Türkiye bildiğini okur…
31 Ağustos 2016 02:00
Birileri; ‘Ulusal güvenliğimiz tehlikede’ diye ta Amerika’dan, Londra’dan çıkıp Afganistan, Pakistan, Irak ve Suriye’ye gelip güvenliklerini tehdit eden terör örgütlerine karşı operasyon yapıyorlar. El Kaide, El Nusra ve DAEŞ’e girişilen operasyonlar ABD’nin ve Batı dünyasının örgütlerin bulunduğu coğrafyadan başlayarak ülke güvenliğini uzaktan sağlama stratejisinin bir sonucu. ABD’ye yapılan 11 Eylül saldırısından sonra güvenlik önlemleri ve ulusal güvenlik, tehdidin bulunduğu yerden başlayarak alınan tedbirlerle sağlanıyor.
***
Bunu kendine hak gören ve adını da ‘küresel terörle mücadele’ olarak koyan ABD ve AB’nin; Türkiye’yi DAEŞ ve YPG’ye müdahale konusunda anlaması gerekmez mi? Sınırımızın dibine yerleşip oradan ülkemizin millî güvenliğini ve vatandaşlarımızın can güvenliğini tehdit eden bu yapılara seyirci kalmamızı kim isteyebilir? Kimse…
***
PKK-YPG birlikteliği ile Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunda el yapımı patlayıcılarla, bomba yüklü araçlar patlatılarak sivillerin de dahil olduğu cinayetler işlenmiş, işlenmeye devam edilmektedir. Gerçekler bu kadar açıkken PKK-YPG ilişkisini, ortak hareket ettiklerini inkâr eden, görmezlikten gelen devletler Türkiye’ye karşı iyi niyetli değillerdir. Dünyanın gözü önünde cereyan eden herkesin gördüğü, bildiği bu birlikteliğe gözleri kapatmak açıkçası haksızlıktır.
***
Türkiye; Suriye’de PKK’nın kolu olan YPG’ye müdahale eder etmez PKK yurt içi saldırılarını artırmış, bazı ahlaksız HDP’li yöneticiler de Türkiye’yi 6-8 Ekim Kobani kalkışması gibi bir kalkışma ile tehdit etmişlerdir. Yani HDP-PKK-YPG-PYD aynı şeylerdir. YPG tıpkı ülkemize saldıran PKK gibi Türkiye’nin ulusal güvenliğini tehdit eden bir terör örgütüdür. DAEŞ’le mücadele maskesi altında Kuzey Suriye’nin tamamını ele geçirerek Suriye’nin kuzeyinde bir PKK devleti kurma çabası içindedir. Türkiye böyle bir yapının oluşturulmasına kayıtsız kalırsa komşusu PKK olur ve bu durum Türkiye için ciddi bir ulusal güvenlik sorunu oluşturur.
***
Aynı şekilde daha Gaziantep patlamasının dumanları tüterken DAEŞ denilen cani örgüt Türkiye’ye havan ve roket mermileri atarak ulusal güvenliğimizi tehdit etmeyi sürdürmektedir. Türkiye 911 kilometrelik Suriye sınırında bir PKK devleti kurulmasını engellemek ve sınırlarını tehdit eden PYD/YPG ve DAEŞ terör örgütlerini doğal olarak tehdit olmaktan çıkarmak istemektedir. Bu maksatla Cerablus’a Fırak Kalkanı harekâtını icra etmektedir.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan, harekât için "DAEŞ, PKK ve YPG terör örgütleri vatandaşlarımız için bir tehdit olmaktan çıkarılana kadar devam edecektir” dedi. Yani DAEŞ sınırlarımızdan sökülüp atılacak; YPG Fırat’ın doğusuna çekilecek ve YPG, PKK’ya destek veremeyecek hâle gelene kadar Türkiye bölgede olacaktır. ABD’nin ve Batı’nın bunu anlayabilmesi gerekir. Onların ulusal güvenlik kaygılarını biz anlıyoruz, onların da bizim kaygılarımızı anlamalarını istiyoruz.
***
Eğer Amerikalılar sahada DAEŞ’e karşı kullandıkları YPG’ye Türkiye’nin müdahalesini istemiyorlarsa acilen iki şey yapacaklar. İlk olarak defalarca söz verdikleri gibi kıvırtmadan YPG’nin tüm unsurlarını Fırat’ın doğusuna çekecekler, ikinci adım olarak Fırat’ın doğusundan veya herhangi bir yerden YPG’nin PKK’ya yardım etmesine, destek vermesine asla ve kata izin vermeyecekler. Bu iki şartı ABD sağlarsa Türkiye PYD/YPG’yi vurmaz. Obama’nın DAEŞ’le mücadele özel temsilcisi “DAEŞ’in olmadığı yerdeki çatışmalar kabul edilemez” demiş. Yani “YPG’ye müdahale etmeyin” demeye getiriyor.
Bunu kendine hak gören ve adını da ‘küresel terörle mücadele’ olarak koyan ABD ve AB’nin; Türkiye’yi DAEŞ ve YPG’ye müdahale konusunda anlaması gerekmez mi? Sınırımızın dibine yerleşip oradan ülkemizin millî güvenliğini ve vatandaşlarımızın can güvenliğini tehdit eden bu yapılara seyirci kalmamızı kim isteyebilir? Kimse…
***
PKK-YPG birlikteliği ile Türkiye’nin doğu ve güneydoğusunda el yapımı patlayıcılarla, bomba yüklü araçlar patlatılarak sivillerin de dahil olduğu cinayetler işlenmiş, işlenmeye devam edilmektedir. Gerçekler bu kadar açıkken PKK-YPG ilişkisini, ortak hareket ettiklerini inkâr eden, görmezlikten gelen devletler Türkiye’ye karşı iyi niyetli değillerdir. Dünyanın gözü önünde cereyan eden herkesin gördüğü, bildiği bu birlikteliğe gözleri kapatmak açıkçası haksızlıktır.
