6-0 dersleri!..

A -
A +

"Beşiktaş, başkanının dolmuşuyla gruptan lider çıkma hevesiyle üstelik de beraberlik yetecekken bir kontra atak takımı olan D.Kiev’e saldırınca olanlar oldu…"

“Tarih yazacağız ve Şampiyonlar Ligi’nde gruptan lider olarak çıkan ilk Türk Takımı olacağız!”
İşte, Beşiktaş Başkanı Fikret Orman’ın bu sözleridir, Beşiktaş’ı Kiev’den 6-0 mağlup döndüren!.. 
Sen, “kulübün başkanı” olarak, hedefi öncelikle “gruptan çıkmak” yerine, “gruptan lider çıkmak” olarak koyarsan, şimdi “teknik adamına da, futbolcuna da söyleyeceğin söz” kalmaz!..
Sen, “tarih yazan bir takımın başkanı olarak” tarihe geçmeye can atarsan, teknik adamına da, futbolcuna da öncelikle “tarihe geçmeyi hedef aldıkları için” lâf söyleyemezsin!..
Beşiktaş “o soğukta oynanan deplasman maçına” işte “bu sözler yüzünden” tribündeki başkanı ile, saha kenarındaki hocası ile ve de sahadaki futbolcusuyla “gruptan çıkılacak tek puan yerine, grubu lider bitirtecek üç puan hedefi, azmi ve hevesiyle başladı” ve bir kontratak takımı olan “Kiev’den yarım düzine gol yiyerek, tarihe geçti!..”
Elbette “6-0’da beşinci hakemin ‘rezil penaltı’ işareti ve de İskoç hakemin ‘adaletsiz’, üstelik belki de ‘şike şaibesi bile doğuran’ kırmızı kart çıkarışı” da önemli rol oynadı ama, Beşiktaş “tek puanın yeteceği” maça, “sakin, temkinli ve rakibe en etkili tarafı olan kontratak pozisyonları vermeyecek bir taktik ile başlasa idi”, acaba “o ilk gol ve de penaltı / kırmızı kart kararı verilen o ikinci pozisyon” olur muydu?..
Aslında, Beşiktaş sezona “fırtına gibi başlamış” ve de “rakiplerinin oynadığı kötü futbolun da katkısı ile”, daha ligin 3-4 maçından sonra “şampiyon” ilan edilmiş, daha sonraki 4-5 maçta ise bu havanın sonucu olarak takım, neredeyse bütünü ile “psikolojik gevşemenin işaretlerini” vermeye başlamıştı!.. 
Ne var ki, “kötü futbolla kazanılamayan maçlar ya da şansla alınan 3 puanlar” için “ciddi analizler” yapılamamış, kötü futbol ve sonuçların üstü, “namağlup olma” şemsiyesi ve “Hakemdi, yorgunluktu, fikstürdü, şu futbolcu sakattı, bu futbolcu kötü oynadı” bahane ve mazeretleriyle örtülmüştü!
Durum, Fenerbahçe derbisinde koca bir maç boyu “bir gol pozisyonuna girememek, Volkan’ın kalesine bir şut atamamak” tablosu ile ortaya çıkmış, ama gene de “ders alınamayarak” Kiev’e “gruptan lider çıkarak tarihe geçmek hedefi” ile gidilmişti!..
TV ekranlarında, Başkan Fikret Orman’ın bu sözlerini “kendi ağzından dinlediğimizde” arkadaşlarıma demiştim ki; “Gruptan çıkalım da, liderlik eksik olsun. Bizi bu ishal-i kelâm hastalığı mahvediyor. Bu çok kritik maça giderken söylenecek söz mü bu?..”
Bakınız, sevgili başkan, bir edebiyat hocasına sorunuz; Osmanlı sadrazamlarından “şair” Koca Ragıp Paşa’nın “Acep hayretteyim şol sedd-i İskender hususunda, / Eğer maksut eserse, mısra-ı berceste kâfidir” sözü ne anlama geliyor?..
Bitmedi, birkaç istisna hariç, bütün kulüp başkanlarımız ve hocalarımız için devam ediyoruz; internette “Zülkarneyn yazalım”, çıkan sayfada “Zülkarneyn / Vikipedi Ansiklopedisi” maddesini tıklayalım”, o sayfada “Türkiye Diyanet Vakfı’nca hazırlanan” İslam Ansiklopedisi’nden alınan Prof. Dr. Mustafa Öztürk’un “Zülkarneyn” açıklamasını okuyalım. Böylece, “Zülkarneyn’in, Büyük İskender’e nasıl bağlandığını” öğrenerek, Koca Ragıp Paşa’nın “Sedd-i İskender’i, mısra-ı berceste ile nasıl ve neden kıyasladığını” da bir daha unutmamak üzere beynimizin bir köşesine yazalım, yazalım ki, “ishal-i kelâm” hastalığından da bir nebze kurtulalım!..   

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.