Nereden nereye?..

A -
A +
Deloitte, 140'a yakın ülkede, 700 ofiste, çalışmakta olan 150 bin personeli ile dünyanın en büyük muhasebe, denetim, vergi ve yönetim danışmanlığı hizmeti sunan uluslararası firmalarından birisidir. Deloitte ününü; kullandığı ileri teknolojiyi nitelikli ve deneyimli uzmanlar ile bütünleştirerek dünyanın pek çok yerinde çeşitli alanlarda faaliyet gösteren binlerce kuruluşa sunduğu yüksek kaliteli hizmetlere borçludur. Müşteri portföyünde, hasılatı veya varlıkları 1 Milyar Dolar'ın üzerinde olan 740 firma bulunmaktadır.(Vikpedi Ansiklopedisi)
İşte bu Deloitte'un geçen hafta bir açıklaması yer aldı gazetelerde, "Galatasaraylıların övünmeleri dışında", üzerinde duran, pek olmadı. Haber "özetle" şöyle idi:
"Deloitte Spor Endüstrisi Grubu Ortağı Dan Jones konu ile ilgili olarak 'İlk 20, muhteşem bir büyüme kaydetti. Ticari gelirler ve yayın hakları gelirleri, finansal rekabet gücü ve en iyi oyuncuları çekmek açısından, kulüpler için, artık eskisinden çok daha önemli. Bu sebeple, Avrupa Liglerinin 'ilk beşi' listede hakimiyetini artırırken, 'dışarıdan' girmeyi başaran tek takım Galatasaray oldu' dedi.
Deloitte Türkiye Tüketim ve Spor Endüstrisi Lideri Özgür Yalta ise 'Geçen sene olduğu gibi bu sene de Avrupa futbolunu şekillendiren en büyük beş futbol ligi (İngiltere, Almanya, İtalya, Fransa ve İspanya) dışından Deloitte Para Ligi'ne giren tek ülkenin Türkiye olması heyecan verici. Galatasaray geçen seneye göre 2 sıra gerilemesine rağmen bu sene de Deloitte Para Ligi'nin ilk 20 kulübü arasında yer aldı. Gelir sıralamasında kendisine 18. sırada yer bulan Galatasaray'ın taraftar bağlılığı ve sosyal sermayesini gösteren, sosyal medyadaki takip oranlarına göre ise Avrupa'nın ilk 10 kulübü arasında yer aldığını görüyoruz. Gelecek senelerde Türkiye'yi Deloitte Para Ligi'nde daha üst sıralarda ve daha fazla takımla görmek için takımlarımızın bireysel çabalarından çok tüm futbol yapımızın birlikte sınıf atlaması gerekiyor, bir başka deyişle futbolumuzun değerini arttıracak inisiyatifler ile uluslararası seyirci ve sponsorları Türk kulüplerine çekmemiz gerekiyor' dedi.
İlk 20 listesinde 8 İngiliz, 4 İtalyan, 3'er İspanyol ve Alman, birer de Fransız ve Türk kulübü bulunuyor. İlk 30'a ise "5 büyük ülkenin dışından Galatasaray'dan başka 126 milyon avroluk geliri ile Portekiz kulübü (Benfica) girebilmiş. Geçen yıl 18'inci sıradan listeye giren Fenerbahçe bu yıl ilk 30'da da yok. 
Deloitte Futbol Para Ligi'nde "Avro" olarak, 2013/14 ve 2012 - 2013 gelirleri ve iki yıldaki sıraları şöyle:
1 (1) - Real Madrid 549.5 (518.9)
2 (4) - M. United 518.0 (423.8) 
3 (3) - Bayern Munich 487.5 (431.2) 
4 (2) - FC Barcelona 484.6 (482.6) 
5 (5) - PSG 474.2 (398.8) 
6 (6) - Manchester City 414.4 (316.2) 
7 (7) - Chelsea 387.9 (303.4) 
8 (8) -  Arsenal 359.3 (284.3) 
9 (12) - Liverpool 305.9 (240.6) 
10 (9) - Juventus 279.4 (272.4) 
11 (11) - B. Dortmund 261.5 (256.2) 
12 (10) -Milan 249.7 (263.5) 
13 (14) - Tottenham 215.8 (172.0) 
14 (13) - Schalke 04 213.9 (198.2) 
15 (20) - Atletico Madrid 169.9 (120.0) 
16 (Yeni) - Napoli 164.8 (116.4) 
17 (15) - Inter 164.0 (164.5) 
18 (16) - Galatasaray 161.9 (157.0) 
19 (Yeni) - Newcastle 155.1 (111.9) 
20 (Yeni) - Everton 144.1 (100.8) 
***
Listeye "3 yıl önceden de ilk 30 arasında giren" Galatasaray'ın ve geçen yıl listeye 18'inci sıradan giren Fenerbahçe'nin "bugünkü durumlarına bakarsak" şu soruları sormamız gerekmiyor mu:
"Ey Galatasaraylılar, ey Galatasaraylı yazar-çizerler, ey Galatasaray Divan ve Genel Kurullarının saygın üyeleri, hiç mi merak etmiyorsunuz; Galatasaray'ı 3 yıl üst üste Deloitte'un listesine sokan bu paralar nereye gitti, nerelere harcandı? Galatasaray bu mali çıkmazın içine nasıl düştü?.."
