Utanç tablosu!...

A -
A +

Türkiye Su Topu Federasyonu Başkanı Vedat Akgün’e mesajımdır!
Sayın Başkan, “Federasyonunuzun resmî sitesinin ‘kurumsal’ bölümünde yazdığına göre”, Türkiye Hentbol Federasyonu ile Türkiye Sutopu - Atlama - Senkronize Federasyonu’nda asbaşkanlıklar yaptıktan sonra, 2005 yılından beri de Türkiye Sutopu Federasyonu başkanlık koltuğunda oturmaktasınız.
Şimdi, benim yerimde “bir spor yazarı olsa” idiniz, alttaki tablo karşısında ne yazardınız:
Barcelona’da yapılan 33. Sutopu Avrupa Şampiyonası’nda Kadın takımımız B Grubu’nda ilk grup maçını Rusya ile oynadı ve 35-4 kaybetti.
Sonra Macaristan’a 32-5, sonra İspanya’ya 32-2, sonra da Almanya’ya 12-9 yenildi.
Yani, 4 maçta 111 gol yedik, 20 gol atabildik; averajımız eksi 91!..
(Ben bu satırları yazarken, grubumuzdaki son maçımıza 6 saat var ve “sonunculuk maçı” olarak bizim gibi “0 puanlı, ama eksi 67 averajlı” Sırbistan ile oynayacağız.
Erkeklerde ise A Grubu’ndaki ilk maçımızı Yunanistan ile oynadık 27-1 yenildik. İkinci maçımızda “gol sayımızı yüzde yüz arttırdık” ve daha az gol yedik; 23-2!..
İki maçta kalemize toplam 50 gol var, atabildiğimiz gol sayısı 3; averajımız eksi 47!..
Bugün, grubun “sonunculuk maçını oynayacağız” Hollanda ile; onların da “sıfır” puanı var, ama averajları “eksi 12!..”
“Ne acı bir tablo” değil mi Sayın Başkan?..
Ama “daha acı olan” bir tablo daha var; Şampiyona 14 Temmuz’da başladı ve dün ayın 20’si idi ve Türk kadın-erkek takımları gruplarında 6 maç oynamışlardı, ama resmi WEB sitenizde bu maçlarla ilgili ne haber vardı, ne de sonuçlar!..
“Kafasını kuma sokan devekuşu” misali, Federasyonun sitesine “iki takımla katıldığımız Avrupa Şampiyonası’nda gruplarda oynadığımız maçların sonuçlarını koymamak” ile “bu hazin, bu kabul edilemez gerçeği saklayacağınızı sanıyordunuz”; yazıklar olsun!..
Şimdi “siz benim yerimde olsanız” ve bu acı tabloları yazsanız, yazınıza şu şekilde “nokta” koymaz mı idiniz; “Artık yeter Sayın Başkan, koltuğunuzu bırakma zamanınız gelmiş, daha iyi yapacakların yolunu açmak, Türk Sutopu’na yapacağınız son hizmet olmalı!..”
Bilmem ki, haksız mıyım?..

En önemli soru!..
“Yeni” Spor Bakanımız Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu (Kutlarım ve başarılar dilerim) acaba Federasyon Başkanı Yıldırım Demirören’e “herkesin ama herkesin merak ettiği” bir soruyu sorsa, sporumuz, futbolumuz, kulüplerimiz ve Federasyonumuz adına “çok iyi” olmaz mı?
İnanıyorum ki, Sayın Bakanımız da bu sorunun cevabını kendisi de merak ediyordur; “Sayın Başkan, bunca yıldır sporun içindeyim. Spor Toto Teşkilat Başkanlığını yaptığım süreçte ‘büyükler’ dâhil kulüplerimizin mali bakımdan ne hâlde olduğunu yakından izledim ve gördüm. Merak ediyorum; işe ta UEFA’lar, FIFA’lar karışır, kulüplerimizi ve futbolumuzu mali bakımdan yola getirmeye, terbiye etmeye gayret eder, puan silme, transfer yasaklama dâhil onca sınırlama ve ceza getirirken, neden bu zorunlu ve gerekli denetimleri ve mali yapının bozulmasını engellemeyi Türkiye Futbol Federasyonu yapmaz? ‘Benden sonra tufan, bana ne?’ diyen başkan ve yönetimlerinin önünü kesecek tedbirleri almaz, talimatları çıkarmaz? Kulüplere ‘böyle devam’ anlamına gelen ruhsatlar, lisanslar verir?..”
Bilmem ki, “yoksa” gelen giden Federasyon Başkanlarımız, “sonra kulüpler beni seçmez” diye mi korkuyorlar?..

