Kayyumlar 24 saat korunmalı

A -
A +
Mardin’in Derik ilçesinde teröristlerce şehit edilen kahraman Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk toprağa verildi. Kaymakam Safitürk kayyum toplantısı için Ankara’da bulunduğu sırada teröristler patlayıcıyı makam odasına yerleştirmişler. Kaymakamlık binasının güvenliğini polis almıyor mu? Belediye çalışanlarının önemli bir kısmının örgüt elemanı olduğu düşünüldüğünde içeriden dışarıdan teröristlerin destek aldığına kesin gözüyle bakılıyor. Hâl böyleyken bu insanlara güvenip, güvenliği ihmal etmek, tedbirsiz davranmak yanlış. Hepimizin canı yandı. O kahraman kaymakam, Türkiye Cumhuriyeti devletini ve Türk milletini temsil ediyordu. O patlayıcı hepimize isabet etti. “Makam odasını başına böyle geçirdiler” diye başlık atan terör destekçilerini sevindirmeyin. Eruh Belediye Başkanlığına kayyum olarak atanan Murtaza Dayanç’a da benzer bir suikast planlayan teröristler yakalandı. Belli ki Kandil talimat vermiş. Bir yolunu bulup, kayyum olarak atanan devlet görevlilerine suikast yapmanın fırsatını kolluyorlar. Çünkü belediyeler kayyuma devredilince para hortumları, maddi destek ve lojistik destek kesiliyor. Belediyelerin imkânlarını kullanamayınca PKK ve HDP’nin nefesi kesiliyor. Öte yandan kayyum olarak atanan yöneticilerin halka hizmet getirmesi, halk desteğini almaları örgütü panikletiyor. PKK ne yapıp edip belediyeleri silah gücüyle, korku yayarak tekrar ele geçirmek istiyor. Bunun için de alçakça suikastlar düzenliyor. Eğer PKK bu konuda başarılı olursa biz o yerlere bir daha asla giremeyiz. Devlet aklı asla buna izin vermemeli. Kayyum olarak atanan kişilerin 24 saat kesintisiz güvenliği alınmalı. Öte yandan belediyelerdeki PKK’lıların ve destekçilerinin işlerine derhal son verilmeli. Terör örgütü mensuplarının, bunlara yardım ve yataklık yapanların belediyelerde ne işi var? Asla müsamaha gösterilmemeli.
Türkiye, PKK konusunda artık bir yol ayrımına gelmiştir. Çözüm sürecinde de denenip görüldüğü gibi bu kanlı örgütün barıştan-kardeşlikten anladığı şey, o bölgenin kendilerine terk edilmesidir. Hem devletin hem de Güneydoğu halkının kimseye bırakılacak bir karış toprağı ve egemenlik hakkı yoktur. PKK ile mücadelede insani ve vicdani her yol denenmiştir. Büyük siyasi riskler alınmış, çözüm sürecinin başarılı olması için verilmedik taviz kalmamıştır. Ancak PKK terör örgütü bu yaklaşımı yanlış yorumlamıştır. Bu nedenle PKK terör örgütü ile mücadelede tek yol kalmıştır. Bu ahlaksızlar, amasız, şartsız-şurtsuz silah bırakıncaya kadar tepelerine çökmekten, bulundukları her yere ulaşarak inlerini yerle bir etmekten başka çare kalmamıştır. Bunların ağzı, burnu kırılmadın, dizlerinin üzerine çökertilmeden barış masasına oturmaları mümkün değildir. Kandil’in dümen suyunda olan hiçbir yapı ile bir sonuca varılamaz. HDP, Kandil’in kontrolünden, vesayetinden kurtulmadığı sürece bir siyasi parti gibi davranması ve öyle görülmesi mümkün değildir. İçeride PKK’nın şehir yapılanması, PKK’ya destek veren tüm sivil kuruluşlar kapatılmalı. Kırsalda zaten mücadele sürüyor. Kandil’e, Sincar’a gerekiyorsa Afrin’e, kısacası nerede yuvalanıyorlarsa oralara operasyonlar düzenlenmeli. PKK terör örgütü ve onun uzantılarına, yandaşlarına kucak açan, müsamaha gösteren tüm ülkelerle ikili ilişkiler ciddi olarak gözden geçirilmelidir. HDP grup toplantısına gidip orada pişmiş kelle gibi sırıtan, terör örgütü ve uzantısı sözde siyasileri cesaretlendiren o AB Büyükelçileri, şehit Derik Kaymakamı’nın cenazesinde de poz verselerdi. Bu millet onlara kızgın ve kırgın. Olmaz olsun böyle dostluk ve müttefiklik.
Bağdat’ı ve Basra’yı İran’ın kucağına bırakan öngörüsüz ABD yönetimi, şimdi de Kerkük’ü-Musul’u yani Kuzey Irak’ı PKK-YPG ve İran’ın kontrolüne terk etmenin peşinde. Kuzey Irak yerel yönetimi-Türkmen kardeşlerimiz-Kerküklüler ve Musullular istemediği sürece Türkiye buna izin vermemelidir. Silopi yığınağının gerekçesi de budur.
Şehit Derik Kaymakamı’nın eşinin, babasının ve ailesinin gösterdiği metanete ve vatan sevgisine hayran kaldım. O vakur duruşlarına mest oldum. Böyle insanların varlığını görünce insan bu ülkenin geleceği ile ilgili umutlanıyor. Muhammet Fatih Safitürk kardeşime Allahü tealadan rahmet diliyorum. Ailesine sabr-ı cemil niyaz ediyorum. O aileye hepimiz borçluyuz. Diğer kayyum ailelerin benzer acılarla karşılaşmaması için devletin her türlü tedbiri alacağına inanıyorum. Başımız sağ olsun.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.