Beşiktaş’a yenilse de Tudor kalacak!..
Dursun Özbek, hem de “Igor Tudor’un hem de basındaki en öfkeli muarızlarından olan” Spor Arena / Hürriyet muhabiri Ali Naci Küçük’e bakın ne diyor:
“Ben bu sezon itibarı ile Galatasaray’ın futbolcuları, teknik kadronun gösterdiği performanstan son derece memnunum. Aldığımız neticeler ortada. Yönetim ve teknik heyet arasında muazzam, çok iyi bir uyum var. Bu takıma da yansıyor. Bugün Galatasaray oynarken herkese keyif veriyor. Perde arkasında, antrenman ve soyunma odasında üst düzey arkadaşlık, beraberlik duygusu var. Dolayısı ile ben teknik kadro, futbolculardan son derece memnunum.”
Devam ediyor; “Ne olması lazım? Galatasaray şu anda lider. Rakiplerine de 6 puan fark atmış. Sezon başında bu böyle olacak dense, ne derlerdi? Büyük başarı denilirdi. Şimdi ortada bu tablo var. Üstelik yeni bir takım var. Tudor’un başarısını küçümsememek lazım. Kendi içimizdeki uyum sürecini de çok iyi geçiriyoruz. Bu takım Galatasaray’a 3-4 yıl hizmet edecek.”
Bitmedi; Özbek, “Tudor’a karşı kampanyanın sebebini” de açık açık söylüyor;
“Başarılı giden bir teknik adam ve takım var. Lig uzun bir maraton. Elbette bazı maçlar kaybedilecek, kazalar olacaktır. Hep konuşuluyor. Alanya maçını kaybederse ne olur? Onu kazandı, Beşiktaş maçını kaybederse, ne olur? Böyle bir şey olmaz. Bunun gündemde tutulmasının tek sebebi planlı Galatasaray düşmanlığı. Ne yapalım, nasıl yapalım, Galatasaray’ı yıpratalım. Hocasını, yıpratalım. Başka izahı yok.”
Ve… Sonunda noktayı koyuyor; “Kendisini bu yönetim göreve getirdi. Bu takımı Sayın Tudor ile beraber kurduk. Başarı ortada. Niye Tudor bu kadar eleştiriliyor? Niye Tudor bu kadar gündemde tutuluyor? Lider olan Galatasaray takımının hocası Igor Tudor. Tudor’a eleştiri kampanyası haftalardır sürüyor.
Şunu herkes net bilsin. Altını kalın çizgilerle çiziyorum. Bunu da kaşıyorlar. Bugünkü yönetim, oy birliği ile, yani hiç fire olmaksızın, Sayın Tudor’u destekliyor ve arkasındadır. Kimse yanlış algı oluşturmak sureti ile Galatasaray’a zarar vermeye kalkmasın.”
Bu açıklama yapıldıktan sonra bile gazetelerde haberler “hâlâ” devam ediyor; “Fatih Terim deniyor ama Tudor’un yerine gelecek hoca başkası; Fransız Laurent Blanc. Galatasaray’da Fransızca konuşan 6 futbolcu var; bu da Blanc’ın avantajı!..”
Benim, 800 kilometre uzaktan, taaa Urla’dan bir hafta önce hem de “sebebi ile yazdığım” Fransız hocayı, “sanki yeniymiş gibi haberleştirmek” ne anlama geliyor?..
“Sporda düşmanlık aramam”, ama çok açık ortada ki “Planlı yıpratma devam ediyor, hem de bayat haberlerle” desem nasıl olur; utanırlar mı acaba?..
Tudor, beni de kurtar!..
Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, “Beşiktaş’a yenilsek de Tudor kalacak” dedi ya, ben de bugün Uluçmarket’in ana yazısını “bu başlıkla yazdım” ya…
Ya, Galatasaray Beşiktaş’a yenilir ve Galatasaray Yönetimi, daha o gece “Tudor’un biletini keserse”, ne olur?..
Dursun Özbek “yeni bir hoca bulur” ve muhtemelen “Laurent Blanc’ı” getirir, Ben ise, “hâlâ Dursun Özbek’e inanma saflığını gösterdiğim için”, eleştirdiğim gazetelerden ve spor yazarlarından, futbol yorumcularından, elbette Galatasaray camiası ve taraftarından da özür dilerim.
Derbi tahmini!..
