Terim ve acı gerçekler!..

A -
A +

Bu saatten sonra “Bir değil, beş santrfor getirilse” bile neye yarar ki?.. Terim’in nasıl yüzüstü bırakıldığı gayet açık değil mi?

Eğer, “Haziran ayından beri”, koca Galatasaray Kulübü, hâlâ “bir golcü, bir santrfor” getirememişse… Eğer, Galatasaray Futbol Takımı’nın Teknik Direktörü, “Samuel Beckett’in, bir türlü ‘gelmeyen’ Godot’yu bekleyen ümitsizleri gibi, bir golcü, bir santrfor bekleyen bir hoca” durumuna düşürülmüşse…
Eğer, “golcüsüz, forvetsiz, bir takımla, üç kulvarda hâlâ mücadeleye devam eden” takımın hocasına, “başarısız ve kötü” sonuçlardan sonra “yönetimin eleştirilmesine karşı yapılan” savunmalarda ve “sorulan sorulara verilen” cevaplarda “satır aralarına saklanan imalarla” göndermelerde bulunuluyorsa…
Galatasaray’a karşı tertiplenen “Federasyon + Kulüpler seferinde” hoca “yapayalnız bırakılıyor” ve o süreçteki “açılamalar savaşında hocayı savunmak akla gelmiyor” ve hocaya verilen ağır cezaya karşı “Tahkim Kuruluna yapılan rutin itirazdan öte” bir ölüm sessizliği sürdürülüyorsa… Dahası…   
Eğer, hocanın “Bunu satmayın” dedikleri satılıyorsa…
Eğer, hocanın “Bunlarla çalışmam mümkün değil” dediklerini, sosyal medyaya kulak verilerek “allem edip kallem edip kulüpte bırakmak için” bahaneler üretiliyorsa…
Eğer hoca “Ya yapılanı kabul etmem ya da başka bir şey yapmam gerekiyordu, ama o bir şeyi yapmayacağım, taraftara, camiaya söz verdim” diyecek hâle getiriliyor ve “sabrı” zorlanıyorsa…
Daha da acısı, sosyal medyada Galatasaraylıların “Godot’yu beklerken” çaresizliğinin, ‘golcü transferi’ konusunda, Shakespeare’in ‘Julius Caesar’ trajedisine dönüşüp dönüşmediği” yazışmalarına neredeyse “hak verdirecek” bir görüntü ortaya çıkmışsa…
Vah o Galatasaray’a; artık, “Bir değil, beş santrfor getirilse” bile neye yarar ki?..
“Fotoğrafçılara çektirilen ve sosyal medyada da servis edilen fotoğraflarla aksi bir hava verilmek (O fotoğrafta bile oturtulduğu yere, sandalyedeki duruşuna ve yüzüne bakılarak hocanın ne hâlde olduğu anlaşılmaktadır) istense de, “acı son” ortadadır; “Bad’el harab’ül Basra” / yani; Basra harap olduktan sonra?.. 

DİVAN’DA İYİLİKTEN ANLAMAYANLAR VAR!..
Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’i “zorlanarak toplatılmış” Galatasaray Olağanüstü Divan Toplantısı’nda yaptığı son konuşmasından dolayı kutlarım.
Ortada “Bankalar Birliği + Bankalar + Futbol Federasyonu + Spor Teşkilatı üzerinden devletin “Futbolu ve kulüpleri battıkları borç batağından kurtarmak için” beraberce yaptıkları “kurtarma” operasyonu var.
Ne yazık ki, Galatasaray gibi “okumuş” bir camiada “Öküz altında buzağı arayan” kuşkucu dedeler de var. Hem de “konuyu bilmeyen, onca açıklamaya rağmen, “o açıklamaları okumayarak” toplantıya geldikleri anlaşılan, dahası “kürsüde bilmediklerini de tekrar tekrar söyleyen” ama “bol bol akıl veren” hem de bazıları “anlı şanlı” Divan Kurulu üyeleri de var.
Başkan’ın “Bu adımı atanları kırabilir, üzebilir, küstürebiliriz” mesajlarına kulak tıkayıp, hâlâ “Atılacak adımları biz de bilelim, komisyonlar kuralım, inceleyip soruşturalım” diyenler ve bu yönde “tavsiye kararı” aldıranlar da var. Hem de bıraktım daha borçlu kulüpleri “Düze çıkıyoruz” noktasına gelen Galatasaray’ın durumunu Mustafa Başkan açık açık anlattığı hâlde.
Yazıklar olsun!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.