Referandum kampanyası başlıyor

İktidar partisi, anayasa değişikliği referandumuna ilişkin lansmanı yarın Ankara Arena Spor Salonu’nda yapacak. Bu lasnsman ile Genel Başkan Binali Yıldırım kampanyanın resmî startını vermiş olacak.

Kalabalık-coşkulu bir lansman olması bekleniyor. Bir öneki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül dâhil partinin tüm kurucuları ve üyeleri davet edildi. Tanıtıma eski Başbakan Ahmet Davutoğlu umrede olacağı için katılamıyor.

              ***

Pozitif bir üslubun kullanılacağı kampanyanın son koordinasyonu dün akşam Başbakan’ın başkanlığında yapıldı. Yarın Başbakan bir konuşma yapacak. Kampanyada kullanılacak sloganlar tanıtılacak, hazırlanan müzikler dinlettirilecek, bir film gösterimi olacak.

Kampanya sürecince cuma-cumartesi ve pazar günleri illere mitinglere gidilecek. Çarşamba-perşembe günleri televizyon programları-röportajlar yapılacak. Yeni sistem, iletişim araçları vasıtası ile halka anlatılacak. Başbakan’ın, bazıları Cumhurbaşkanı ile olmak üzere 60 şehre gitmesi bekleniyor. Megakent İstanbul için özel bir program uygulanacak.

              ***

Referanduma tam 7 hafta var. Vatandaşın karşısına her hafta farklı bir konseptle çıkılacak. Yani billboard, gazete ilanları, TV reklamları-filmleri, sosyal medya ilan ve mesajları, sloganlar her hafta değişecek-yenilenecek. Seçmen kampanya süresince pozitif bir dil ve pozitif sloganlar işitecek. Hedef, anlamlı bir ‘evet’ oranına ulaşmak. Son gelen kamuoyu yoklamaları yüzde 52 ile 56 arasında değişiyor. Benim tahminim yüzde 55-56 bandında bir evet. AK Parti’nin hedefi ise yüzde 60’ın üzeri. Başbakan’ın çıtası ise yüzde 65’in üzeri. Hep birlikte göreceğiz. 

              ***

Hep uyarıyorum, yine uyaracağım. Referandum sonucunu olumsuz etkilemek için önümüzdeki günlerde ekonomik saldırılar; diplomatik oyunlar ve terör saldırıları olabilir, bunlar artabilir? Hepimizin uyanık olması lazım. Algı operasyonlarının tuzağına düşmememiz gerekiyor. Bir uyarı ile bu bahsi kapatalım. Türk milletinin, bu topraklarda yaşayan insanların ilk kez eline kendi ikbalini belirleme imkânı geçti. Herkesin bu tarihî fırsatı çok iyi değerlendirmesi lazım.

 

           FETÖ'CÜLER VAZGEÇMEMİŞLER

 

15 Temmuz darbe girişimine bizzat katılan-içinde yer alan FETÖ üyeleri mahkeme önüne çıkmaya başladılar. O gece bu milletin parası ile alınmış ve düşmana karşı savunması için kullanılması gereken uçağı-helikopteri-tankı-topu- silahı; yabancı servislerin emir eri Gülen’in talimatıyla bu millete karşı gözünü kırpmadan kullanan; hiçbir dönemde bombalanmamış, milletin en değerli mekânı Meclis’i bombalamaktan çekinmeyen, uçak-helikopterle savunmasız insanların üzerine ateş yağdıracak kadar gözü dönmüş psikopatlar yargı önünde hesap veriyor.

FETÖ ile temasta oldukları o kadar açık ve net ki.  Ancak buna rağmen utanmadan, sıkılmadan takiye yapmaya, bukalemunlara taş çıkartmaya ve yalan söylemeye devam ediyorlar. Hiçbir pişmanlık belirtileri, utanma, arlanma, yüz kızarma duyguları yok. Nasıl oluyorsa Yunanistan’da en pahalı marka giyim kuşamla mahkemeye sırıtarak gelebiliyorlar. Jandarmalar arasında mahkeme salonlarına getirilenlere bir bakın. Hiçbirinin gariban, kimsesiz, pişman hâli yok. Hepsi düzgün giyimli.

              ***

Verdikleri ifadelere bakınca hepsinin hâlâ örgütle bağının devam ettiğini hemen anlarsınız.  

Hepsi birden âdeta talimat almışçasına suçu, darbe girişimi esnasında geberen FETÖ’cülerin üzerine atıyorlar. FETÖ elebaşına bir zarar gelmemesi için ifadelerinde onunla bağlarını ısrarla inkâr etmeye çalışıyorlar. Bu olup bitene rağmen hâlâ FETÖ elebaşını korumak için 40 takla atıyorlar. Cezaevindeki darbeciler özel olarak FETÖ tarafından korunup kollanıyor. Cezaevindeki ihtiyaçlarından ailelerinin geçimlerine kadar sanırım her şey karşılanıyor. Fetullah Gülen’i ele vermemeleri için örgüt kesenin ağzını açmış durumda. İfadelerinde “Bize FETÖ’cü demeyin” sözleri her şeyi anlatıyor aslında. “Siz hâkim önünde FETÖ ve Gülen’i satmayın, biz sizi eninde sonunda kurtaracağız” telkini yapılmış hepsine.

              ***

Ankara’da başlayan Ömer Halisdemir davasında hepsi 3 maymunu oynuyor. Edepsizlerin hiçbiri Ömer Halisdemir’i kimin vurduğunu görmemiş! Kısacası FETÖ pişman değil ve pes etmemiş. Bu yapıya karşı mücadele verirken hepimiz bunun farkında olalım. Bu çok önemli davaların sulandırılmaması için polisin-istihbaratın ve savcılarımızın çok dikkatli-özenli olması lazım.

Yurt dışında her platformda Türkiye’ye karşı antipropaganda yapan FETÖ; içeride de üyelerinin umutlarını korumalarını ve elebaşını satmamalarını sağlamaya çalışıyor. Tehlike geçmedi. Yine deneyecekler. Bu konuda kimse rehavete kapılmasın.