Mustafa Cengiz’e açık mektup!..

A -
A +

Terim’e “Yollarımız ayrıldı, herkes kendi yoluna” diyemediniz; onu istifaya zorlayarak hedefe varmak yolunu seçtiniz…

 

Arda Turan konusunda Mustafa Başkan’ı tebrik ediyorum. Elini masaya vurup ‘Babacım hop bir dakika’ dedi. Galatasaray Başkanı benim. Herkes haddini bilecek. Arda’nın Galatasaray’a gelmemesinin özünde Mustafa Cengiz’in bu doğru başkan tavrı vardı. Bu Fatih Terim için önemli bir yenilgi olmuştur.”
Ben de tebrik ediyorum sizi, Mustafa Başkan; “Spor basınımızın ‘en Fenerbahçeli’ yorumcularından biri olan” sevgili bir kardeşimize bu sözleri söylettiğiniz, onu ve benzerlerini “mutlu ve bahtiyar” ettiğiniz için!..
“Saha içinde olmadık çirkinlikleri yapan, Galatasaray’a düşmanlıklarını her fırsatta gösteren ve hatta “adı” basında çıkan ‘FETÖ sevdalısı” iddialarına, haberlerine karışanı da dâhil “kendi değerleri için ses ve sedalarını çıkarmayanların” Arda konusunda birdenbire “ahlak uleması” kesilmesi ve “Arda üzerinden” Fatih Terim’i vurma savaşına girişmelerinin yolu, “Sayenizde” açıldı; bravooo!..
Aylardan beri, İstanbul’dan 800 kilometre uzağa, taa Urlalara kadar gelen bazı fısıltılara inanmıyordum, inanmak istemiyordum. Deniyordu ki; “Fatih Hoca’ya, Ünal Aysal’ın yaptığını yapacaklar. Brütüs’e özenen birisi, Mustafa Başkan’ı etkiliyor!..”
Doğrusu bu fısıltılara inanmak istemiyordum; ama “Basın toplantınızdaki açıklamalarınızdan sonra” şimdi inanmaya başladım. Zira, “o gün söyledikleriniz” cumartesi günkü Uluçmarket yazımın başlığındaki “Hedef Arda değil, Fatih Terim mi?..” sorusunun cevabını “Evet” olarak doğrular nitelikteydi ve hedef “galiba gerçekten” Fatih Terim’di!..
Ama, “Ünal Aysal kadar cesaretiniz yoktu” ve Fatih Terim’e “Yollarımız ayrıldı, herkes kendi yoluna” diyemediniz; onu “istifaya zorlayarak hedefe varmak yolunu seçtiniz”, ama Terim bu tuzağa düşmedi!..
Bakınız Sayın Başkan, bir zamanlar “üstelik arkasına ‘siyasi gücü de alan’ bir Başkan” Galatasaray takımının hocasını, “Ben bu kulüpte başkan kaldıkça, o bir daha bu kulübün kapısından içeri giremez” diyerek “kapının önüne koymuştu!..”
“Öyle” zannediyordu; o gitti, ama Gündüz Kılıç “Galatasaray’ın anıt adamlarından biri olarak” hep kaldı, Müze’deki ve Galatasaray’ın tarihindeki yeri Galatasaray yaşadıkça kalacaktır. Bugün, “o” başkanın adını hatırlayan var mı?..
“Aynı şeyi”, güya “aşağılamak için ‘eleman’ diyerek, ‘kulübün çalışanı’ diyerek” Ünal Aysal yaptı. Daha “yeni olduğu için” adı sanı biliniyor, 10 yıl sonra onu hatırlayan olacak mı?..
Ama “Galatasaray’ın anıt adamlarından biri olan” Fatih Terim, Galatasaray tarihinde de müzesinde de Galatasaraylıların hafızasında da Galatasaray yaşadıkça yaşayacaktır!..
Bakınız, Manchester United tarihi “başkanları belki bir iki satırla ya yazar, ya yazmaz”, ama Matt Busby ve Sir Alex Ferguson, Arsenal’de de Arsene Wenger  gibi efsane hocalar, sadece kulüplerinin tarihinde değil, “Dünya ve İngiliz futbol tarihlerinde” de altın harflerle yazılmış sayfaları doldururlar!..
İşte, Fatih Terim’in de Galatasaray tarihinde ve müzesinde “böyle bir yeri” vardır ve unutulmayacaktır!..
Sizin basın toplantınızdaki “o yaralayıcı” sözleriniz, “aynı zamanda hem kulüp, hem Divan Kurulu Üyesi de olan” Fatih Terim’i elbette üzer, kırar; ne var ki ve bilesiniz ki, küçültmez.
Ama bazı Galatasaraylıları “Galatasaray Başkanı, ‘dört kişi arasında konuşulanların nasıl daha herkes evine bile varmadan, bazı gazetecilere aktarıldığını soruşturacağı’ yerde… Bu duruma ‘çok haklı olarak’ üzülen ve elbette bazı şeyleri düşünen ve tartan… Üstelik  buna rağmen ‘saygılı ve dikkatli konuşan’ bir Hoca’yı hem de ‘kulübün herhangi bir çalışanı durumuna sokan’ ifadelerle kamuoyu önünde nasıl suçlar” sorusunu sormaya mecbur eder!..
Kulüpleri, “çok nadir olanlar” hariç, “büyük yapan” başkanlar, yöneticiler değildir, onlar gelirler “hizmet ederler” ve görevlerini yerine getirerek giderler. Kulüpleri “büyük yapan” sporculardır, hocalardır, onların getirdiği kupalardır, büyük başarılardır; Gündüz Kılıçlardır, Metin Oktaylardır, Yalçın Granitlerdir, Cahit Önellerdir, Değer Eraybaylardır. Fatih Terimlerdir ve de camialardır, taraftarlardır!..
Terim “Nerede kalmıştık” tivitiyle geldi, kupalar, şampiyonluklar getirdi; “bu hâlinizle o koltuklarda oturmanızı” sağladı ve de “dikkat edin” şimdi “Verilmiş bir sözüm, vazgeçmediğim bir hayalim var / Sadece Galatasaray” dedi!..
Ey, “en Fenerbahçelileri mutlu  eden” Sayın Başkan, size bir de uyarım olacak;  “Brütüslüğe özenenlerden” kendinizi koruyun!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.