“Liseciler Düğümü” çözülmeli!..

A -
A +

Sosyal medyadaki “Kayyum savaşı” bile G.Saray’ın hangi zihniyetlerin pençesinde küçüldüğünü gösteriyor.
 

Galatasaray’da “ünlü Gordion düğümüne benzer” bir düğüm var!.. Bunca yıldır “çözülemiyor”; çözmek isteyenler başarılı olamadılar ve hatta “bazılarının başlarına gelmeyen” kalmadı!.. Ve de, ne yazık ki, “Gordion düğümünü keskin kılıcı ile çözen” Büyük İskender gibi bir “fatih” de gelmedi!.. Liseci kafası da, zihniyeti de değişmiyor; “Galatasaray Kulübü bizimdir, bizim kalacaktır!..” “Galatasaray tüzüğünü paspas edecek olsa” da, Lisecilerin “istek ve beklentilerine cevap vermeyenlerin” vay hâline!.. İşte, “Galatasaray için değil yılların, ayların, haftaların ve günlerin, hatta saatlerin önemli olduğu bir süreçte… Tüzüğün amir hükümleri apaçık ortada iken… “Tek elden çıkmış’ imzalarla doldurulan forumların geçerli sayılmasını ve 149 Galatasaray Lisesi mezununun üye alınmasını” isteyen Lisecilere, “haklı” olarak “Bu müracaat belgeleri ile olmaz” cevabı verilince… Yönetime karşı tam bir savaş açıldı. Sonunda genel kurulda, bir avuç üye ile yapılan “idari ibra” oylaması “gri bir sayım” tablosu” ve de “minik bir fark” ile ilan edilen “ibrasızlık” kararı geldi. Ve de, o anda başlayan itirazlar, mahkemelerle bugünlere gelindi… “Mahkemeler” devam ederken bu defa “yeni bir başvuru” daha yapıldı ve bu başvurunun “tensip kaydı”, hâkiminin “Kayyum atanması” ifadesiyle belgelendi!.. Tabii, “başvuru” medyaya “Galatasaray’a kayyum” başlıklı haberlerle yansıyınca, camiada büyük tepki oldu. “Paniğe kapılan” başvurucular, onca zaman sonra avukatları vasıtasıyla “Biz kayyum istemedik” diyerek, yeni dilekçeler verdiler ama… İş işten geçmiş; “Hâkimin taleplerini kabul etmesi hâlinde, kulübü seçimli genel kurula götürecek üç Galatasaraylı üyenin unvanlarının ne olacağı” sorusunun cevabı, “ne istenildiğini” ortaya koymuştu; bakınız; “Tensip kaydı!..” Kulübü de, AŞ’yi de “UEFA ve TFF cezalarından kurtaran, Riva, Florya batağını düze çıkaran, Kemerburgaz ve Ada meselelerini de çözme aşamasına getiren”, dahası “mali bakımdan” Galatasaray’ı dört büyükler içinde en iyi duruma yükselten” bir yönetime karşı girişilen “yıkım” mücadelesine ne demek gerek, bilemiyorum!.. Bu nasıl bir “kan davasıdır” ki, kürsülerde bile “birileri” açık açık “Kana kan intikam” tablosunu ifade edecek sözler söylemekten çekinmediler!.. Şimdi de, “Galatasaray tarihinde ilk defa, ‘Kayyumdu / Değildi’ kavgası içinde, üç kişilik bir heyetin kulübü genel kurula götürmesinin yolu” açılmak isteniyor; vah Galatasaray’a!.. Çok açık ki, “Gordion’un düğümünü çözen” Büyük İskender gibi, “Galatasaray’a da “Liseciler düğümünü çözecek” bir Büyük İskender gerek!.. Yoksa, Galatasaray, “Liseciler düğümü” ile Galatasaray Lisesine bağlı kaldıkça, “Dünya kulübü olması” mümkün değil!.. Sosyal medyadaki “Kayyum savaşı” bile Galatasaray’ın hangi uçurumlara yuvarlandığını ve “hangi zihniyetlerin pençesinde” küçüldüğünü gösteriyor.
Yazıklar olsun!..

 
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.