Söz de karar da yetki de milletin

A -
A +
16 Nisan cumhurbaşkanlığı sistemi referandum oylaması sonuçlandı. Sonuçlar hepimiz için hayırlı olsun. Çok şükür Türkiye bir demokrasi şölenini daha kazasız belasız, tartışmasız, hilesiz-hurdasız atlattı. Müthiş bir katılım oranı ile milletimiz iradesini sandığa yansıtarak dünyaya demokrasi dersi verdi. Güneydoğu’daki birkaç münferit üzücü olay dışında referandum oylaması sakin ve özgür bir ortamda gerçekleşti. Seçimin adil şartlarda yapılmasını temin eden Yüksek Seçim Kurulu’nu ve seçimin güvenli bir ortamda yapılmasını temin eden İçişleri Bakanlığı’nı tebrik ediyoruz. Türkiye seçimlerin adil ve güvenli yapılması konusunda dünya demokrasilerine örnek teşkil edecek bir sınavı daha başarı ile atlattı. Abuk sabuk ve maksatlı iddialara rağmen seçim sonuçlarına gölge düşürecek bir vaka yaşanmadı.
***
Aylardır bu sistem değişikliği ile ilgili herkes söyleyeceğini söyledi. Yurt içinden ve dışından siyasetçisinden akademisyenine, gazetecisinden esnafına-iş dünyasına kadar herkes bu değişikliğin artılarını ve eksilerini sıraladı. Milletimiz herkesi sabırla dinledi. 16 Nisan günü sandık başında herkes vicdani muhasebesini yaparak bir tercihte bulundu. Milletin kararı ortaya çıktı. İster yüzde 20, ister yüzde 1 farkla olsun millet referanduma sunulan cumhurbaşkanlığı seçim sistemine ‘evet’ dedi. Hepimiz itirazsız; amasız, fakatsız bu sonucu kabul edip milletin kararına saygı duymak durumundayız. Sonuçlar birbirine yakın diye ‘evet’ oylarının önde oluşunu unutup meşruiyet tartışmasına girmek demokrasiye-sandığa inanmamak olur. Sonuçların yakın olması bizim başka bir zenginliğimiz olarak görülebilir.
***
Yüzde 51’in üstünde çıkan sonucu kimse küçümsememelidir. 94 yıllık bir sistemi değiştirmek kolay iş değildir. İnsanlar her zaman değişime önce direnirler. İnsanların 94 yıldır alışık olduğu, iyisi ile kötüsüyle bildiği bir sistemi değiştirmesini talep etmek ve onun bunu hemen kabul etmesini beklemek yanlıştır. İnsanlar, alışkanlıklarını değiştirmek konusunda muhafazakârdırlar. Siz, onların doğduğu günden bu yana yaşadığı, bildiği sistemi üç aylık bir kampanya ile değiştirmesine iknaya çalıştınız. Bu değişime gözü kapalı ‘evet’ demesini, alışkanlarından hemen vazgeçmesini bekleyemezsiniz. İnsanlar değişimden önce korkarlar; sonra direnirler, daha sonra benimsemeye ve sahiplenmeye başlarlar. Ancak bu süreç için ciddi bir zamana ve iyi bir ikna-bilgilendirme-algı oluşturma çabasına ihtiyaç vardır. Türk insanının darbelere-vesayete-istikrarsızlığa rağmen alıştığı Hükûmet sistemini terk edip yeni bir Hükûmet sistemine geçmesine ikna için daha çok zamana; daha çok çabaya ihtiyaç vardı. Bu önemli dezavantaja rağmen ‘evet’ diyenlerin yarışı önde tamamlamaları küçümsenmeyecek ciddi bir başarıdır. Mevcudu savunmak; ‘hayır’ı savunmak her açıdan daha kolay ve daha sonuç alıcı bir tutumdur. Bireylerden kırk yıllık alışkanlığını terk edip bilmediği-denemediği-yaşamadığı bir sisteme ‘evet’ demesini istemek ve onu ‘evet’e ikna etmek çok daha zor bir iştir.
***
Bu nedenle ‘evet’ kampanyasını yürütenleri tebrik ediyorum. Bu sürecin en etkili ve en sonuç alıcı aktörü Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’dır. Sayın Cumhurbaşkanı kendi oylarını hemen hemen korumuştur. Cumhurbaşkanının kampanyada ortaya koyduğu performans; değişimden korkanlara-ürkenlere verdiği güven ‘evet’ oylarının yarışı önde bitirmesini sağlamıştır.
İddia ediyorum; eğer milletin Sayın Cumhurbaşkanına duyduğu güven ve inanç olmasa; ne yaparsanız yapın ‘hayır’ oyları yüzde 60 çıkardı. Denemediği-yaşamadığı yeni bir sisteme insanları razı etmek öyle kolay bir iş değil. Endişe-korku ve değişime direnç milletin Sayın Erdoğan’a duyduğu güven ve muhabbet sayesinde aşılmıştır.
***
Önümüzdeki günlerde referandum ile ilgili daha detaylı değerlendirmeler yaparız. Birçok tartışılacak sürpriz sonuçlar çıktı çünkü.
Bu süreçte Başbakan Binali Yıldırım kendisinden beklenenin çok üzerinde müthiş bir performans gösterdi. Gecesini gündüzüne katarak aralıksız çalıştı. Sayın Cumhurbaşkanından sonra en çok emeği olan insan Binali Bey.
MHP lideri Bahçeli bütün samimiyeti ile meseleyi memleketin beka meselesi olarak görüp sağlam durdu, çalıştı. Ama MHP tabanını ikna edememişe benziyor. Kayseri’ye, Mersin’e, Adana’ya ve Antalya’ya baktığımızda ya MHP’den oy gelmemiş ya da AK Parti seçmeninin bir kısmından. Aynı sonuçlar İstanbul ve Ankara için de geçerli maalesef.
Seçimin yurt dışındaki manzarasına gelecek olursak. Tüm engellemelere rağmen gurbetçiler değişime yüksek oranda destek verdiler.
‘Hayır’ kampanyasını yürüten ana muhalefet partisini de tebrik etmek lazım. Küçümsenmeyecek bir sonuç aldılar. Eğer PKK-DHKP-C ve FETÖ, AB gölgesinden kurtulabilselerdi ‘hayır’ sonucu önde çıkabilirdi.
Değişimi, ‘evet’i Anadolu kurtardı. Yatırımların büyük bölümünü kapan Marmara, Trakya, Akdeniz ve Ege’yi Anadolu ve Karadeniz kurtardı.
İstanbul ve Ankara sonuçları ile bakanların seçim bölgelerinin sonuçları incelenmelidir.
Sonuç hepimiz için hayırlı olsun. Hepimiz kazandık. Evet diyenler de-Hayır diyenler de kazandı. PKK-YPG-DHKP-C ve FETÖ ile onları maşa olarak kullanan ülkeler kaybetti. Türkiye kazandı. Millet kazandı. Artık söz de; karar da yetki de milletindir...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.