Yüzünüz kızarmadı mı?..

A -
A +
Adını sanını kimsenin duymadığı 20 yaşında "amatör üstü" bir futbolcuyu İstanbul'a "1 yıl kiralamak için" getiriyorsunuz; aaaa, o da ne, adam ertesi günü, "Düşüneceğim, başka tercihlerim de olabilir" diyerek geriye dönüyor!..Ben soruyorum; "Dünya'da en çok tanınan ve saygı gören 5 Türk markasından biri olan" Galatasaray "böyle" yönetilir mi, "bu" duruma düşürülür mü?..Burası, "asırlık" Galatasaray Kulübü mü, yoksa "2 yıldızlı, cebi delik turistlerin gecelediği bir Sirkeci Oteli" mi?..Bu adı sanı bilinmeyen "amatör üstü" futbolcunun Galatasaray'a yaptığını, "İbrahimovic bile yapamaz",yapmamalı, yaptırılmamalıdır; zira Galatasaray "o kadar büyüktür!.."İşte bu durumu gördüğü içindir ki, Sneijder, menajeri Guido Albers'in ağzından NTV televizyonunda Galatasaray Yönetimine, "Galatasaray'ın ne olduğunu" tam bir "Osmanlı şamarı" üslubu ile "şöyle" anlatmıştır:"Wesley için en önemli olan şey kulübün geleceği. Wesley, hırslı ve tutkulu bir futbolcu. 2010 yılında Şampiyonlar Ligi'ni kazandı, 2014 Dünya Kupası'nda yarı final oynadı. Galatasaray'a transfer olurken bir plan doğrultusunda buraya gelmişti. Şampiyonlar Ligi'nde iddialı olacak bir Galatasaray'da forma giymek istiyor. Wesley yönetimle konuştu ve takımın Avrupa kupaları için hırslı olduğunu görmek istediğini yönetime iletti. Kendisi gibi hırslı ve yarışmacı bir takım görmek istiyor. Öncelikleri, yeni kontrat için gelecek teklifin ayrıntıları değil, Galatasaray'ın gelecek ile ilgili planlarıdır. Kimse bunu yanlış anlamasın ve Wesley ayrılmak istiyor diye de yorumlamasın. O, bu şehri ve bu takımı çok seviyor ama doğru ve iddialı bir gelecek planı görmezse kontratı uzatmak istemeyecektir. Wesley gibi hırslı ve üst düzey bir oyuncu ancak yarışmacı ve iddialı bir takımda mutlu olabilir."Buyurun bir Hollandalı "Galatasaray'ı nasıl görüyor, Galatasaray'a neden geldiğini nasıl anlatıyor, dahası Galatasaray yönetiminin ne yapması gerektiğini açık açık nasıl söylüyor", Galatasaray yönetimi ise, "İstanbul'a getirdiği isimsiz bir futbolcuya bile imza attıramıyor"; vah ki, ne vah!..Ey Galatasaray'ın Divan Kurullarında kurum kurum kurulan Galatasaray'ın eski başkanları, âkil adamları, duayenleri, anlı / şanlı unvanlara sahip "akıl" hocaları, sizlere soruyorum; Galatasaray bu hâle düşürülür mü?.."      Ve de "Adını sanını bilmediğimiz o futbolcuyu ısrarla isteyen" Hamza Hamzaoğlu'na soruyorum; "Empati yap", Akhisar Belediyespor'da  hocasın, ekmek paranı veren kulübünün "bu duruma düşürülmesini" hazmedebilir misin?..Bundan iyisi!..
Elbette, "Şam'da kayısı!.."Ama "kağıt üzerinde!.."Bir "ama" daha; "Galatasaray, Galatasaray olsaydı!.."Evet, "Galatasaray, Galatasaray gibi olsaydı"; bugün Benfica'lı, Atletico Madrit'li, Astana'lı gruptan, "Acaba birinci olarak çıkar mı" diye konuşurduk!..Şimdi, birbirimize, iyimser "acabalar" ve endişeli bakışlar ile "İkincilik olabilir mi" diye soruyoruz!..Hatta, "biraz karamsarlar", daha da "küçük" bir hedefe fit; "Üçüncü olup, UEFA Ligi'ne gitmek mümkün!.."Ey Ünal Aysal'lar, ey Mancini'ler, ey Prandelli'ler, ey Dursun Özbek'ler ve ey Hamza Hamzaoğlu'ları, Galatasaray'ı bu hâle nasıl getirdiniz, Allah aşkına?.."Sergen ve Gekas!..
