Galatasaray, “Gençler Divanı” kurmalı!..

A -
A +

“Hep aynı yüzleri, aynı isimleri, aynı fikirleri, aynı sözleri” görmekten, dinlemekten bıktım, usandım!..

İlklerin Kulübü Galatasaray” sloganına çok uyacak ve çok da yakışacak bir önerim olacak; yooo, biliyorum; çok itirazlar olacak, hatta “bu öneriye gülecekler” çıkacak, “komik” diyenler çıkacak, “fantazi” diyecekler çıkacak, o çıkacak, bu çıkacak ama ben gene de önerimi yazacağım…
İşte önerim; “Değişecek olan Tüzük’te ‘Divan Kurulu’ olduğu gibi kalsın, ama bir de ‘Gençler Divanı’ kurulsun!..”
Galatasaray Kulübü Tüzüğü’ne göre Divan Kurulu üyeleri, “Sicil Kurulu’nun görev ve yetkileri” ile ilgili bölümdeki “118’inci maddenin 5’inci fıkrasına göre” tespit ediliyor; “Her yıl sonunda sicil kayıtlarına göre 25 (yirmibeş) yıllık kıdemlerini kazanmış, yıllık ödentilerini tam olarak ödemiş, kesinleşmiş hak mahrumiyeti yaptırımı almamış, kaydı toplam 5 (beş) yıl kapanmamış üyelerin Divan Kurulu üyesi olduklarını karara bağladıktan sonra bu kişilerin listesini Yönetim Kuruluna sunmak…”
“Böyle tespit edilen üyelerden oluşan” Divan Kurulu’nun toplantılarını yıllardan beri “önemli bir mazeretim olmazsa” saatlerce TV karşısında oturarak GSTV’den izliyorum.
Ve diyorum ki; “Hep aynı yüzleri, aynı isimleri, aynı fikirleri, aynı sözleri” görmekten, dinlemekten bıktım, usandım!..
Kilis, Gaziantep taraflarının “müceddere” adlı bir “mercimekli bulgur pilavı” vardır ve de tam da anlattığım bu tabloya uyan “o pilavla ilgili” bir söz de vardır; “Pişir pişir ye müceddere”; işte o misal!..
Hele hele iş “Mevcut yönetimi savunmak ya da ‘Lisecileri kayırmak’ gibi” Galatasaray Kulübü’ne de, “Onun Divan Kurulu’na da yakışmayan” yollara sapan “Divan Kurulu Divan Başkanlığı” dönemlerinde (ki, kaç dönem olduğunun sayısını bile unuttuğum kadar çok), TV karşısında “Bu kurul hiç olmasaydı, çok daha iyi olmaz mıydı?” dediğimi de “dobra dobra yazmam” gerek!..
Galatasaray’a “genç fikirliler” gerek; “Dünya’ya bakışları, ülkeye bakışları, spora bakışları, kulübe bakışları, kulüp yönetimine bakışları, taraftara bakışları, kulüp üyeliği şartlarına bakışları ve ‘25 yıllık üyelikten sonra üye olunabilen’ Divan Kurullarına bakışları ‘değişik’ olan ve değişimi, yeniden yapılanmayı, ‘çağdaş olmanın gereklerini’ bilen” gençlerden oluşacak kurul. Nasıl mı; “5 ile 25 yıllık üyelerden kurulu” bir “Gençler Divanı!..”
Proje üretecek, fikir üretecek, sorunlara çözüm bulacak ve “bunları, yönetim kurullarına götürebilecek üyeleri genel kurullarda yönetim listesine koydurtacak” gençlerin divanı!..
Kürsülere çıktıklarında “kendilerini ‘akıl veren’ duayenler heyeti üyeleri gibi görenler” yerine “aklın ürettiği projeleri ve çözümleri” anlatan bilgili, cesur ve coşkulu, “yarınların, yolu aydınlanmış kulübünü” hedefleyen ve o hedefe koşan genç üyeler!..
Biliyorum, Divan Kurullarında “Gençler Divanı üyesi olacak” yaşta üyeler de var. Ama kürsüye çok az çıkıyorlar, “bir solukta düşüncelerini tam anlatamadan” kürsüden iniyorlar. “Biraz sözü uzattıklarında” da “Divan Başkanı tarafından uyarılıyorlar”; buna karşılık “yüzlerini ve sözlerini eskitmiş olanlar” istedikleri kadar konuşma hakkına sahip olurlarken ve “müsamaha” görürlerken!..
Bu baskı altında “genç fikirler” o kürsülerde hak ettikleri kadar yer ve zaman bulamıyorlar!..
İşte onun için “olmayacağını bile bile” bu öneriyi yapıyorum; Divan Kurulu’nun “kürsü müdavimleri” ile “Divan Başkanları” belki “ne anlatmak istediğimi”, o koltuklarda ve kürsülerle “neyin / nasıl yapılması gerektiğini” anlamak için “Anlayana sivrisinek saz, anlamayan davul zurna az” sözünü hatırlarlar!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.