G.Saray bu duruma nasıl düşürülür?..

A -
A +

Kulübün televizyonu, sanki bir outlet mağazasıyla rekabet ediyormuşçasına yapılan indirim kampanyalarından seyredilmez hale geldi

 

İnsan utanır, aylardır “gündüz” demeden, “gece” demeden günün 24 saati, GS TV ekranlarında, koca Galatasaray Kulübü’nü adeta “bir outlet mağazası ile yarışır” hâle düşüren o “indirim ve bonus kampanyalarını” bıkmadan, usanmadan yazdırmaktan, ilân etmekten!..
İnanılır gibi değil, o koca kulübün içinden bir “aklı başında üye de çıkıp” demez ki; “Ne yapıyorsunuz, Galatasaray Kulübü bu kadar küçük düşürülür mü? İndirim üstüne indirim, indirimin de indirimi, üstelik indirimin de indirimi ile de yetinilmiyor, bir de 50 liralık, 100 liralık bonuslar konuyor. Ne o, Başkanı tarafından yeni sezona ‘şampiyonluk’ sloganı ile gireceği ilan edilen koca Galatasaray koltuk satıyor, loca satıyor, futbol ve basketbolda bilet satıyor, bu mudur sizin Galatasaraylılığınız, Galatasaray Başkanlığınız, Galatasaray yöneticiliğiniz, bu mudur? ‘Kışlıkların elde kalanlarını satmak için yaz aylarında indirim üstüne indirim yapan’ mağazaları da geçtik, adeta ‘onların özel outlet mağazalarına döndük’; bu yapılır mı, Galatasaray’a?..”
Şimdi ben soruyorum, onlara; “yılan hikâyesine döndürdüğünüz”, pardon “palavra masalları mertebesine indirdiğiniz” transfer haberlerinin “çok değil sadece bir-ikisini” bugüne kadar gerçekleştirip, “imzaları attırsaydınız” ve de “loca, koltuk satışına öyle başlasaydınız”, Galatasaray için “küme düşmekle eşdeğer” bu acı tabloyla televizyonunuzun ekranlarını günün 24 saati doldurma skandalına imza atmak durumunda kalır mıydınız?..
Ben bunca yıl, “Galatasaray’da kötü, hatta çok kötü yönetimler gördüm” ama, böylesine bir “transfer beceriksizliğini kapsayan yönetim yetersizliği ile, kulübünü “outlet mağazaları ile ‘indirimler ve bonuslar’ yarışına çıkaran” ve kıyaslanacak hâle düşüren bir yönetim (Hemen altta yazacağım biri hariç) görmedim!..
Ey, “Faruk Süren hariç, (Zira onun konuşmaya hakkı yoktur, başkanlığı döneminde Galatasaray’ı bugüne benzer durumlara düşürmüştür) Galatasaray başkanlığı yapmış olanlar, “duayen” sayılanlar, Galatasaray Başkan ve yöneticiliğine yarınlarda aday olmayı düşünenler, hatta ilân edenler, “bu durumu görmüyor musunuz”; neden sesiniz sedanız çıkmıyor; “Galatasaraylı olarak yüzünüz kızarmıyor mu?..

İŞTE ÖNERİ!..
Galatasaray kulübü üyeleri içinde “Galatasaray Adası” konusunda “tek kişilik ordu gibi” mücadele eden, “kulüpten ihracı göze alan” Avukat Tayfun Akçay’ın “Galatasaray’ın en tepelerinde görev yapmışlar” aracılığı ile bugün Galatasaray’ın en tepelerinde oturanlara ulaştırmaya çalıştığı bir görüşü, “bir önerisi” var. 
Diyor ki: “Sözleşmeler, tarafların iradesini; beklentilerini karşılayabilmelerinin teminatını sağlayan yasal metinlerdir. Bizim Galatasaray Adası’nın işletilmesi için ‘müstecire’ verilmesini düzenleyen sözleşme de bu amaçla yapılmıştır. Nitekim amacı gelir TEMİN etmenin dışında, GS Üyelerinin tanımlanan ayrıcalıklarla hizmet almalarının sağlanmasıdır:
Galatasaray Kulübü Derneği üyelerinin tesis olarak kendi mülkiyetindeki yerden yaz-kış,  sosyal-sportif amaçlarla yararlanması amacı asıldır. Sözleşme, beklentileri yeterince karşılamasa, bu yolda düzenleme yapılmamış olsa da, buna amirdir... 
‘Yıkım’ ile sözleşmeden yazılı olan ‘üyeler lehine beklenen faydalanabilme olanaklarında fiili imkânsızlığın ortaya çıkmasına yol açan’ bir boyuta ulaşılmış ve sözleşmenin konusu ortadan kalkmıştır.
Özetle, üyelerin tesisten yararlanabilme olanağının ortadan kalkmış olması nedeniyle ve ivedilikle adamızın geri alınması için girişimde bulunulmalıdır.”
Akçay’ın önerisi çok açık; “Sözleşmenin konusu ortadan kalkmıştır, daha ne duruyorsunuz?..”
Evet, ne duruyorsunuz ve neden duruyorsunuz; yoksa “kulüp yönetimini bıraktınız, saklambaç mı oynuyorsunuz?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.