Başbakan’ın 'evet' hedefi yüzde kaç?

A -
A +
Ülkemizde hükûmet etme sistemini değiştirecek anayasa değişikliği referandum süreci başladı. CHP, DSP, İP, HDP, PKK, FETÖ ve DEAŞ terör örgütü ‘hayır’ cephesinde yer alıyor. AK Parti, MHP ve Cumhurbaşkanı ise ‘evet’ cephesini oluşturuyor. Referanduma yaklaşık 60 gün süre var. Anayasa değişikliğinin Meclis’ten geçtiği günden bu yana yapılan kamuoyu araştırmalarında ‘evet’ oranı her zaman ‘hayır’ oranından yüksek çıktı. Belki ilk başlarda kararsızların oranı fazlaydı ama ‘hayırlar’ hiçbir kamuoyu yoklamasında ‘evet'lerin üzerinde çıkmadı ‘evet’ler az veya çok hep önde oldu.
             ***
Sandık yaklaştıkça ilk günlerde yüzde 20’lerde olan kararsızların oranı da azalıyor. Kararsız sayısı azaldıkça 'evet'lerin oranı da dolayısıyla artıyor. Her ne kadar zaman zaman gönlü ‘evet’ çıkmasından yana olan bazı gazeteci arkadaşlar ‘evet rüzgârı tersine döndü’ diye iyi niyetli uyarılar yapsa da terse dönen bir şey yok. Sadece ‘evet’ oranının artış ivmesinde söylemlere göre sorunlar-yavaşlamalar yaşanabiliyor. “Evet kampanyasını yürütenler rehavete kapılmasın” diye ‘evet’ oranları çok yüksek de gösterilmiyor. ‘Evet’ oylarını düşürecek en ufak bir gelişme iktidar kanadına biraz da abartılarak aktarılıyor.
             ***
Nihayet bu hafta sonu kampanya bütün hızıyla başladı. Sayın Cumhurbaşkanı çok süratli bir biçimde meydanlara indi. 3 günde 5 şehirde milletle kucaklaştı. Hepimiz meydanlardaki coşkuyu ve Sayın Cumhurbaşkanına milletin teveccühünü yakinen gördük. Cumhurbaşkanlığı sistemini halkın anlayacağı dilde sade-vurucu ve anlaşılır şekilde anlatıyor. En az 30 büyük şehirde milletle buluşacak. Öte yandan sayın Başbakan da ayrı bir program çerçevesinde sahada olacak.
             *** “Kimse rehavete kapılmasın, aman işi sıkı tutsun herkes” diye özenle rakam verilmiyor ama yapılan kamuoyu araştırmalarının tamamında ‘evet’ oyları hep ‘hayır’ oylarından önde çıkıyor. Kim ne derse desin, kim hangi algıyı oluşturmaya çalışırsa çalışsın kanaatimce ‘evet’ oyları sandıktan minimum yüzde 55 çıkacaktır. AK Parti kurmayları ise bıçak sırtı bir durumla ‘evet’ çıkmasını istemiyorlar. Anlamlı bir oranda ‘evet’ arzuluyorlar. Bunun için makul oran yüzde 60. Başbakan Binali Yıldırım da rakam vermiyor ama kafasındaki hedef ‘evet’ oranı yüzde 70. Başbakan “Anlamlı bir ‘evet’ bekliyorum” derken kastettiği şey, en az yüzde 60’ın üzerinde bir oranla ‘evet’ çıkması. Başbakan, yüzde 65’le 70 arasında bir oranda ‘evet’ çıkması için hummalı bir çalışma başlatmış durumda. Peki, bu realist bir hedef mi? Binali Bey iyi bir mühendis. Hesabı-kitabı iyi yapar ve genelde yaptığı hesap da tutar. Son 14 yılda olduğu gibi.
             ***
Kimse daha işin başında üzüntüye kapılmasın. Rüzgârın tersine filan döndüğü yok. Hafta sonundan itibaren Türkiye’nin dört bir yanından esmeye başlayan Erdoğan rüzgârı 16 Nisan’da ‘evet’ gemisini hedefine ulaştıracaktır. Bu rüzgâra MHP’nin kararlı ve ilkeli duruşu ve ısrarcı tavrı ile Başbakan Yıldırım’ın performansını, planlı-programlı çalışmasını ve milletin 15 Temmuz darbe girişimine tepkisini de ilave ettiğinizde rüzgârın ne tarafa eseceği açıktır.
             ***
‘Hayır’ kampanyasını sürdürenlerin bazıları gözümüzün içine bakarak yalan söylemeye başladılar. Cumhurbaşkanı ve Başbakan referandumda ‘hayır’ oyu vereceklere ‘terörist’ demiş. Yalanın kuyruklusu yani. Onlar ‘hayır’ diyenlerin safında bulunanları sıralıyor. “Bu safta FETÖ, DHKP-C, DEAŞ ve PKK gibi terör örgütleri var. ‘Hayır’ derken bunlarla aynı safa düştüğünüzün, yan yana geldiğinizin, aynı amaç için çalıştığınızın farkında mısınız?” diye soruyorlar. CHP’nin bu terör örgütleri ve PKK destekçisi HDP ile aynı safa düştüğüne dikkat çekmenin neresi yanlış? Çözüm süreci arayışı ile PKK’ya silah bıraktırmayı deneyen AK Parti’yi PKK ile birlikte hareket etmekle suçlayan CHP’liler empati kursunlar bugün. Onlar da PKK-HDP ve FETÖ ile aynı ‘hayır’ için aynı saftalar. Cumhurbaşkanı Erdoğan bu tartışmalar için “Bizim 'hayır'a baskı diye bir derdimiz yok. Ama ‘hayır’ demekte hayır yoktur. Hayır diyenlerin safında kimler var? Bunu söyleme hakkımız var” demiş.
             ***
Hayırcıların en büyük yalanlarını sıralayıp yazıyı bitirelim isterseniz: “Yeni sistemde Cumhurbaşkanı kararname ile muhtarlıkları kaldırabilecek… Bu reform rejim değişikliğidir, rejim değiştiriliyor... Egemenlik bir kişinin olacak. Hitler ve Saddam kafalı biri iktidarı ele geçirirse ne olacak? 15 yıldır neyi istediler de yapamadılar? Bu sistem değişikliği bir kişi için yapılıyor… Bu sistem diktatörlük getirir... Bu sistemde Meclis kapatılıyor... Hayır diyenlere baskı yapılıyor…" Daha neler neler…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.