Yüzümüz kızarmıyor mu?..

UEFA’nın mali kıskacı ortadayken, dünyanın en çok kazanan oyuncularını birer birer transfer ediyor (!) basınımız…

“Yazmamayım, yazmayayım” dedim ama nihayet ve gene” dayanamadım. Hele hele Fenerbahçe’nin “İbrahimovic’in transfer haberleri” ile ilgili sert açıklamasından sonra…
Bakınız, geçen yıllar, aylar, haftalar ve günler “spor haberciliğimizi”, çok açık ve acıdır ki, “ajans haberciliğinin darbeleri” ile delik deşik etti. Ve ne yazık ki, kamuoyunda da “spor haberciliği itibarımız” düştükçe düştü.
Buna, gazete ve TV spor servislerimizin büyük bir bölümü de “reyting / tiraj yarışı içinde” ne yazık ki, “balon haberler ekleyince” ne hâle geldiğimiz, işte ortada. 
Haber gazeteciliğinin vazgeçilmez ilkesi, şu “sihirli” sözcük ile kilitlenmiştir; “DOĞRU!..”
Eğer “bir haber ‘doğru’ değilse, zaten haber değildir!..”
Tıpkı “araştırma gazeteciliğinin ‘tarafsız’ ve de yorum gazeteciliğinin ‘hür’ sihirli ve vazgeçilemez temel sözcükleri” gibi…
Özellikle “transfer aylarında, haber gazeteciliğimizden utanır hâle geliyorum!..”
“İnanılamaz” ama gerçek; Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin Antalya’daki bir “Eğitim”, dikkat buyurunuz sevgili okurlarım  hem de bir “Eğitim Semineri’nde” ülkenin “o zamanlar en çok satan” ve de “en büyük” denilen gazetesinin Genel Yayın Müdürü, “Doğru olmayan ama kulüp taraftarlarına pembe hayaller yaşatan transfer haberlerinin yapılmasına yeşil ışık yakmış” ve de “Beni bile heyecanlandırıyor bu haberler, doğru olmadığını bile bile heyecanlanıyor, hayalini yaşıyorum” gibilerden laflar ederek, “Yapılmalı” icazetini vermişti, “balon transfer haberlerine!..”
Fenerbahçe’nin “İbrahimovic’in transfer haberini” gerçekten gazetecileri utandıracak sertlikteki açıklaması ile yalanlamasına kadar, herhalde “çok mutlu olmuş” ve kim bilir ne hayaller kurmuştur, “eski” Genel Yayın Yönetmeni meslektaşımız?..
Manşet atmayan gazetemiz yoktur, “tartışılmayan” TV ekranımız da yoktur; “UEFA’nın en büyük kulüplerimize getirdiği transfer ve futbol bütçesi kısıtlamaları” konusunda..
Eee, bir genel yayın müdürü çıkıp da, spor müdürüne, bir spor müdürü de çıkıp spor muhabirine sormaz mı; “UEFA kısıtlamaları doğru ise, bu haberler ne, bu haberler doğru ise, UEFA bu kulüpleri ne yapar?..”
Dünya âlem biliyor ki ve de gazetelerde yazıyor, TV’lerde söyleniyor ki; İbrahimovic, geçen sezon oynadığı Manchester United’da, “Avrupa’nın en çok kazanan futbolcuları listesinde 20 milyon avro ile 7’nci sıradadır!..”
Eeee, “UEFA kısıtlısı” Fenerbahçe “İbrahimovic’i nasıl transfer edecektir; “kadrosundaki, yeni hoca tarafından tasfiye edilmek istenen onca futbolcudan daha bir tanesini bile satamamış ve kiralayamamışken?..”
“UEFA kısıtlamaları” haberleri de, transfer ayı başlayalı kaç gün oldu, “henüz kurtulanılamayan futbolcular” haberleri de o gazetelerde, “İbrahimovic geliyor” haberleri de aynı gazetelerde; bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?..
“İbrahimovic” sadece bir örnek, onlarca ve onlarca başka örnek de var.
Yıllardır “böyle gelmiş, böyle gidiyor”; meslek kuruluşumuz da “devamlı kaybedilen itibarımıza gözlerini, kulaklarını, dudaklarını kapamış”, seyrediyor.
Bilmem ki, Türkiye Spor Yazarları Derneğinin  Etik Kurulu “süs olsun” diye mi kuruldu?..