Aziz'in Emre'si!..

A -
A +
Artık Fenerbahçe'ye gelecek "genç sporcular için", Emre'nin acı sonuna bakmak bile, "nasıl bir ders almaları gerektiğini" gösterecektir...
Belki kimseler inanmayacak ama, "gerçekten" üzüldüm; Fenerbahçe'nin Emre Belözoğlu'na yaptığına!..Yıllardan ve yıllardan beri, Emre Belözoğlu'nu ne kadar ağır şekilde eleştirdiğimi, hatta zaman zaman "Amma da insafsız cümleler yazmışsın" şeklinde eleştiriler almama sebep olan yazılar yazdığını okuyucularım bilirler.
Ve daha açıkça yazayım, okuyucularımın bir çoğunun da benden, tam da bu anda "Oh olsun" yazısını beklediğini biliyorum ama "Oh olsun" değil, "Emre'ye bu muameleyi yapanlara 'of olsun' yazısı" yazacağım!.. 
"Galatasaray ile beraber, büyük başarılara imza atmış olan" Emre, "Galatasaraylı Emre imajını silmek" ve yerine "Fenerbahçeli Emre algısını yerleştirmek" için, aslında "hatalı ve kolaycı bir yolu" seçmişti. İşte bu "kolaycı ve hatalı yol", sonunda Emre'yi, "herkesin sevdiği ve alıştığı Emre olmaktan çıkardı" ve "içine girmek istediği yeni kalıba uygun bir Emre" hâline getirdi; bugünün, "Canımdan çok sevdiğim" dediği kulübünün kapısına insafsızca, ondan da önemlisi izansızca konulan" Emre hâline; "sevilmeyen, çok kişinin nefret ettiği, her gittiği statta aleyhine tempolar tutulan" bir Emre!..
Her şey ortada, Emre, "sportif olarak çok büyük hizmetler yaparak", Fenerbahçe'nin ülkenin en başarılı, en büyük ve en sevilen kulüplerinden biri hâline gelmesinde önemli roller alan yöneticiler, teknik adamlar ve sporculara, hatta "efsane olarak kulüp tarihine geçecek" olanlara bile "Ben jübile yapmam" övünmesinden öteye, "ne türlü muameleler yaptığı" ortada olan bir Başkan'ın, "kendisine de neler yapabileceğini görmeyecek kadar körleşen" gözleri ve ona uyan beyni ile, kendini "ülkenin en ünlü ama en antipatik sporcularının başına yerleştiren" yolu, uyarılara kulak asmayarak,  "etrafına bakmadan" koştu da koştu ve işte "nihayet" her şey bitti!.. 
Halbuki, ne yapılması gerekiyordu?..
Emre, bir Alex değildir, Emre "kapının önüne konulduğunu TV'lerden öğrenecek ve Mahmut Uslu'nun telefonu ile 'işinin bitirildiğini' anlayacak" sıradan, evet "sıradan" bir futbolcu, bir sporcu değildir. Ne kadar eleştirsek de, "O, Fenerbahçe için de, Türk futbolu ve Milli Takımı için de, Galatasaray için de önemli başarılara imza atmış bir değerdir."  O, "gidecekse, gönderilecekse bile" böyle bir muameleyi hak etmemişti. Üstelik "Ona bu muameleyi reva görenler, bugüne kadar arkasını sıvazlayarak, Onun bu hâle gelmesinin baş sorumlularıydılar, onu şımartılmaktan da öteye götürecek her türlü yola taş döşeyenlerdi!.."
Yapılması gereken, Aziz Yıldırım'ın Emre'yi çağırması ve ona "durumu anlatarak", kamuoyuna "Emre'nin kararı imajı verecek" açıklamalarla, sezon başı açılışında yapılacak "veda töreni ile" uğurlanmasıydı. Tribünlerde taraftarın alkışları arasında, TV'lerin canlı naklen yayınlarıyla!..
O "Fenerbahçe için, dahası Aziz Yıldırım için sporun, futbolun en antipatik adamlarından biri oldu"; şimdi sırada kaleci Volkan var!..
İnsanın tüyleri diken diken oluyor; sosyal medyada yazılanlara bakın; "Kullanılma tarihleri geçti; işte Aziz Yıldırım'ın ölçüsü bu!"
Fenerbahçe'yi "bu duruma düşüren" bir Başkan'ın önünde hâlâ "biat ölçüsünde" eğilenler var; yazıklar olsun!..
Artık Fenerbahçe'ye gelecek "genç sporcular için", Emre'nin acı sonuna bakmak bile, "nasıl bir ders almaları gerektiğini" göstermeyecek mi?..
Aziz Yıldırım, "giderken" arkasında "böyle bir Fenerbahçe imajı bırakacağını" düşünmeden, "Egosu ne istiyor ve emrediyorsa onu yaptı", bugüne kadar!..
Şimdi Emre'ye soruyorum; "bir yıl daha oynamak istiyormuşsun"; hangi kulüpte ve hangi sahalarda, hangi seyircinin önünde oynayacaksın; sırtında "sarı-lâcivert forma olmadan" ve dahası da var; "Fenerbahçe kalkanı olmayan" bir Emre'yi hakemlerin ve tribünlerin "bunca yıl biriken hışmından" kimler ve nasıl koruyabilecek?.. 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.