Kurtar Galatasaray’ı Tudor!..

A -
A +

"Tudor eleştirilerden bunalıp aslan kesilince, yönetim de suskunluğunu bozup “Hocanın arkasındayız” demeyi ancak akıl edecek öyle mi?"

Hocanıza TV ekranlarında, spor sayfalarında, sosyal medyada, (Hatta “sosyal medyada Galatasaray Kulübü’nün ‘saygın’ bir yığın üyesi tarafından bile) hakaretler yağdırılırken “susacaksınız”; ne susması, Florya’daki futbol şubesi sorumlunuzun “doğrudan sizin üzerinizden hocanızı medya ve sosyal medya arenasındaki aslanların, kaplanların, akbabaların, sırtlanların önüne atacak açıklamalarını” önlemeyeceksiniz…
Ne zaman ki, “hocalığına, kişiliğine yapılan ve hatta Türk Ceza Kanunu’na göre suç da sayılabilecek” çok ağır hakaretlerden ve de “Gitti, gidiyor, başkan ve yönetim ona bir beraberlik, bir mağlubiyet kadar avans verdi, Alanyaspor’la berabere kalırsa, Beşiktaş’a yenilirse ipi çekilecek ve kapının önüne konacak” haber ve yorumlarından bezip, “Yeter artık” diyerek, Alanyaspor maçından sonraki basın toplantısında “bir yanardağ gibi patlayan”, basın ve yorumcular üzerinden sizlere kadar uzanan “ağır eleştiriler” bombardımanı ile “kendisini savunmaya geçen” bir Igor Tudor ortaya çıkıverecek…
Ancak “o zaman” aklınız başınıza gelecek ve “haftalardır suspus olan” Sayın Başkan “Hocamızın arkasındayız, bir yere gitmeyecek” deyiverecek; bravooo!..
Bakınız Sayın Başkan, o “Latovlevici’yi ıslıklayan” ve de sonra da kalkıp “Galatasaraylıyım” diyebilen “tribün göstericilerinden” bir farkınız kalıyor mu; iyi düşünün!..
Ve de gene iyi düşünün, sayenizde ortada “bir Direklerarası orta oyunu ve de Kavuklu-Pişekâr görüntüsü” yok mu?..
İş bu noktaya gelince, geliyorum, Igor Tudor’a; “Geç kaldın Tatar ağası”; bu cesareti, bu yürekliliği “çok evvel gösterecektin”; şamar oğlanına dönüşmeden, kum torbasına çevrilmeden; “gideceksen de, gönderileceksen” de, daha baştan “savaşarak gidecek ve gönderilecektin”; perişan edilmiş bir zavallı gibi değil!..
İş işten geçti; spor medyasının da, Galatasaray sosyal medyasının da “ulema sınıfını bir yana bıraktım”, tamı tamına “çoluk çocuğunun diline düştün”; artık “o seviyeden kurtulamaz”, yukarılara tırmanamazsın. Yazık ettin, kendine ve takımına!..
Dahası, daha da kötü. O, “Galatasaray ulemasının içinde”, Galatasaray Kulübü’nün “borç batağına boğazına kadar batmasına” sebep olan başkanlar için “Efsane” diyenler, “Galatasaray’ı Çin dolar milyarderlerine, Rus oligarklarına, petrol şeyhlerine pazarlamak için” fırsat bekleyenler ile aynı masalara oturup, “seni bu hâllere düşürenlere sesini sedasını çıkarmayan” başkan ve yönetimini “senin başarısızlığın üzerinden devirme senaryoları yazanlar” var!.. 
Seni ve “başarısız olmanı” bu başkan ve yönetiminin “yumuşak karnı” yaptılar; vurdukça vuruyorlar, elbette “Fenerbahçe ve Beşiktaş medyası” da “Vur abalıya” yarışına “gönüllü” katılıyor; “Galatasaray’ın yolunu kesmek” için bundan iyi fırsat bulunur mu?..
Hangi TV’yi açsan, “Beşiktaş oynamış, Fenerbahçe oynamış, Başakşehir oynamış”; onların maçından, futbolundan çok “Igor Tudor” konuşuluyor; vuruş sesleri, Kırkpınar’daki “peşrev davullarına rahmet okutur!..”
İnsan düşünüyor; Dünyada “Ligin 13 maçlık ilk bölümde, hem de baştan sona yeni kurulmuş bir takımla lider olup, sürdüren ve en büyük rakiplerine sırası ile 2-6-6-10 puan (4 takıma ortalama 6 puan)  fark atmışken bu duruma düşen, düşürülen” bir hoca var mıdır?..
Bu konuda “tarih yazdınız” Sayın Özbek ve yönetici arkadaşları ve de özellikle Florya’daki Futbol Sorumlusu; helal olsun!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.