Hissetmeyenler!..

A -
A +

Sevgili kardeşim Hıncal Uluç’un cuma günkü sütununda “tatlı” bir “Tebessüm” vardı; “Hastalık hastası doktora gitmişti. İçini çekerek anlattı. ‘Karaciğerimde bir şeyler olduğuna eminim. Bu hastalıktan öleceğim.’ Doktor, ‘Saçmalama’ dedi; ‘Karaciğer hastalığı kendini asla belli etmez. Hiçbir rahatsızlık hissi duymazsın.” Hastalık hastası ‘Tamam, ben de hiçbir rahatsızlık hissetmiyorum işte’ dedi.”
Galatasaray’da da, “hastalık hastasının benzerleri var” galiba. Ama bunlar “hastalık hastası değil, vurdumduymazlar takımı” anlaşılan!..
Baksanıza, “ülkenin en iyi kadrosuna sahip” takım “futbolsuzluk hastalığına tutulmuş”, vurdumduymazlar takımı “hiçbir şey hissetmiyor!..”
Yooo, sevgili okurlarım, bu satırları okurken belki “Bu takımı neden saymıyorsun” diyorsunuz ama ben saymamayım; “o takımda kimler var”, siz bulun. Zira, hepsini, hem de yakından tanıyorsunuz; “saklanan biri hariç” her gün gazetelerde ve TV’lerdeler!.. 

İftihar ediyoruz!..

El Pais gazetesi: “Arda, kendini Messi gibi hissediyor. Barcelona, 3 yıldızının oynamadığı ya da sonucu getiremedikleri maçlarda kendine dördüncü bir golcü buldu: Arda Turan. Arda iyi oynadı, güzel goller attı.” 
El Mundo Deportivo gazetesi: “Arda, Noel öncesinde Nou Camp’ı dolduran 64 bin taraftarın önünde Messi’yi aratmadı. Arda, 3 yıldızın forma giymediği maçta Barca’nın forvetteki komutanlığını eline aldı.” 
Sport gazetesi: “Arda, Türk tutkusunu yansıtıyor. Arda, forvette oynadığı zaman kendini çok daha rahat hissettiğini ve belirleyici olduğunu bir kez daha gösterdi. Arda, futbolu bir Brezilyalı gibi oynuyor. Tam bir yetenek.” 
İşte, Türkiye Arda’yı, İspanya’ya dünyanın en büyük 5 kulübünden birine “Böyle olsun, böyle oynasın” diye gönderdi; “Rotasyon oyuncusu olsun, magazin sayfa ve ekranlarında görünsün, ‘Ben oldum’ diyerek, kendisinin ‘Arda’ olmasında büyük emeği geçen Hocasına kafa tutsun” diye değil!..
“İşine baktığı, kafasını bozmadığı” sürece, “Messi’ye imrenmek için” değil, “Arda gibi Arda olmak için” yaşasa, Avrupa’da kaç futbolcu eline su dökebilir ki?..
Kim bilir belki de, “Fatih Terim / Arda Turan olayı” onun aklını başına getirdi; ne demiş atalarımız; “Bir musibet, bin nasihatten iyidir”; o misal işte!..

Quo vadis TSYD?..

