Hedefi tespit edebilmek!..

A -
A +

Galatasaray'ın ana hedefi bu sezon "Avrupa kupalarına gidecek" dereceyi elde etmektir. Bunun için de 
kupa ana hedeftir… 

Takımın başına geleli 1 ay olan "kadrolu alt yapı" hocasının ile "yaş gruplarından birinin kadrolu" ama 'Süper Lig'de hocalık edecek belgesi olmayan' yardımcısının önüne konan hedef; "Mutlaka Avrupa Kupalarına katılma hakkı" idi!..
Ve bu hedefe de, ya "Süper Lig'de ilk beş takım arasına girmek" ya da "Türkiye Kupası'nı kazanmak" ile ulaşılacaktı!..
Galatasaray'ın kupada Çaykur Rizespor'u Rize'de 3-1 yenmesinden sonra, hedefe ulaşılacak yollardan birinde "sarı ışık" yanmaya başlarken, ötekinde üst üste alınan beraberliklerden sonra "kırmızı ışık" yanmaya, hem de "daha kuvvetli olarak"  devam ediyordu. Zira Türkiye Kupası'nda final görünmüş, Kupa'yı kazanmak tek maça, final maçına kalmış, Süper Lig'de ise, bunca sakat ve formsuz futbolcu ile, üstelik tribünler "takımı yok etmek için" elinden geleni yaparken, ilk 5''e girmek, "inanılmazı başarmak" hâline gelmişti!..
Öyleyse "ne yapılması gerekiyordu"; çok açık ki, hedef "teke düşmüştü"; Türkiye Kupası Finali'ni kazanmak!..
Ve bir "öyleyse" daha; "final maçına 4 hafta varken", bütün hesaplamalar, "Final maçı nasıl kazanılabilir" üzerinden yapılmalı, kupanın kalan "keyfe keder maçı" ile Süper Lig'in bütün maçları, "Fenerbahçe ile oynanacak final maçının hazırlığı" olarak oynanmalıydı; takımın iskeleti, tertipleri, taktikleri "ona göre düşünülerek ve ayarlanarak!..
Fenerbahçe'nin son maçları, taktikleri, tertipleri "iyi analiz" edilmeli, "güçlü ve zayıf yanlarına göre tertip ve taktik üretilerek", sahada da uygulanmaya başlanmalıydı!.."
Ne var ki, Galatasaray'ın son maçlarını seyredenler, "bu stratejinin s'inin bile düşünülmediğini" kolayca görebilir, "günü kurtarma stratejisi üzerine kurulu" taktik ve tertiplerle "çok kıymetli olan" zamanın kaybedildiğini anlayabilirlerdi!..
Tribünleri "5'inci kol gibi saran" bir grubun "ağır baskısı" altında sahaya çıkan teknik adamlar da, futbolcular da, "günü kurtarmayı hedefe koydukları için", çok haksız sayılmazlardı. Ortadaydı ki, alınan "her kötü sonuç", o cepheden gelen hakaretlerin giderek arttığı bir dramı da beraberinde getiriyordu!..
Tam bir "Galatasaraylının Galatasaray'a akrep etmez ettiğini" misali!..
İşte bu baskı ve panik içinde hemen her maçta "bekler değişiyor", hemen her maçta "stoperde ve ön liberoda başka başka ikililer sahaya sürülüyor", hücumda durmadan kanatlarla oynanıyor, "santrforda Umut'a yer açacak yerleşik bir formül üretilemeyerek", Podolski boşa çıkarılıp, ezdiriliyor, kısacası Fenerbahçe maçı yaklaşırken, sahaya sarı-lacivertli takıma "kolay yem olacak" bir takımın sürülmesinin yolunun kapatacak bir planlama, bir strateji kimsenin aklına gelmiyordu!..
Bu arada  belki "antrenmanlara ve kondisyon çalışmalarına bağlı", belki de "özel hayat bakımsızlığı" sebebi ile ortaya çıkan ve "darbeye bağlı olmayan" kas sakatlıklarının önü alınamıyor, "sebebi ortaya açık açık koyacak" bir araştırmadan ve "gereken tedbirlerin alınmasından" bile söz edilmeyerek, adeta "Böyle gelmiş, böyle gider" sözüne uygun bir sürecin "yıkıcı" devamına yeşil ışık yakılıyordu!..
Fatih Terim sonrasının asıl "acı tablosu"; İtalyanların, Hamza Hamzaoğlu'nun ve de Mustafa Denizli'nin bıraktığı "saha içi / dışı kötü miras" ne yazık ki, buydu!..
Riekerink ve Orhan Atik ikilisi, "bir ayda bunu nasıl düzeltebilirlerdi" ki?..
İşte, Galatasaray Basketbolu'ndan örnek; sezon boyu bütün hatalarına rağmen, neden Ergin Ataman "kendisini efsane yapacak" bir başarıya imza atabildi?..
Zira, taa sezonun başında "Eurocup Şampiyonluğu hedefini koydu" ve "bütün başka hedefleri bir yana bıraktı, o hedeflere gidecek yolları da, sezon başında koyduğu hedefe ulaşacak yan yollar hâline soktu" ve başardı!..
Galatasaray Futbolu'nda bu hedef  "hâlâ" ortada duruyor; Ergin Ataman'dan "mini örnek" alınarak 26 Mayıs'a hazırlanılmalı!..   

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.