Zirvenin başı dik ülkesi: Türkiye

A -
A +
Türkiye’yi Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan’ın temsil ettiği BM 71. Genel Kurulu vesilesiyle New York’tayız. Kalabalık heyette Cumhurbaşkanı’na 7 bakanın yanı sıra MİT ve Savunma Sanayi Müsteşarları ile Yatırım Destek Ajansı Başkanı gibi yüksek bürokratlar eşlik ediyor...
               ***
BM çıkarmasına her zamankinden daha fazla gazeteci davet edilmiş. Hainlerin darbe girişiminde bulunduğu 15 Temmuz kâbus gecesinde Sayın Cumhurbaşkanı’nın telefonla bağlandığı TGRT Haber, A Haber, CNN Türk ve NTV televizyonlarının temsilcileri jest yapılarak davet listesine ilave edilmiş. Kim düşündüyse iyi de yapmış. O gece Sayın Cumhurbaşkanı’nı biz de TGRT Haber TV’ye telefon aracılığıyla konuk edip millete çağrılarını, mesajlarını iletmesine katkı vermiştik. Başta sokağa bayrağını kapıp çıkan milletimiz olmak üzere tüm katkı verenlerden tekrar Allah razı olsun.
               ***
11 saat sürmesine karşın İstanbul-New York arasında rahat bir uçuş yaptık.  İyi ki de TC TUR uçağı alınmış. Yakıt ikmali ihtiyacı duymadan doğrudan New York’a ulaştık. Aradaki 7-8 saatlik zaman farkı nedeniyle ne yazık ki buradaki gelişmeleri sizlere biraz geç aktaracağız.
               ***
Sayın Cumhurbaşkanı’nın New York’taki programı oldukça yoğun. Daha geldiğimiz gün havaalanından ikamet edeceği otele geçer geçmez Katar Emiri ile buluştu, Reuters’e mülakat verdi. Zirve boyunca İngiltere, Japonya, Yunanistan, Pakistan başbakanları, İran, Ukrayna, Slovenya cumhurbaşkanları, ABD Başkan Yardımcısı,  Suudi Arabistan veliaht prensinin de aralarında bulunduğu çok sayıda devlet adamı ile bir dizi görüşme gerçekleştirecek. Bu ikili temasların yanı sıra ABD televizyon ve gazetelerine mülakat verecek. Buradaki Türk ve Müslüman toplumu temsilcilerini ağırlayacak. Gezinin ekonomik cephesi de boş değil. ABD’li önemli yatırımcılarla görüşecek. Kısacası bu zirve vesilesiyle ABD’de kamuoyunu oluşturan aktörlerin ve kurumların neredeyse tamamıyla bir şekilde temas kuruluyor. 
               ***
G-20 zirvesinde olduğu gibi Türkiye BM zirvesine de başı dik, alnı açık, rahat ve eli güçlü bir pozisyonda katılıyor. Genel Kurulun en önemli gündemi “mülteciler”. Türkiye, şu ana kadar verdiği başarılı sınavla dünyaya örnek oldu. Hem de hiç kimse yükünü paylaşmadığı hâlde. Bu konuda söz söyleme hakkı olan ülkelerin başında geliyoruz.  Bunu Sayın Cumhurbaşkanının söylemlerinde de işiteceğiz.
               ***
Öte yandan kim ne derse desin DAEŞ’le mücadele ve Suriye iç savaşı gündemdeki sıcaklığını koruyor. Tüm karalama çabalarına karşın Türkiye sahada DAEŞ'le doğrudan mücadele eden en önemli ülke. “Türkiye DAEŞ’e yardım ediyor, tolerans gösteriyor” diyen ahlaksızlar başarı ile yürütülen Fırat Kalkanı operasyonu ile küçük dillerini yuttular.
Fırat Kalkanı operasyonu ile Türkiye DAEŞ’i kısa sürede bin kilometrekare bir alandan temizledi. Sayın Cumhurbaşkanı’nın da işaret ettiği gibi El Bab’a doğru hareket ederek bu mücadeleyi daha da yükseltecek. Bu konuda başımız dik. Tüm bunlara 15 Temmuz kalkışmasını milleti ile beraber akamete uğratmış siyasi liderliği de ilave edin. Bu nedenle biz New York’ta en dik yürüyen ülkelerden biriyiz.
               ***
Sayın Erdoğan New York’taki temaslarını yürütürken MİT Müsteşarı Hakan Fidan da boş durmayacak. Fidan, başkent Washington’a geçip ABD Ulusal Güvenlik Bürosu ile yıllık toplantısını yapacak. İki ülke ulusal güvenlik ofisleri bütün konuların üzerinden geçecekler.
               ***
ABD yönetiminden FETÖ elebaşı Gülen’in derhal tutuklanması ve iade sürecinin hızlandırılması talebi de Erdoğan’ın ajandasındaki önemli bir diğer konu. Adalet Bakanı Bozdağ da ziyarette yer aldığına göre Gülen’in iadesi için bastırılacak. ABD-Türkiye ilişkilerinin eski seviyesine gelmesi ve mevcut güven bunalımının aşılması için Gülen’in iadesi şart gibi görünüyor. Bu sorun şu anda hem iki ülke ilişkilerini zehirliyor hem de Türkiye’de Amerikan aleyhtarlığına zemin hazırlıyor. Erdoğan, FETÖ’ye karşı başlattığı atakta ABD ile yetinmiyor. Bu yapının tüm faaliyetlerinin dünyada yasaklanmasını talep edecek. Sayın Erdoğan görüştüğü tüm liderlerle FETÖ ile ortak mücadele talebinde bulunacak.
               ***
Mültecilerin yükünün paylaşımı, AB’nin tutumu, mülteci akınının önlenmesi için Cerablus örneğinde olduğu gibi güvenli bölge tesisinin önemi ve Suriye’nin geleceği konusunda Türkiye’nin tezlerini Sayın Cumhurbaşkanı ilgililerle paylaşacak. 
Üzerinde durulacak diğer önemli konu ise PYD-YPG’ye bakış açısı olacak. Türkiye bu konuda ciddi baskı yapacak.
DAEŞ’le mücadele için ABD’nin PYD’ye mahkûm olmadığı, Türkiye ve ABD destekli ÖSO ile bu mücadelenin rahatlıkla yürütülebileceği anlatılıp gerekirse Rakka operasyonuna YPG’nin dâhil edilmemesi istenecek. YPG konusunda artık Amerikalılara kırmızı kart gösterme vakti geldi de geçiyor bile. Cerablus sonrası ABD, ÖSO’yu fark etti artık. ABD, DAEŞ’le mücadeleye katılan herkese destek vermek istiyor. Çünkü Esad yönetimi ve zulmü yaşanan göçmen dramları, ABD’nin umurunda değil. Onlar sadece DAEŞ’e odaklanmışlar. 
               ***
Son birkaç ayda Türkiye-İsrail ilişkilerinin normalleşmesi, Rusya ve Türkiye yakınlaşması ve Fırat Kalkanı hamlesi Türkiye’yi bölgesinde tekrar çok önemli bir aktör hâline dönüştürdü. ABD, bu sebeplerden dolayı tekrar Türkiye’ye yanaşıyor. Önünde terörist başı Gülen’in iadesi ile PKK’nın Suriye kolu YPG terör örgütü ile girdiği tehlikeli ilişki var. Bu iki sorun çözülürse Türkiye-ABD ilişkileri hızla iyileşir…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.