Felakete doğru!..

Kendi ayağına kurşun sıkan ve bunun için de tabancayı Genel Sekreterine veren bir Başkan ile mi karşı karşıyayız?..
Bir teknik direktör düşünün; Başkan’ı tarafından, “Sen bu takımın hocasısın. Verdiğin listedeki oyuncuları transfer ediyoruz, dahasını da edeceğiz. Korkma ben arkanda olacağım, takımdan sen sorumlu olacaksın” denilerek, Avusturya kampına gönderiliyor!..
Ve ardından öyle şeyler yapılıyor, öyle gelişmeler oluyor ki; o Hoca’nın Başkan’a da, yönetime de güveninin, inancının kalması mümkün değil!..
Evet, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, bu süreçte “Bir arkadaşına ‘Galatasaray ile anlaştım’ dediği haberleri manşetlere çıkan” 72’lik “pili bitmiş” ve Romanya basınına “Artık benim antrenman sahalarında işim yok” diyen Lucescu ile “görüşmek üzere” İtalya’ya Genel Sekreterini gönderiyor, görüştürüyor. Dönüşte Genel Sekreter; “Lucescu’ya teklifimizi verdik, birkaç gün sonra cevabını verecek” açıklamasını yapıyor.
Kamuoyuna verilmek istenen hava “Lucescu üst akıl olarak gelecek, Igor Tudor ise takımın hocası olarak kalacak!..”
Ama Genel Sekreter’in bu açıklamasından 24 saat sonra basında “Lucescu’nun 8 maddelik talebi” haberleri çıkıyor; “Romen Hoca’nın, hocayı değiştirmek ve de transferin tamamını programlamak da dâhil tam yetki istediğini” ortaya koyan 8 madde!..
Ve “işte bu haber” yalanlanmıyor ve de elbette “Avusturya Kampı’nın ortasına bomba gibi düşüyor!..”
Tudor Hoca’da “moral sıfırlanıyor”; futbolcular ise “çok haklı olarak” Hocalarına “Aramızda kaç günü kaldı” diye bakmaya ve “yerine geleceği belli olan Lucescu’nun oğlunu” soruşturmaya başlıyorlar!..
Yooo, yazımın girişine “Ayağına kurşun sıktı” demiştim; yazımın ortasına geldiğinde değiştiriyorum sözümü, gördünüz; “Bomba bu bomba, bunca transferi, bunca hazırlık kampını, teknik kadroyu, futbolcu ekibini yerle bir eden bir bomba!..”
Bir Başkan bunu nasıl yapar, bir Genel Sekreter bu rezaleti nasıl hazırlar, inanılır gibi değil!..
Bir çuval incir, “korku yüzünden” nasıl böylesine berbat edilir, anlamak zor!..
Mourinho mudur ki,  bu “bitmiş” Lucescu da, âdeta “Galatasaray’ın tapusunu bile isteyecek” bir pozisyona getirilir; “Ya Igor Tudor başarılı olmazsa” korkusu ile?..
Eğer “bu korku” beyinlerinizi sarmışsa ve “taraftara kulak vermeye devam edecekseniz”, getirirsiniz Galatasaray’ın başına “doğru dürüst bir Avrupalı hoca, bir Fransız veya Alman” olur biter. Böylece, Galatasaray’ı, “bitmiş olduğu Rusya’da ortaya çıkan” ve “Igor’u bile aratacağı” ortada olan bir Hoca’ya teslim etmemiş olursunuz!..
Ona “onca para verilir” mi, üst akıl (!) olarak; dahası, Galatasaray’ın “bu sezon mutlaka Şampiyonlar Ligi’ne katılma hedefine göre bir takım kurması gerektiği” ortada iken, çıkıp “Bunlar alınmış, yazık, takımı gençleştirmek gerek” diyen, diyebilen bir “üst akıl” Galatasaray’ı nereye götürür?..
Ama, “transfer rotasını, kendi görüşlerine ve elbette kendisinin bunca yıllık futbolcu simsarlarına göre ayar edecek olan” Lucescu’nun umurunda mı; Galatasaray’ın bu “olmazsa olmaz” hedefi!..
Ey “uyanmayan” Galatasaray yönetimi, getirin “Çavuşesku Romanya’sından arta kalan üst aklı” da, onun gelmesinden sonra olacaklar, belki aklınızı başınıza getirir. Getirin, getirin!..,