Yeni Bakanımıza mesaj!..
“En önemli soru” başlıklı bölümde, Spor Bakanımız Mehmet Muharrem Kasapoğlu’na sanıyorum, bunca yılın spor yazarı ve gazetecisi olarak meramımı anlattım.
Ve de sıra geldi, “Kulüpleri, üstelik sadece futbolu değil, sporumuzu kurtaracak” konuya!..
Bildim bileli, “çıkarılması gereken tasarıyı, içinde olması gereken zorunlu hükümler yüzünden çıkarttırmamak için” bin dereden su taşıyanların, dahası “bugüne kadar kulüpleri batırmaktan” öteye bir şey yapmayan yöneticilerin “istediği ve beklediği tasarının hazırlanarak Meclis’ten çıkarılmasının ‘hiçbir şeyi değiştiremeyeceği’ de anlaşıldığı için” çıkarılamayan, dahası adeta Türk sporunu “gelmeyen, gelmeyecek olan Godot’yu bekleyen” bir çaresize döndüren  “Kulüpler Yasası” için bir fırsat doğdu!..
“Uzmanların hazırlayacağı bir tasarı”, bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile yürürlüğe konur ve yılan hikâyesi biter; kulüplerde de ‘benden sonra tufan’ diyen yöneticiler bir daha yönetimlere gelemezler; böylece kurtuluşun en büyük adımı da atılmış olur!
“Sporda şiddeti önleme özel kanununu”, hiç utanmadan “Sonra yönetici bulunamaz” diye kuşa çevirenlerin ve “doğru dürüst çıkarılacak bir Kulüpler Yasası’nın, kendilerini koltuklarından edeceğini” bilenlerin yaygaralarına itibar edilmeden hazırlanacak ve yürürlüğe konulacak “Kulüpler Kararnamesi” için Türk Sporu gün sayıyor, bilesiniz, Sayın Bakanım!..

Hukuk mu, guguk mu?..  
Üniversitesi “en değerli hukuk fakültelerinden birine sahip” Galatasaray’ın kulübünde Divan Kurulu, hukuk profesörleriyle dolu, avukatlarla dolu, hocaların hocaları ile dolu” ama görülüyor ki, Disiplin Kurulunda “hukukta neymiş” diyenler “hukuku guguka çevirenler” var.
İsim vermeyeceğim, ama diyeceğim ki; “o kurulun içinde, ‘görevi bir Galatasaray üyesine hakaret eden bir Galatasaray üyesine ceza vermek olan’ ama aksine ‘Galatasaray üyesi bir başka Galatasaraylıya olmadık hakaretleri yağdıran’ üye bile var!..”
Üzülerek söylemem gerekir ki; hadi çıksın da sevgili Mustafa Başkan “Haberim yok” desin, mümkün mü?..

Şaka!..
Gazetelerde dün iki haber vardı, beni çarpan: Bir zamanlar Avrupa Kupaları’nda oynayan Kayseri Erciyesspor “Paydos” dedi ve “düştüğü” amatör ligden bile çekildi. Elâzığ’dan gelen haberlere göre, “Futbolcular, mevsim başı kampını ‘paraları ödenmediği için’ terk etmişti.
Bilmem ki, FIFA ve UEFA ne düşünüyor?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.