Galatasaray’ı “fiilen” bölüyorlar!..

A -
A +

Diyorlar ki; “Galatasaray’da Liseci / Liseli / Liseli olmayanlar ayrımı” yoktur!..
Diyoruz ki; “Galatasaray’da Lisede okuyanlar ve Lisesi okumamış olanlar ayrımı vardır!..”
Diyoruz ki; “Galatasaray’da ‘Liseli olmak’ başkadır, ‘Liseci olmak’ başkadır!..”
Bu gerçekleri “inkâr etmek, yok saymak”, her şeyi bir tarafa bırakalım; çok açıktır ki, “Bu ayrımcılığı resmileştiren Galatasaray Spor Kulübü’nün Tüzüğü’nü yok saymak” demektir!..
Galatasaray Tüzüğü’nde, “Galatasaray’a üye olma hakkı bakımından, ‘Lise’de okumuş olanların’ çok ayrı avantajları vardır!..” Kulübe üye olanların “giriş aidatlarına bakmak bile”, Galatasaray’da “Lise’de okumuş olanlar ile Galatasaray Lisesi’nde okumamış olanlar” arasındaki “parasal uçurumu” görmeye yeter!..
Sadece “bu tablo bile”, Dernekler Kanunu ile Medeni Kanun’un “Dernekler ile ilgili” maddelerindeki “eşitlik ilkelerini” paspas eder!..
Ama, “Liseci” kafasına göre, “Bu ayrım, lisede okuyanların doğal hakkıdır!..”
Kaldı ki, “Lise’de okuyanlar, ama ‘Liseci’ kafasında olmayanlar” bile, Galatasaray Tüzüğü’nün yaptığı “bu açık ayrımcılığın ortadan kaldırılması gerektiğini” söyleyerek “doğal (!) hakkın, doğal olmadığı” görüşündedirler ve de bunu defalarca ifade etmişlerdir!..
Bu “doğal (!) hakkın ne olduğu” aslında “Galatasaraylılar Derneği’nin Tüzüğü’nde” çok daha açık bir şekilde yazılıdır!..
O derneğe, “Galatasaray Lisesinde ‘bir yıl okumuş olanlar’ bile üye olarak alınır” amma… “Galatasaray’ın nice ‘efsane’ Başkanı, nice ‘efsane’ sporcusu ya da hocası” üye olamaz, zira “Galatasaray Lisesinde okumamışlardır!..”
Yani, “bu derneğin adının aslında ‘Galatasaraylılar Derneği’ değil, ‘Galatasaray Lisesi’ndeokuyanlar Derneği’ olması gerekmez mi?..
Buna karşılık, Galatasaray Spor Kulübü Derneği Tüzüğü’ne göre, “Galatasaray Lisesi’ne müdür tayin edilen” bir kişi, mesela “Fenerbahçe Kulübü üyesi olduğu” hâlde, “Galatasaray Lisesi’nden mezun olduğu için”, doğrudan, evet “doğrudan, Galatasaray Kulübü’nün doğal yönetim kurulu üyesi olur!..”
G.Saray Kulübü üyeleri arasındaki “bu farklılıklar”, bugüne kadar “giderilmemiştir” ve “gidermeye çalışan Başkanların da başına gelmedik” kalmamıştır!..
“Liseci” takımın, bugünün Galatasaray Yönetimi’ne ve Başkanı’na “reva gördükleri” de ortadadır!..
Nerede ise “tesadüfen” denilecek bir şekilde “başkanlığa gelen”, hem de “iddiasız” gelen, ama “sportif alanda da, idari alanda da, mâli alanda da kimsenin beklemediği başarılara imza atan” bir Başkan ve Yönetimi “sırf Başkan Galatasaray Lisesi mezunu olmadığı için”, Liseci takımı tarafından hedefe konmuştur ve de, “gri enstantaneler ile dolu” bir genel kurul sebebiyle mahkemelere düşürülmüştür; tıpkı, Adnan Polat ve yönetimi gibi…
Kaç defa yazdım; Liseci takımına göre, “Galatasaray Lisesi’nde okuyanlar söz konusu olunca tüzüğün paspas edilmesi doğal (!) haklarıdır” ve “yapmayan” gitmelidir!..
Sosyal medya grupları arasındaki yazışmalarda “bu istek” bugünlerde bile yaygın olarak ve açık açık ifade edilmektedir. Bu Tüzük değişmeli ve “Galatasaray Kulübü, bir avuç Lisecinin‘doğal (!) hakkı olmaktan’ kurtarılmalı” ve de “şemsiyesi altındaki milyonların kulübü” hâline getirilmelidir!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.