Galatasaray’da “var” olan ve olmayanlar!..

Cengiz-Albayrak ikilisi, bir golcü almayarak koca takımı Devler Ligi’nden etti ve kulübü en az 30 milyon avro gelirden mahrum bıraktı… 

Galatasaray futbol takımının durumu, sosyal medyadaki “Galatasaray gruplarında” tartışılıyor. Başkan Mustafa Cengiz ve yönetimden, Abdürrahim Albayrak’tan, futbolculara, dahası ve asıl “Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören’den, Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ’a, Beşiktaş ve Kulüpler Birliği Başkanı Fikret Orman’a kadar “topa tutulmayan” yok.
“Galatasaray Kulübü üyesi” olan Göksel Gümüşdağ’ın “Tüzük gereği, Galatasaray üyeliğinin düşürülmesi” istenirken, imzalar toplanıyor. Tüzüğün “amir maddesi çok açık; ‘ihracı’ işaret ediyor”; Yönetim ve Disiplin Kurulları ne yapacak?
Bu arada, ‘yönetim kurulunu savunan’ bazı üyelerin “eleştiri oklarını Fatih Terim’e çevirtmeye çalıştıkları” da görülüyor. 
Ama hocanın savunucuları ve ‘gerçekleri anlatmaya çalışanları” da var, mesela (İznini almadığım için adını yazamıyorum) bir üye şöyle diyor:
“Takımın başındaki kişi Türk futbolunun uzak ara en iyisi. Bu platformda da paylaşıldı galiba, 26 yıl Manchester United’ın başında kalan Alex Ferguson 13, toplam 8 sene takımın başında kalmış olan Fatih Terim 7 şampiyonluk yaşatmış bir hoca. Sezon başında Fatih Terimli Galatasaray var ise Başakşehir’in şampiyon olamayacağını ‘geçen seneki deneyimleri ile gözleyen’ Türkiye Futbol Federasyonu + Başakşehir yönetimlerinin 7+3 maç ceza ile 22. kupamızı engellenme planını, hocanın karakterini bildiklerinden, sezon sonuna kadar da uzatılacak bir garabetten çekineceklerini sanmıyorum. Ancak biz de bu platformlarda hakkı ve son 5 maçta 9 puanı yenen takımı ve hocalarını aynı şekilde doğrarsak, ne farkımız kalır TFF’den?” 
Katıldığım bu görüşe benim de ekleyeceklerim var. Öncelikle unutulmamalıdır ki, Terim, Galatasaray’a 8 sezonda 7 lig şampiyonluğu ile beraber, bir UEFA Ligi Kupası, 2 Türkiye Kupası, 2 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 2 TFF Süper Kupası, 3 TSYD Kupası olmak üzere 17 Kupası kazandırmış bir hocadır.
Sonrasında, gerçekler, ne yazık ki, “hazin” gerçekler geliyor, ekleyeceğim: 
1 - Galatasaray Kulübü’nü “idari ve ekonomik bataktan kurtarabilecek” başkanı, Futbolunun “saha dışı” sorunlarına çare bulacak yöneticisi, sahada takıma sahip çıkacak kaptanı ve “3-5 adımdan topu rakip ağlara gönderme istikrarına sahip” golcüsü yok!..
2 - Mustafa Cengiz, Abdürrahim Albayrak ikilisinin, “takımı golcüsüz bırakmasının, ekonomik bakımdan çok zor durumda olan kulübe en az 30 milyon avro kaybettirdiği” ve “Galatasaray futbolundaki bugünkü ‘acı’ tablonun mimarları olduğu” ortada. Şampiyonlar Ligi’nde “lokum gibi bir gruptan çıkamama” bir yana, “Avrupa Ligi’nde seri başı olamamak” da, bunca maçta “doğrudan atılamayan gol ve penaltılar” ile ilgili değil mi?..
“Golcüsüzlüğün”, Süper Lig’deki duruma etkisini ve “Galatasaray’a karşı olan cephenin cesaretlendirilmesi sonucu ‘üst üste’ gelen hakem hataları ve cezalar dizisini” bir yana bırakıyor, saymıyorum bile.
3 - Tablo acı, hem de çok acı; “Rizeli” Abdürrahim Albayrak’ın Rizespor Başkanı’na Rizespor maçı öncesi sunduğu plâkette verdiği “mutluluk görüntülü” plâkete bile, hemen maçın sonunda “nasıl teşekkür edildiği” gerçeği ve bu teşekkürün (!) “Şaakk” diye bir ses çıkarması, “Galatasaray yönetiminin ne hâlde olduğunu ve ne derece sayıldığını” ortaya koymuyor mu?