***
Türkiye; Suriye’de PKK’nın kolu olan YPG’ye müdahale eder etmez PKK yurt içi saldırılarını artırmış, bazı ahlaksız HDP’li yöneticiler de Türkiye’yi 6-8 Ekim Kobani kalkışması gibi bir kalkışma ile tehdit etmişlerdir. Yani HDP-PKK-YPG-PYD aynı şeylerdir. YPG tıpkı ülkemize saldıran PKK gibi Türkiye’nin ulusal güvenliğini tehdit eden bir terör örgütüdür. DAEŞ’le mücadele maskesi altında Kuzey Suriye’nin tamamını ele geçirerek Suriye’nin kuzeyinde bir PKK devleti kurma çabası içindedir. Türkiye böyle bir yapının oluşturulmasına kayıtsız kalırsa komşusu PKK olur ve bu durum Türkiye için ciddi bir ulusal güvenlik sorunu oluşturur.
***
Aynı şekilde daha Gaziantep patlamasının dumanları tüterken DAEŞ denilen cani örgüt Türkiye’ye havan ve roket mermileri atarak ulusal güvenliğimizi tehdit etmeyi sürdürmektedir. Türkiye 911 kilometrelik Suriye sınırında bir PKK devleti kurulmasını engellemek ve sınırlarını tehdit eden PYD/YPG ve DAEŞ terör örgütlerini doğal olarak tehdit olmaktan çıkarmak istemektedir. Bu maksatla Cerablus’a Fırak Kalkanı harekâtını icra etmektedir.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan, harekât için "DAEŞ, PKK ve YPG terör örgütleri vatandaşlarımız için bir tehdit olmaktan çıkarılana kadar devam edecektir” dedi. Yani DAEŞ sınırlarımızdan sökülüp atılacak; YPG Fırat’ın doğusuna çekilecek ve YPG, PKK’ya destek veremeyecek hâle gelene kadar Türkiye bölgede olacaktır. ABD’nin ve Batı’nın bunu anlayabilmesi gerekir. Onların ulusal güvenlik kaygılarını biz anlıyoruz, onların da bizim kaygılarımızı anlamalarını istiyoruz.
***
Eğer Amerikalılar sahada DAEŞ’e karşı kullandıkları YPG’ye Türkiye’nin müdahalesini istemiyorlarsa acilen iki şey yapacaklar. İlk olarak defalarca söz verdikleri gibi kıvırtmadan YPG’nin tüm unsurlarını Fırat’ın doğusuna çekecekler, ikinci adım olarak Fırat’ın doğusundan veya herhangi bir yerden YPG’nin PKK’ya yardım etmesine, destek vermesine asla ve kata izin vermeyecekler. Bu iki şartı ABD sağlarsa Türkiye PYD/YPG’yi vurmaz. Obama’nın DAEŞ’le mücadele özel temsilcisi “DAEŞ’in olmadığı yerdeki çatışmalar kabul edilemez” demiş. Yani “YPG’ye müdahale etmeyin” demeye getiriyor.
***
Onlar ne derse desin. Türkiye hem YPG’ye hem de DAEŞ’e müdahale etmek zorunda. Bu iki terör örgütü de bizim ulusal güvenliğimizi tehdit ediyor, biri kendi bizzat cinayet işliyor, öbürü PKK’ya yardım ederek bu cinayete katılıyor. Müttefikimiz Amerika önce YPG’yi Fırat’ın doğusuna çekecek sonra da PKK ile bağını kesecek. Bu iki hamle gerçekleşmeden ‘YPG’ye dokunmayın’ demek dostluğa sığmaz, Türkiye de bu uyarıyı iyi niyetli bulmaz. ABD, Türkiye’yi daha fazla üzmeden, Türk halkının gönlünü daha fazla kırmadan bu YPG sevdasından vazgeçmeli ve DAEŞ’le mücadele için ÖSO ve Türkiye’ye destek vermelidir. PKK’yı terör örgütü olarak kabul edenlerin örgütün Suriye kolu PYD/YPG ile iş tutmaları ve himaye etmelerini anlayamıyoruz. Kimse kimseyi kandırmasın. Rol yapmayı bırakın artık.
Onlar ne derse desin. Türkiye hem YPG’ye hem de DAEŞ’e müdahale etmek zorunda. Bu iki terör örgütü de bizim ulusal güvenliğimizi tehdit ediyor, biri kendi bizzat cinayet işliyor, öbürü PKK’ya yardım ederek bu cinayete katılıyor. Müttefikimiz Amerika önce YPG’yi Fırat’ın doğusuna çekecek sonra da PKK ile bağını kesecek. Bu iki hamle gerçekleşmeden ‘YPG’ye dokunmayın’ demek dostluğa sığmaz, Türkiye de bu uyarıyı iyi niyetli bulmaz. ABD, Türkiye’yi daha fazla üzmeden, Türk halkının gönlünü daha fazla kırmadan bu YPG sevdasından vazgeçmeli ve DAEŞ’le mücadele için ÖSO ve Türkiye’ye destek vermelidir. PKK’yı terör örgütü olarak kabul edenlerin örgütün Suriye kolu PYD/YPG ile iş tutmaları ve himaye etmelerini anlayamıyoruz. Kimse kimseyi kandırmasın. Rol yapmayı bırakın artık.