Geçen sezon, ligin 6 haftasında, ikisi Fenerbahçe'ye olmak üzere 6 gol atan Gekas için, Sergen Yalçın, TRT Spor ekranında "şöyle" demişti; "Gekas, dünyada hangi ligde oynar? Bunu bana söyleyin. Bizden başka nerede oynar? Bir de Yunan Ligi'nde. Gol atıyor falan ama bırakın bana Gekas'ı anlatmayın. Her tarafı futbolcu olsa ne olur?"İşte Sergen'in "böyle" tarif ettiği Gekas, geçen hafta Sergen'in takımına "3 gol atıverdi!.."İyi ki Gekas, "Sergen Yalçın'ın tarif ettiği gibi bir futbolcu"; ya maazallah Sergen'in "beğeneceği gibi bir futbolcu olsa" idi; Sivasspor'un hâli nice olurdu?Düşünsenize, "öyle" bir Gekas Sergen'in takımına 3 yerine 6 atmaz ve de Sergen'in bileti Sivas yerine İstanbul'a kesilmez miydi?..Alkış!...3 kupaya, 4. yıldıza rağmen, baktılar ki, Aziz Yıldırım yaptığı transferlerle yeri göğü sarı-laciverte boyadı ve gündemin başına "Fenerbahçe'yi oturttu" ve de "Onunla bu sahada yarışamayacaklar", bu defa "yarışta tersine koşarak" muratlarına erdiler; "her gün saha içi ve saha dışı kriz üstüne kriz oluşturup" Galatasaray'ı spor sayfalarının ve TV ekranlarının gündeminin başına oturttular; helâl olsun, Galatasaray'ın başkanına ve yönetimine!..Biri, Rus ruleti oynuyor!..
Avrupa Basketbol Şampiyonası'nın finallerine bir hafta kalmış; Aziz Yıldırım Federasyonu tehdit ediyor; "Ergin Ataman ya Galatasaray'dan ayrılır ya da milli takımdan, yoksa milli takıma basketbolcularımı göndermem!.."Tıpkı "Turgay Demirel'in başkan seçilmesindeki gibi", Harun Erdenay'ın da seçiminde başrolü oynayan Aziz Yıldırım, tam da böyle bir zamanda "diyetini istiyor!.."Hem de yıllarca "hem Fenerbahçe'de, hem de Milli Takımda koçluk yapan Tanjevic örneği ortada iken", yapılan pervasızlığa, münasebetsizliğe bakın!..Dahası çıkıp bir de demez mi; "Ama Tanjevic ahlaklı bir hocaydı!.."Bu "kabul edilemez" tehdide karşı, "Bu düşüncelerini Federasyona empoze edemezsin, yetki bizim ne karışıyorsun. Oyuncularını göstermezsen Disiplin talimatımızın ilgili maddelerini oku, bu konuda uygulanacak prosedürü ve verilecek cezaları öğren ve teşebbüs dahi etme" diye gürleyeceğine, Federasyon Başkanı'nın yaptığı açıklama, "Bu ne zavallı bir tavır" denecek kadar "alttan alıcı"; Harun Erdenay, neredeyse "Yanlış yapmışız, özür dileriz" diyecek!..Eee, "Federasyon kendini bu hâle düşürürse", dememiz gerekir ki; "Aziz Yıldırım az bile yapıyor!.."Ortada "Ay-yıldız var, milli takım var, Avrupa Şampiyonası'nda iddialı hedefler var" ama, "Attığı zaman Atatürkçülüğü kimselere bırakmayan" Aziz Yıldırım'ın umurunda değil, o, "şahsı için ettiği sözler sebebiyle kendisini mahkemeye veren" Ergin Ataman'ı "Fenerbahçe kalkanı ile vurarak" egosunu tatmin etmek ve taraftarına hava atmakla meşgul"; ondan sonrası tufanmış, umurunda mı?..Dahası ona sormak gerekmiyor mu; "Zat- alinizin eline, ahlak ölçme terazisini kim verdi? Kimin ahlaklı, kimin ahlaksız olduğunu tayin etme hakkını kimden aldınız?.."İşte Galatasaray, "Ataman'ı milli takımdan çekmiyor" ve de Federasyon "finallere bir hafta kala koçu değiştiremiyor"; hadi göster bakalım Aziz Yıldırımlığını da, gönderme Fenerbahçeli futbolcuları Milli Takım'a, yapabilecek misin?..Ne demiş büyüklerimiz, "büyük lokma ye, büyük lâf etme"; kulağına küpe olsun!..
Şaka!.."Hamza Hoca neden böyle abuk sabuk işler yapıyor" sorusuna verilebilecek "tek" mantıklı cevap şu; "O, gerçek bir Galatasaraylı" da ondan. Şaşırmayın, "Takım nasıl olsa kurtarılır, öncelikle ve hemen Galatasaray kulübünün kurtarılması gerek" diyerek "kendisine vazife yazdı" ve uyguluyor da ondan. Bunun için de, "Özbek kardeşlerin bir an önce Galatasaray'ın başından gönderilmesi gerekiyor"; Hamza Hoca da "kendini feda ederek" buna uğraşıyor!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.