Başkanlar ‘triumvira’sına tavsiyem var!..

A -
A +

Biliyorum,  okuyucularımın çoğu “Bu ne erkencilik” diyecek, Fenerbahçeliler, Beşiktaşlılar, Trabzonsporlular kızacaklar ama ben “transfer pazarına ve gelenlere gidenlere bakarak” diyorum ki; “Galatasaray geçen sezondan daha rahat bir şampiyonluk alır!..”
“Ama daha transfer ayı bitmedi ki” diyenler olacaktır; bundan sonra “hangi takıma kimler gelirse gelsin” benim bu kanaatim değişmez; çünkü “kabul edilecek” sebeplerim var.
Geçen yıl “şampiyonluk yarışı yapan” takımların “nokta transferlerle hem sahaya çıkacak 11’ini, hem de ‘rotasyon için’ kulübede oturacak futbolcularını” tartarken “şu görüntü” bariz olarak ortaya çıkıyor:
Fatih Hoca, “geçen sezon, kulübeye baktığında, ilk 11’de oynayan futbolcularla, onların yerine oyuna sokacağı futbolcular arasındaki bariz farkı görüyor” ve tekrar tekrar diyordu ki; “Transfer ayında bu görüntü değişecek!..”
Diagne satılsa da satılmasa da, “transfer ayında” bu sağlandı; her yerin “bir” numarası ile “iki” numarası arasında “kalite farkını çok azaltan” ve hatta bazı yerlerde “kalite farkı bırakmayan” bir kadro kuruldu. Artık Fatih Hoca, “orta sahaya ve stopere yapılacak birer oyuncu takviyesi” ile “sakattı, cezalıydı, formsuzdu” denilen bir “ilk on bir” oyuncusunun yerine “kulübede oturan ‘hazır’ ve ‘kaliteli’ oyuncusu olduğunu” bilmenin rahatlığını yaşayacak!..
Böyle bir rahatlık ve “ilk on birde oynama rekabetini üst seviyeye taşıyacak” çabaların takıma yükleyeceği dinamizmin morali içinde, “sistem ve taktik” istikrarını da sağlamış olacak!..
Diagne satılırsa, “elbette ve belki de ondan iyi bir santrfor” alınacak, işte o kadar; zira antrenmanlardan “Mitroglou adına” iyi haberler taaa Urla’ya kadar geliyor. Galatasaray’ın “fizik / kondisyon hocasının iyi işler yaptığını” Burhan Can Terzi, telefonda kulağıma fısıldadı!..
“Oturmuş, eksiği gediği kalmamış” bir takımın başka ve “önemli” bir avantajı  daha vardır; “Hoca farkı!..”
Bu tablo ortadayken; benim, “Ali Koç / Fikret Orman / Göksel Gümüşdağlı” Başkanlar Triumvirası’na “yeni sezon için” bir tavsiyem olacak. “Sporcular saha içi rekabeti” sürdürürlerken, “saha dışı” rekabeti, geçen sezon yaptıkları gibi, “birleşerek Galatasaray’a karşı el ele vermeleri” yerine, bu sezon “kendi aralarında” başlatmaları çok daha mantıklı olacaktır. Zira “Şampiyonlar Ligi’ne katılma hakkı yarışında” yeni sezonda da onlara “bir kontenjan” kalacaktır!..
Bakınız, “bu görüşümü”, Merkez Hakem Komitesinin, “yeni sezonun başında, bütün hakemlere ‘tasfiye edilen iki hakem kararı ile verdiği’ çirkin ve onları etkileyecek mesaja rağmen” yazıyorum. MHK, “yanlış yapmış” ve “kendi kendini” damgalamıştır; “Başkanlar ‘triumvira’sı merak etmesin!..”
Ne var ki, “yeni” Federasyon, “buna izin vermeyecektir”; kendi kendilerini damgalayanlar da “bu hususu” çok iyi bilmeli ve ona göre davranmalıdırlar.
“Tasfiye edilen” iki hakemin yanında, “geçen sezonda Galatasaray’ın onca puanını çöpe atmakta bir sakınca görmeyen, Galatasaray’da hocaların ve futbolcuların büyük çoğunluğunun ceza almalarına sebep olan” hakemlerin listenin başlarına konmasının da “ne anlama geldiğini” 13-14 yaşındaki çocukların bile anladığı unutulmamalıdır!..
Tasfiye edilen iki hakemin Galatasaray’ın iki maçındaki “düşük puanlı” yönetimlerine “Tefrit / Gereğinden daha aşağıda kalma durumu” diyelim, sizin MHK olarak “yapmanız gereken” böylesine bir “İfrat / Aşırılık - Ölçüyü kaçırma kararı” mı olmalıydı; bu karar size yakıştı mı?..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.