Bunlar mı taraftar?..

“Sabri’yi hedefe koyarak Sneijder’i koruma ve kollamaya kalkışan taraftar, “Galatasaray’ın gerçek taraftarı olamaz”; elbette “Sneijder’in kalmasını”  her şeye rağmen isteyenler olabilir; ama “Sabri’yi feda ve yok ederek” değil. 

Utanmıyorlar, neymiş; “Vay efendim, Sneijder’i göndermek isteyenler, Hamit ile Sabri ile nasıl ‘yeni’ sözleşme imzalayabilirlermiş”; Florya tesislerinde “protesto gösterileri yaparak”, yönetimi istifaya davet edeceklermiş!..
İnsanın “bunları söylemesi, yazması ve yapması için” biraz elini vicdanının üzerine koyması gerek!..
Acaba, “bin tane Sneijder’in Galatasaraylılığı”, üst üste koysanız ve toplasanız, “bir Sabri Galatasaraylılığı” eder mi?..
Bir bakın, Galatasaray son yıllarındaki “en bozgun” sezonlarından birini yaşarken, Sneijder ne yapmış, Sabri ne yapmış?..
Sen “Sneijder’in kalmasını isteyebilirsin”, ama bunu “Sabri’yi hedefe koyarak yaparsan”, ben sana “Galatasaray taraftarı” demem, diyemem!..
Sabri, “yıldız futbolcu” değildir; ama, dikkat edin, “altını çiziyorum”; son yılların “sarı kırmızılı” ekibinde, her oynadığı, oynatıldığı maçta, “iyi de oysana, kötü de oynasa,  Galatasaray için sahada her şeyini veren, öyle mücadele eden” bir futbolcudur, bir sporcudur.
Keşke, bugünün Galatasaray’ında “onun gibi ‘gerçek’ Galatasaraylı” 4 - 5 futbolcu daha olabilseydi!..
Sabri’yi “hedefe koyarak” yok etmek, hele hele “haddini bilmeyen, Galatasaray’ı küçük gören, gazetelere Galatasaray yönetimini hiçe saydığını gösteren açıklamalar yapan” Sneijder için “kurban etmeye çalışmak”  Galatasaray taraftarlığı değildir; hiç değildir!..
Dursun Özbek yönetiminin istifasını istemek için, “Galatasaray taraftarı”, belki de “100 sebep” bulabilir; ama Galatasaray yönetiminin, “Sneijder’e ceza verdi, göndermek istiyor” diyerek “istifasını istemek”; işte “bu tavır ve istek”, Galatasaray taraftarına yakışmaz, yakışamaz!..
Galatasaray’a, Galatasaray’ın hükmi şahsiyetine, “o hükmi şahsiyeti, genel kurul kararı ile temsil etme görevini yüklenmiş” Galatasaray yönetimine “gazeteciler aracılığı ile” açık açık “hakaret ve küstahlık etmiş” bir futbolcuyu, “Galatasaray’ın, Galatasaray yönetiminin önüne koymanın”, Galatasaray’ı nereye sürükleyeceğini bilmeyen, görmeyen taraftar, “Galatasaray taraftarı” olabilir mi?..
Bilinmelidir ki, “Sabri, hatalarına, yanlışlarına rağmen Galatasaray’ın inkar edilemez bir parçasıdır”, korunan ve kollanan Sneijder ise, işte görülüyor; “Galatasaray’dan gitmek isteyen ve de bunun için bonservisini indirebileceği kadar indirmeye çalışan” bir “şımarık” yabancı futbolcu; o kadar!.. 
Sen, “Galatasaray genel kurulunun seçtiği yönetime, yönetimin genel sekreterine, takımın patronu olan Sportif AŞ’nin Genel Başkan Vekili’ne hakaret edeceksin”, sonra da “zeytinyağı gibi su üstüne çıkıp “Galatasaray takımında kalacaksın”; öyle mi; bu “garip tablo, değil Türkiye’de, Patagonya’da bile “kabul edilemez”, bunu Sneijder de bilmeli, “onu savunan” Galatasaray taraftarı da!..
“Özür dileyeceğine, hata yaptım, affedin” diyeceğine hâlâ dikleniyor, “menajerinin açıklamaları” ortada; küstahlığın dik alası!..
“Hamit” konusuna gelince, “protestocu” taraftarın “en çok aldandığı ve aldatıldığı” konulardan biri de, “bu!..”
Yarın, “Uluçmarket’te anlatacağım”; utanacaklar!..