Galatasaray “Oh” dedi!..

A -
A +

TV ekranlarında “Son Dakika; Lucescu 2+1 yıl Millî Takımın başında” haberi geçmeye başladığında, mırıldandım; “Galatasaray kurtuldu, darısı Millî Takımın başına!..”
Ortada, hiç yüzleri kızarmadan “emekliliğinin geldiği çok açık olan” ve de “Türkiye Cumhuriyeti’ne spor sahalarında yapılan en ağır hakaretin altında imzası bulunan” Rumen Hoca’nın “ayağına kadar giden” ve “bu rezalet tablosu ile Türkiye’yi, Türk futbolunu ne hâle düşüreceklerini bile düşünemeyen” iki anlı ve de şanlı başkan var.
Galatasaray ve Futbol Federasyonu Başkanları’nın “Lucescu’yu kapma” yarışını “Türk Futbolunu yöneten Federasyonun Başkanı kazanınca”, işte altını çizerek yineliyorum; “Galatasaray kurtuldu, Galatasaray için Lucescu kâbusu bitti, futbol takımının önü açıldı, Türk Millî Takımı’na ise yazık edildi, hem de çok yazık!..”
Evet, şimdi artık, Avusturya Kampında bulunan İgor Tudor’un başının üzerinde “Demokles’in kılıcı yok”, kahkahalarla güldüğüm “üst akıl saçmalığı yok”, bundan sonrası “Hoca’ya ve talebelerine kalmış”; kendi geleceklerini kendileri tayin edecekler; “pili bitmiş” bir hocanın “tepeden inme müdahaleleri” değil. Ve de, Tudor, “kendisine verilen” ikinci şansı artık “en az hata ile” kullanmak zorunda!..
Başkan Özbek, “istediği futbolcuların çoğunu, nokta transferler olarak” alıp  getirdi, Florya’ya; daha da getiriyor!..
Bu destek, Tudor için, “bahanelerin, mazeretlerin kapısının tamamen kapatılması” demek; “Ya başarılı olacak, ya olacak”; başka alternatifi yok!..
Defalarca yazdım; “Tudor’un başarılı olacağına inanıyorum”; sadece taraftarın 3-4 maç sabır göstermesi ve tribün desteği vermesi şart!..
Kim ne derse desin, bu sezon şu ana kadar “en iyi transferleri Galatasaray yaptı”; bir-iki eksik var; onları da tamamlıyorlar!..
“Yıldız futbolcu yönetiminden habersiz, beceremiyor” denilen Tudor; takımı “kaliteli görev adamlarının yanında yıldızlarla da dolduruyor”; daha ne olsun?..
“Üst düzey bir mücadele ve kondisyon ekibi” hâline gelecek ve de “futbol kalitesi çizgisini geçen yıllara göre çok yukarılara çekmiş” bir Galatasaray’a, sadece 3-4 hafta kadar yakın olunduğunu yaşayıp göreceğiz!.. 
Görülmeyecek şey ise, “Galatasaray’da artık futbolcuya dayalı bir sistem” olacak. “Sneijderlerin, Selçukların ve hiziplerinin fink attıkları” bir ortama paydos!..
Dursun Özbek - İgor Tudor ikilisi, “bunu başararak giriyorlar”, Süper lige; eğer Dursun Özbek “panikleyerek” Lucescu tuzağının peşine düşmese, “baskılara boyun eğmese” idi; Avusturya kampı çok daha verimli, baskıdan uzak, “sadece futbolun gerekleri düşünülerek” tamamlanacaktı; olmadı, kısa sürede telafi edilecektir!..
“Galatasaray’ın önü açıldı”, peki ya Millî Takım ne olacak; “72’lik bir beyin, bir üst akıl”, üstelik “fiyasko olan” Rusya macerasından sonra, Türk Millî Takımı’nı hedeflerine taşıyabilecek mi?..
“Başarılı olduğu” Shakhtar döneminin son yıllarındaki “pike dalış” ne çabuk unutuldu; nerede o eski Lucescu?..
Dahası, Fatih Terim’e daha göreve gelirken yapılmaya başlanan sorgulamayı, Lucescu’ya da uygulamak gerekmiyor mu; Rumen Hoca’ya “sadece Millî Takımın hocası olarak yapacağı görev için” kaç para ödenecek; bilmek hakkımız değil mi?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.