"Ey Fenerbahçeliler, ey Fenerbahçeli yazar-çizerler, ey Fenerbahçe Yüksek Divanı'nın ve Genel Kurulu'nun saygın üyeleri, daha geçen yıl ilk 18'e giren Fenerbahçe'nin bugün ilk 30'un bile dışına düşmesine sebep olan yöneticileri daha ne kadar alkışlayacak ve bağrınıza basacaksınız?.."
Yukarıdaki tablo, "kimler tarafından, nasıl kandırıldığımızı, nasıl basiretlerimizin bağlandığını" göstermiyorsa, acaba "neyi" gösteriyor?..

Bir tavsiye!..
İnsaf, onca zaman "Ünal Aysal da Ünal Aysal" diye Aysal ve yönetimini "göklere çıkaran" onca haber, onca program yapanlar, şimdi bakıyorum, "Siz geldikten sonra..." diyerek, "yeni gelenleri" hem de "eskilere kıyas edip" övme yarışına girdiler.
Hadi, "övüyorsunuz ve övmeyi bir görev kabul ediyorsunuz", bari "yıllarca övdüğünüz eskileri küçük düşüren" bir cümle başlangıcını, yani "Siz geldikten sonra. . ." ibaresini kullanmasanız!..
Anlıyorum; "Kral öldü, yaşasın kral" diyorsunuz, iyi de "bunu yaparken bile" dikkatli olmanız ve arkanızdaki "sarı-kırmızı fonun kırmızısının bile" yüzünü kızartmamanız gerekir;" böyle" bir üslûp, Galatasaray TV'ye de, mesleğinize de daha yakışmaz mı?..
Utanmalısınız!..
"Fenerbahçe kalkanı arkasına saklanmayı itiyat hâline getirmiş" bazı yöneticiler, "Naklen Yayın Havuzu konusundaki açıklamaları" sebebiyle kendilerini eleştiren Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav'a "Fenerbahçe Kulübü adına bir bildiri" ile cevap verdiler ve bu bildiride "Gerek bu kişilerin yaşı, fiziksel ve ruhsal sağlık durumları, gerekse futbol camiasında geçirilen yılların tarafımızda oluşan hatırı ve sabrı sınırsız değildir. Adli Tıp raporu olmadan şahsi malvarlığı üzerinde dahi tasarrufta bulunamayacak durumda olanların Türk  futbolunun üzerinde hâlâ söz sahibi olabildiklerini düşünmeleri, içinde bulundukları fiziksel durumun bir sonucu olsa da..." ifadesini kullandılar.
Fenerbahçe üyesi ve yöneticisi, hatta başkanı olmuş "o yaştaki" onca insana bile "hakaret ettiklerini" düşünemeden, içlerinde yüz binlerce Fenerbahçe'ye gönül vermişlerin de bulunduğu "o yaştaki" milyonlarca Türk vatandaşını bile hatırlamadan, "bu ifadeleri kullanan" zatlara, söylenecek çok söz var ama, onlara sadece bir cümle yeterli sanırım; "bu sözlerinizi", o yaşlara geldiğinizde aynen size iade etmek gibi bir insafsızlığı ve izansızlığı yapmayı "insan olarak" kendime de, kimseye de yakıştıramam!.."
"Kurmak" meselesi!..
Efendim, hâlâ diyorlar ki; "Fenerbahçe'nin kurucuları arasında mesela Şehzade Ömer Faruk Efendi (5 yıl Fenerbahçe başkanlığı yapmıştır), Hamid Hüsnü Bey gibi Galatasaraylılar vardır. O halde Duygun Yarsuvat haklıdır, Fenerbahçe'yi Galatasaraylılar kurmuştur."
Vay canına; "Kurucular arasında Galatasaraylılar vardır" başka şeydir; "Fenerbahçe'yi Galatasaraylılar kurmuştur" çok başka şey!..
Mesela ,Galatasaray'ın "kurucu başkanı" Ali Sami Yen Bey'in "kendi el yazısı ile yazdığı" Galatasaray'ın kurucuları listesinde, ki fotoğrafları da vardır, 13 isim bulunuyor; 5'inci sırada Boris Nikolof (Bulgar), 6'ncı ve 7'nci sırada Milo ve Pol Bakiç kardeşler (Karadağlı), Balkan Harbi'nden sonra ülkelerine gitmişler ve listeden adları çıkarılmıştır. 
Şimdi, Galatasaray'ı Bulgarlar ve Karadağlılar mı kurmuş oluyor?..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.