Böyle gelmiş, böyle gidecek!..

Galatasaray "kurgulanmış bir senaryo" ile seçime gidiyor. Karar verdikleri adayın seçilmesini daha demokratik göstermek için mi 'çok adaylı seçim' yapılıyor?

Galatasaray'da "garip şeyler" oluyor; sanki kulübün yarın yapılacak "seçimli" genel kuruluna, kulislerde günlerdir konuşulan "kurgulanmış bir senaryo" iddiaları ile gidiliyor!..

Deniyor ki; "3 adaylı" seçimde, "bir aday dışında öteki adaylara oy verecek üyeler", sadece "peşin peşin kazanmış olan" adayın "böyle kurgulanmış bir senaryoyla kazandığı" görüntüsünü silecekler, o kadar!..

Bir hukukçu olan, "hukuk hocası olan" ve de hiç olmazsa "seçim öncesi tarafsız kalması" gereken Galatasaray Başkanı'nın, haftalardır "Ben falan adayı destekliyorum" diye defalarca ve defalarca açıklamalar yapması, ne demektir?..

Adaylardan Prof. Dr. Ahmet Aydoğan, genel kurula 5 gün kala "neden" şu sözleri söylemek zorunda bırakılmıştır; "Bir akıl tutulması var. Mali tabloları Dursun Özbek'e ver, bize bilgilendirme yapma! Tüm başkan adaylarına mali olarak bilgilendirme toplantısı yapılacaktı ama iptal edildi.  Neden bir başkan adayını destekliyorsun? Ceza hukukçusu Yarsuvat kendi kulübü içinde adaleti sağlamıyor ve adil bir seçim olmuyor."

Galatasaray Kulübü Divan Kurulu Üyesi, değerli hocamız gazeteci / yazar Turgay Renklikurt, genel kurul öncesi yazısında "neden" şu satırları yazmak gereğini duyuyor:

"9 Ocak 2014 tarihli HTEKONOMİ'nin şu haberine bir göz atalım: 'Galatasaray Başkanı Ünal Aysal Antalya Kemer'deki toplam 1500 odalı iki otelini Galatasaray taraftarı olan, Özbek Grubu patronu Dursun Özbek'e uzun dönemli kiralamak üzere el sıkıştı.' Bilindiği üzere o Dursun Özbek, önce Duygun Yarsuvat'ın listesinden yönetim kurulu üyesi (Başkan Yardımcısı) oldu, şimdi de Yarsuvat'ın himayesinde Galatasaray Başkanı olmaya aday." 

Ben de bir ek yapayım; bir zamanlar 'Ünal Aysal ve yönetimini öve öve bitiremeyen' GS TV'liler, sonra 'Duygun Yarsuvat'a ve yönetimini yere göğe koyamadılar' ve de son haftalarda da '3 adaydan biri olan ve Duygun Yarsuvat'ın işaret ettiği Dursun Özbek'e pozitif ayrımcılığın zirvesine çıkarak' gereken her türlü desteği verdiler!.." 

Bitmedi, "bu tablo" değil midir ki, "adaylardan" Prof. Dr. Aydoğan'a "GS TV, dergi ve radyoda adalete göre iş veririz. 'Başkan dedi, benim yakınım' falan yok! Ben yönetim kurulunun TV'si olan GS TV'ye çıkmam" dedirtti!.. 

"Kurgulanmış senaryo" iddiaları hakkında daha yazacak pek çok şey var, ama lâfı uzatmamak gerek. Bu genel kurul öncesi, İnan Kıraç - Ünal Aysal - Mehmet Koçarslan pek ortalıkta görünmediler, ama kulislerde adları çok geçti!..

Bilmiyorum; "kurgulanmış senaryo" iddialarının içinde ya da arkasında rolleri var mı ya da senaryonun afişine adları "yönetmen ve yardımcıları" olarak mı yazılacak?..

Yaşayıp göreceğiz!..

Not: Çarşamba günü açıklamasını yayınladığım Mehmet Koçarslan'a iki soru: 

1- "Galatasaray'ı zarara uğratmadım" diyorsunuz, emlak ve işletme ekspertizcilerinin "Yıllık en az 2-3 milyon dolar eder" dedikleri Ada'da, üyesi olduğunuz Galatasaray Kulübü'nün Genel Kurulu'nun bu komik sözleşmeyi iptal kararına rağmen "yıllık 400 bin dolara oturmak" ne anlama geliyor acaba? Galatasaray bu işten kâr mı ediyor, zarar mı? 

2- "Galatasaray Adası'nın adını değiştirmedim" diyorsunuz, ama "Sözleşmede verilen hakkı kullanarak, mekan adını değil, işletme adını kullanıyorum" diyorsunuz; o ad ise "Suada Clup"; kimi aldatıyorsunuz?.. 

Pişkinliğin bu kadarına da "pes" doğrusu, ne yazık ki, Galatasaray'ın anlı şanlı Disiplin Kurulu, "Suada sözleşmesi" ile ilgili Genel Kurul kararına, belediyelerin 'mühürleme' kararlarına, onca mahkeme kararına rağmen, Ada'da istediği oyunu oynamaya devam, dahası "Bu durumu ortaya koyan" Galatasaraylılara da "hakaret eden" bu sayın üyeyi "ihraç" bile edemiyor, işi "bir kınama" ile geçiştiriyor!..

Sakın "gazetelerde beraberce çekilmiş resimleri yayınlanan" bazı "güç odağı" Galatasaraylılar, devrede olmasınlar?..