Muslera’ya pas futbolu!..

A -
A +

'Galatasaray seyircisini adeta tribünlerden kaçırmak için kurgulanmış “geriye ve yana pas” futbolunun son aşaması herhalde kaleciye pas anlayışıdır…'

Pişkinliğin, vurdumduymazlığın, futbol bilgisizliğinin, spor kulübü yönetme beceriksizliğinin “sadece Türkiye çapında değil”, hadi “dünya çapında” demeyeyim ama herhalde “Avrupa çapında” örneğini veriyor, Galatasaray Kulübü!..
Otelcilikle, inşaatçılıkla, sporu ve futbolu yönetmenin “apayrı şeyler olduğunu” hâlâ anlayamamış bir başkan ve “onun kardeşi” ile “kerameti kendinden menkul” bir yöneticinin eline teslim edilmiş “ülkenin en pahalı üç kadrosundan biri” ile adeta “oyuncak gibi oynanıyor” ve o kadronun başına da “çocukları eğiten” bir hoca getirilmiş, “kalmasında da ısrar ediliyor”; siz manzaraya bakın!..
Ey Galatasaray Spor Kulübü’nü “yönettiklerini sanan” yöneticiler; gelinen futbol durağı ortada. Yazılarında “karıncayı bile ezmekten kaçınacak kadar hassas olan” sevgili Osman Şenher kardeşimi bile çileden çıkardınız; sevgili okurlarım, Şenher’in “Kasımpaşa maçından sonraki yazısını bulun okuyun”, ne demek istediğimi ve “onun ne demek istediğini” çok iyi anlayacaksınız!..
Ey Özbek kardeşler, ey Levent Nazifoğlu “namlı” yönetici, ey “görünmeyen” sorumlu Alp Yalman Başkan, hadi, ne kendinize, ne Galatasaray’a, ne Galatasaray futbol takımına acıyorsunuz; bari “Bey” dediğiniz, “İyi insan” dediğiniz Riekerink’e acıyın; onu düşmekte olduğu utanç çukurunun dibini boylamaktan kurtarın ve “Galatasaray’a gelme sebebi olan” asli görevine başlatın!..
Koca Galatasaray’ı “Muslera’nın ellerine teslim eden” sizler, koca Galatasaray’ı “futbolu henüz tam öğrenememiş” Bruma’nın “egoist futbolunun birkaç golüne bağlamış” olan sizler ve de “Muslera’ya pas futbolu” ile “Galatasaray’ın şampiyon olacağını zanneden” sizler, “uyanmanız ve gereğini yapmanız için” taraftarın Florya’yı basmasını mı bekliyorsunuz?..
Yoksa, Galatasaray seyircisini adeta tribünlerden kaçırmak için kurgulanmış “geriye ve yana pas” futbolunun son aşaması olan “Muslera’ya pas” futbolunun, Galatasaray taraftarını TV başından da “öfke ve sinir içinde kaçırmaya başladığını” dahi anlamayacak kadar “futbol cahili kulüp yöneticisi olma” yarışına mı çıktınız?.. 
O Selçuk’a 90 dakika, o Yasin’e 88 dakika tahammül etmek için “çift gözlü körlük gerektiğini” bile anlayamayan bir yönetimle, Galatasaray Futbol Takımı’nın nereye gideceğini tahmin etmek zor değil!..
Bir örnek vereyim; “topsuz oyunu” Türkiye’de en iyi bilen ve oynayan 3-5 futbolcudan biri olduğunu “oynadığı her maçta” ortaya koyan ve “bir takım sahada ileriye nasıl itilir, götürülür derslerini veren” bir Hamit var kadroda. “Hollandalı” fikri sabitine saplandığı için, “ona  kulübede oturma rekorları kırdıran” bir altyapı hocasına, hâlâ “müsamaha ile yaklaşmak”, Galatasaray’ı, “tesadüfler ve şanslarla sürdürdüğü” şampiyonluk yarışının dışarısına düşürmek için beklemekten ve inat etmekten başka nedir ki?..
“Hamit oynarsa, De Jong ıskartaya çıkacak ve hatta bazı bazı Sneijder bile gölgede kalabilecek, öyle değil mi, “Bey” efendimiz? 
Bilmem ki daha ne diyeyim, ne yazayım; onca yazana ve yazılana ek olarak; Yoksa, “sivrisinek sazdan anlamayan” sizler için, davullu zurnalı mızıka takımımı mı kurmamız gerek?!.

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.