasvip etmemiz kesinlikle mümkün değildi. Nedir, nasıl oldu, bunları sormadan, hemen sizi aramak durumundaydık. Çünkü öyle veya böyle, aramızdaki dostluğumuz bunu gerektirirdi. Biz de bunun gereğini yaptık” dedi.

RUBLE İLE TİCARET YAPABİLİRİZ

- Bu ziyaretin, dış politika da dâhil olmak üzere, Türkiye açısından ne gibi yansımaları olacak?

Elbette olumlu yansımaları olacak. Malum, dolar 3 liranın altına düştü. Sadece seyahatten dolayı oldu bu. Biz bugün bir şey konuştuk, dedik ki alışverişleri Ruble ile ve Türk lirası ile yaparsak daha da yararlı olur. Öyle bir durumda mesela dolar daha da düşer. Döviz baskısından, kur baskısından kurtulmuş oluruz. Hem Rusya kazanacak hem biz kazanacağız. Onun için bu çok önemli.

PYD’YE BAKIŞIMIZ RUSYA İLE AYNI

- PYD noktasında Rusya ile Türkiye’nin bakış açısında çok büyük farklılıklar var mı?

PYD konusunda, YPG konusunda örtüşüyor. Biz Moskova’da ofis açmaları meselesini de gündeme getirdik. Onun PYD ile alakası olmadığından, onun bir sivil toplum kuruluşu olduğundan söz ettiler. Sayın Putin, bu sayede en azından konudan haberdar oldu. Bunu ilk defa bizden duyduğunu söyledi. Elimizde resimler vardı, kendilerine gösterdik. Konuyu yakından takip edeceklerini söylediler.

- ‘Yenikapı’da HDP ayağı eksikti’ eleştirilerine ne cevap veriyorsunuz?

Darbeciler ile teröristleri birbirinden ayırmıyorum. Benim için darbeci neyse terörist de odur. Ve şu andaki teröristler, darbecilerle omuz omuza iş birliği halinde çalışıyor. Kaçanların bazılarının Kandil’e gittikleri söyleniyor. FETÖ ile bağlantılı biri de Kuzey Irak’ta yakalandı. Bahsettiğiniz partinin neyin uzantısı olduğu da malum. Benim Kürt kardeşlerimi sokağa dökeceksin, sokağa döktükten sonra 53 tane benim Kürt kardeşim öldürülecek. Biz bu kadar geniş mideli olamayız. Bunun hesabını biz onların ailelerine veremeyiz. Yasin Börü’nün annesi aynen bana şunu söyledi: “Yasin’im katili de affedilecek mi?.. Ne yaparım onun karşısında?

ŞEHİTLERİMİZİN RUHU BİRLEŞTİRDİ

- “Cumhurbaşkanı’nın tavrı, Yenikapı ruhuyla oluşan sürecin devamında daha belirleyici olacaktır” gibi bir anlayış var. Buna katılıyor musunuz?

Halkın kahir ekseriyeti öyle görüyor, ama siyasi kadrolar, Cumhurbaşkanının rolünü pek de öyle görmüyor maalesef. Yenikapı olayı farklı bir olay, farklı bir konsept olarak gelişti. Hakikaten şehitlerimizin ruhu orada bizlerin bir araya gelmesini sağladı. Bambaşka bir ruh o. Temennim o dur ki dedikleriniz, aynıyla tecelli etsin, bu ruh muhafaza edilsin.

- Amerikan toplumu ya da yönetimi, Yenikapı’nın görüntüsünü anlamış mıdır?

Bunu zaman gösterecek. ABD’nin, Türk halkının haykırışını duymasını ve bu zatı (Gülen) bir an önce Türkiye’ye teslim etmesini bekliyoruz. Kendilerine iadeyle ilgili dosyalar gönderildi. ‘85 koliyi okumak kolay olmadı’ gibi bir bahane ileri sürmezler inşallah.

- Bir taraftan Devlet Denetleme Kurulu’yla (DDK), bir taraftan Meclis araştırma komisyonlarıyla karanlık noktaları ortaya çıkarmak için özel bir çaba sarf edilecek mi?

Komisyonlardan pek bir şey çıkacağına inanmıyorum. Bu işin en ideali, vatandaşların FETÖ denilen bu yapılanma ile ilgili bilgileri ilgili makamlarla paylaşmaktan çekinmemesidir. Emniyete bildirmeleri lazım. Savcılara bildirmeleri lazım. Mesela 15 Temmuz gecesi olan hadise. İsmi Adil olan şahsı kastediyorum. İsmi Adil de kendisi adil değil. Bakın onu kaçıran gazeteci bizim apartmanda oturuyormuş. Komşumuz yani. Görünürde bize saygıda hiç kusur etmezdi. Şimdi Adil denilen o şahsı kaçıran adam olduğu ortaya çıktı. Bunların hepsi karaktersiz.