Rıdvan Dilmen, Beşiktaş-Galatasaray maçını “analiz etmiş” ve “yüzdeli” bir tahmin yapmış; “Yüzde 60 Beşiktaş, yüzde 30 beraberlik, yüzde 10 Galatasaray!..
Ben de “analiz etmeden” bir tahminimi yazayım; “sevgili Rıdvan onun yüzdelerini kullandığım için”, inşallah benden “telif hakkı” talep etmez; yüzde 60 beraberlik, yüzde 30 Galatasaray, yüzde 10 Beşiktaş!..
Bakalım, “bir bilenin” mi, yoksa “bir bilmeyenin” mi tahmini tutacak?..
Al birini, vur ötekine…
Lig TV yayınlarını ve Digitürk’ün birçok kanalını, büyük iddialarla “ futbolun ve sporun emrine veren” Bein şirketi, “bir türlü toparlayamadı” işi. Hâlbuki yöneticileri, “sadece Avrupa ülkelerinden bir ikisinin spor kanallarına”, çok değil “Ne yapıyorlar, nasıl yapıyorlar” sorularına cevap aramak için bakmakla bile “asgari ölçülerde ne yapmaları gerektiğini” görebilir, öğrenebilirlerdi.
Geçen hafta, hafta sonunda Trabzonspor’un 2-1 galip geldiği Sivasspor maçının devre arasında “Bein HD-2 haber kanalına zapping yaptım”; bir taraftan genç bir arkadaş “haberleri veriyor”, ekranın altından da “haber akışı” devam ediyordu.
Aaaaa... “Trabzonspor, Sivasspor ile yarın saat bilmem kaçta karşılaşacak” diye alt yazı geçmez mi?..
Kahkahalarla gülmek istedim, ama boğazıma takıldı; “Böyle hata yapılır mı” diye kendi kendime sordum; “Yaptıkları işe, izleyiciye, spora, futbola, takımlara, taraftara biraz saygı duyulsa, elbette bu hata yapılmazdı” diye de düşündüm. Maç oynanıyor, devre arası oluyor, hâlâ altyazıda “yarın saat bilmem kaçta oynanacak” anonsu yapılıyor; anlaşılıyor ki, o kanalı, sorumluları dâhil, şirketin hiçbir mensubu izlemiyor, izliyorsa da, hatayı görmüyor, uyarmıyor; olacak iş mi?..
Ne var ki, “zorunlu olarak” çokça izlediğim GS TV başta, NTV, TRT Spor, A Spor kanalları da peşinde, “benzer hataları yapmayan kanal” yoktu. “Öyleyse kafayı Bein’e neden takıyorsun Öcal” dedim kendi kendime ve maçın canlı yayınına döndüm.
Şaka
Mesela desem ki; “Durmadan Igor Tudor’u taşlıyorsunuz. Bundan sonra ‘sadece’ bugüne kadar Fatih Terim’e taş atmış olanlar Tudor’u taşlayabilir!..”
Ve devam etsem; “Durmadan Dursun Özbek’i taşlıyorsunuz. Bundan sonra ‘sadece’ bugüne kadar Aziz Yıldırım’a taş atmış olanlar, Özbek’i taşlayabilir!..”
Acaba, “Tudor’u ve Özbek’i taşlamaya devam edebilecek” kaç meslektaşımız kalır TV ekranlarında ve gazete sütunlarında?..
“Duymaz” sultanlara duyuru!..
Futboldan sonra basketbolda da “birçok kulüp” sefilleri oynamaya başladı ve “hadi koçlarını bir yana bırakalım”, oyuncuları “aylardır beş para almadan” yaşıyor!..
Basketbolumuzun “cilalanmış” yüzünün altında “dram var”; acı gerçekler yazılmıyor, söylenmiyor, konuşulmuyor!..
Bakınız, “bin yıldır” yazıp geliyorum, benim gibi yazıp gelen “bir avuç meslektaşım da var”; siyasetçiler “doğru dürüst” bir Kulüpler Yasası çıkarmadıkça, bu “gizlenen rezalet” devam edip, gidecektir!..
Ve de “siyasetçiler”, Türk sporunu “bu hâle getirenlerden Kulüpler Yasası taslağı ve önerileri bekledikçe” de (Bugüne kadar olan odur) ya “doğru dürüst” bir yasa çıkmayacak, çıkarsa da o yasa “doğru dürüst” olmayacak ve çok açık ki, “Böyle gelmiş, böyle gidecektir!..”