Karşılıklı, “savcılık, yargıçlık” iddialar, açılan onca mahkeme ve Disiplin Kurulu kapıları; “Sen şunu yaptın” suçlamalarının bini bir para!..
Türkiye Spor Yazarları Derneği “hiçbir döneminde”, hem de “en üst düzey yöneticileri” arasında böylesine bir “suçlama savaşının ateşleri” arasına düşürülmemişti!..
İddialar ciddiydi, karşılıklı açıklamalar, belgeler yayınlandı. Arada “Yalanlar söyleniyor, iftiralar atılıyor” açıklamaları da geldi.
Daha da kötüsü, yasal ve tüzüğe uygun olarak “olağanüstü genel kurul için imza toplayan” TSYD üyelerine, Genel Merkez Yönetimi tarafından “çirkin” yakıştırmalar yapıldı.
Olağanüstü genel kurulun ilk toplantısı yarıda kaldı, Genel Kurul Başkanı, Başkan ve yöneticilere “sert uyarılarda bulunarak” toplantıyı tatil etti.
İkincisinde “yetkili merciler tarafından, ‘usulsüz üye yapıldığı’ tespit edilen ve “üyelikleri iptal edilerek, genel kurula katılmaları mümkün değildir’ denilen 600’ e yakın üyenin, hemen hemen yarısının genel kurula katıldığı ve oy kullandığı” iddia edilerek, Genel Başkan ve listesinin kazandığı seçimin ve genel kurulun iptali için” dava açıldı. Şimdi, kararı mahkeme verecek. Ayrıca, genel merkez tarafından “kesin ihraç” talebi ile Disiplin Kurulu’na verilen Ankara Şube Başkanı da, Genel Başkan aleyhine “hakaret ve iftira davaları” açtı. Anlaşılıyor ki, “muhtemel bir ihraç kararı” da mahkemeye gidecek.
Bu arada, Ankara Şube Başkanı, “Genel Başkanın karısına ait otomobilin derneğe satışı ve Ankara Şubesi’ne gönderilmesi ve bu otomobili kullanması” olayına açıklık getirdi; “O otonun kullanılması sırasında, Genel Başkanın eşine ait olduğu ve derneğe satıldığı bilinmiyordu, bize gönderilmişti, kullandık. Ama gerçek ortaya çıkınca, yönetimimizce hemen ‘iade kararı’ alındı, kullanmadık ve Genel Merkeze gönderdik. Gerçeği çarpıtıyorlar!..”
Durum, “şimdilik” bu. Ama, anlaşılıyor ki, “kavga” bitmeyecek. Zira “Büyük TSYD Hareketi” adı verilen bir mücadele başlatıldı.
Bu arada, TSYD üyeleri, “Bütün bunlar olurken İçişleri Bakanlığı Dernekler Masası neden olaya el koymuyor, iddiaları ciddiye almıyor. ‘Yasal üye olmayanlar oy kullandı’ iddiası doğru ise, şimdi ‘onların oyları ile seçilmiş bir yönetim’ TSYD’yi nasıl yönetir?” diye sormaya başladılar. 
Sadece “ulusal” değil, “uluslararası” bir gazeteciler derneğini “bu hâle düşürenler” utansın!..

Aynaya bak, Ataman!.. 

İnsan utanır, “maçı kaybetmeyi” hakem kararlarına, dahası bir kararına bağlamaktan!..”
Anadolu Efes mücadelesinin görüntülerini “İyi seyret” Ergin Ataman, “senin abartılı şekilde (bu kaçıncı defa) itiraz edip”, cezalandırıldığın ve de sahadan da çıkarılma sürecinin başladığı “3’lük basket ve hücum faul” kararının neredeyse “tamı tanıma  benzeri bir hücum faul” rakip oyuncu için de çalındı; neye itiraz ediyorsun; oyuncun “o hücum faulü yaptı!..”
Diyelim ki karar “yüzde yüz hatalı” idi; hakemler benzer hataları hemen her maçta yapmıyorlar mı; sana, takımına düşmanlıkları mı var, yoksa Anadolu Efes tarafından satın mı alındırlar; güldürme kendine insanları!.. 
Takımının oynadığı, pardon oynayamadığı basketbol ortada. “Sallarsa Yeşil Giresun maçının son periyodundaki gibi Miçov ve tutarsa, sallarsa bir-iki oyuncun daha ve de bu sallamalar da tutarsa”, kazanıyorsun, “tutmazsa”, Unics Kazan maçı gibi, Anadolu Efes maçı gibi, “3’lükler yüzde 14’lerde kalırsa”, yandı gülüm keten helva, zira ortada “basketbol yok, sallabol var!..”
Diyorsun ki, “Bize saygı duymuyorlar, duymalılar”; belki doğru söylüyorsun ama bir eksiği var; “Saygıyı hak edene saygı duyulur”, eğer hakem kararlarını “saygıya bağlıyorsan”, önce aynaya bakman gerek; bir de Euroleague’in puan tablosuna; daha ne söyleyeyim?..

Şaka!..

Rıdvan Dilmen demiş ki; “Bu kulübün adı değişmelidir. Tribünlerden küfürler ediliyor, Osmanlıspor’a. Osmanlı adı kullanılması yanlış!..”
Duydum ki, Fenerbahçe’de oturan bir İstanbullu Rıdvan’a mesaj yollamış; “Tribünlerden Fenerbahçe’ye küfür ediliyor, bizler Fenerbahçe’de oturuyoruz, bu kulübün adı değiştirilmeli!..”

 

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.