- 17/25 Aralık’tan önceki dönemde bir çok kişi FETÖ mağduru oldu. Bunlarla ilgili herhangi bir düzenleme düşünülüyor mu?

Hükümetimizin, geriye kabul gibi bir çalışmasının olacağını arkadaşlardan duyduk. Üzerinde çalışılıyor. Özellikle silahlı kuvvetlerle ilgili bir çalışma var.

"FETÖ-PKK İHANET NÖBETÇİLERİ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, demokrasi nöbetlerinin son gecesinde Külliye’nin önünde toplanan binlerce vatandaşa seslenerek özetle şunları söyledi:

15 Temmuz gecesi bu millet sadece FETÖ’ye değil, benzer heveslere sahip herkese mesajını net olarak vermiştir. Onlar o gece her şeyi ince ince düşünüp planlamışlardı. Ama hesap etmedikleri bir şey vardı. Onlar bu milletin karşılarına dikilip tankın paletleri altına yatacağını, üstüne çıkacağını hesap etmemişlerdi. Onlar Ömer Halisdemir gibi bir vatan evladının çıkıp kendilerini alınlarının ortasından vuracağına ihtimal vermemişlerdi. Onlar bu milletin silahlarını bu millete çevirecek kadar alçaktır. Bugün Şırnak’ta, Mardin’de şehitlerimiz var. İhanet nöbetini FETÖ bırakıyor, PKK devralıyor. O bırakıyor DAEŞ devralıyor. Biliyoruz ki bunların cibilliyetinin, karakterinin gereği bu. Onlar da bunun gereğini yapıyor. Onlar ihanet nöbetlerinde birer ikişer geberecekler, biz şehadet arzusuyla yolumuza devam edeceğiz. Pazar günü Yenikapı’da 21. asrın yeni kapısını açtık. Demokrasinin yeni kapısını açtık. Nöbetler artık belli saatlerde belli yerlerde değil, her an her yerde olacaktır. Vatanın her köşesinde demokrasimize sahip çıkacağız. Nöbetleri gönül dünyamızda tutacağız. Siz tarih yazdınız. Rabbim sizden razı olsun.

"DOKUNULMAZLIK KALDIRILDIYSA GEREĞİ YAPILMALI"

“FETÖ’yle mücadele sürerken, siyasiler konusunda, dokunulmazlıklar da kalkmışken herhangi bir operasyon gündemde olacak mı?” sorusuna da Erdoğan şöyle cevap verdi: “Benim dokunulmazlıklar konusundaki yaklaşımım bazı dostlarla, yani siyasilerle çelişiyor. Dokunulmazlığı niye kaldırdık? Kaldırdıysak, gereği neyse bunu yapmak gerekiyor bir defa. Adımlarımızı gecikmeden atmamız lazım. Tabii 15 Temmuz süreci de, atılması gereken adımları geciktirmiş olabilir. Yoğun bir mesai var şu an  yargıda.”

"TEK TİPÇİLİKTEN ÇIKMAMIZ LAZIM"

Erdoğan, askerî liselerin kapatılmasını eleştiren eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a tepki gösterdi. Cumhurbaşkanı, “Gerek İlker Paşa’nın gerek Edip Paşa’nın askerî liselerin kapatılmasını doğru bulmadıklarına dair yaptıkları açıklamayı doğru bulmuyorum. Kusura bakmasınlar da şu anda bu darbeyi yapanlar kimler? Askerî liselerden gelenler değil mi? Oralardan mezun olanlar değil mi? Silme oradan geldiler. Niçin biz askerî liseleri bu kadar abartıyoruz ki şu anda? Hulusi Paşa düz lise mezunu. Necdet Özel Paşa düz liseden geldi. Demek ki oluyormuş. Tek tipçilikten bir çıkalım”

"ETÜTMERKEZLERİ DE KAPANACAK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ’nün dershanelerin kapatılmasının ardından etüt merkezleri yapmaya başladığına dikkat çekerek buraların da kapatılması talimatı verdiğini söyledi. Erdoğan, “Bunlar eğitimi sadece kendileri için finans kaynağı olarak görüyorlar. ABD’de Charter School’lardan yıllık gelirleri asgari 250 ila 300 milyon dolar. Türkiye’de bunların çıldırdığı nokta neresi oldu? Dershanelerin kapatılması. Nasıl hopladılar? Yalnız şöyle bir şey daha var. Bunlar kurs, etüt merkezi yapıyorlar. İsmet Bey’e söyledim. Etüt merkezlerini de süratle kapatmamız lazım dedim. Çünkü bu yarın aynen dershanenin gördüğü işi görecek” dedi.