“Seyircisiz” kime yarayacak?..

Nihayet, “koronavirüs” ülkemize de geldi. Gelmemesi imkânsızdı, bekleniyordu; devletimiz, yerel yöneticilerimiz, ailelerimiz, insanlarımız “gerekli tedbirleri almaya başlamıştı”; sonunda “ilk hasta ile beraber” zorunlu olan “yurt çapındaki tedbirler” tespit ve ilan edildi.
Koronavirüs, “okulların tatili ile” öğrencilere bayram yaptırırken, spor sahalarını “matem sessizliğine bürüdü”; zorunlu olan “seyircisiz” kararı ile!..
Elbette “bu karar” bütün spor branşlarını etkiledi ama asıl futbolu, hem “ekonomik ve mali” bakımdan hem “heyecan ve coşku” bakımından büyük ölçüde sarstı.
“Şampiyonluk / Avrupa kupaları hakkı / Düşme” mücadeleleri, sahada “bu kararın etkisi altında” oynanacak altı hafta!..
Bakınız, “Nisan sonuna kadar” oynanacak bu “26’ncı ile 31’inci arasındaki” 6 haftada, “şampiyonluk yarışı yapan” en tepedeki dört takımın maçlarına:
TRABZONSPOR: Göztepe (D) / Başakşehir / Alanyaspor (D) /  Ankaragücü / Galatasaray (D) / Antalyaspor
BAŞAKŞEHİR:  Alanyaspor / Trabzonspor (D) /  Ankaragücü (D) / Galatasaray /  Antalyaspor (D) / Denizlispor
GALATASARAY: Beşiktaş / Rizespor (D) / Gaziantep FK / Başakşehir (D) / Trabzonspor / Alanyaspor (D)
SİVASSPOR: Denizlispor: / Antalyaspor (D) / Konyaspor / Kayserispor / Kasımpaşa (D) / Malatyaspor
Bu altı “seyircisiz hafta” kime avantaj sağlayacak, ona da bir bakalım:
Bir defa kulüplerin “tribün ve reklam geliri olarak “büyük kayıplarının olacağı ortada… Ya puan olarak tablo nedir:
Trabzonspor, “Göztepe / Alanyaspor ve (özellikle şampiyonluk yarışında en iddialı rakiplerinden biri olan) Galatasaray deplasmanlarını “seyircisiz sahalarda” oynayacak, dahası “üç deplasmana karşılık iki iç saha maçı” var… “Seyircisiz” kararında bana göre “en avantajlı” şampiyon adayı!..
Başakşehir’de ise avantaj / dezavantaj tablosunda “denge var” gibi!..
Galatasaray “Beşiktaş gibi” bir derbide ve” yarıştaki en tehlikeli rakibi” Trabzonspor karşılaşmasında “12’nci oyuncusu olan” seyircisini arkasında bulamayacak… Rizespor / Başakşehir ve Alanyaspor’la rakip sahalarda “seyircisiz” oynaması, “dengeyi” beraberinde getiriyor.
Sivasspor’un fikstüründe de büyük ölçüde “denge var” sayılabilir.
Bütün şampiyonluk yolcularına başarılar dilerim.

Oh be…     Dünya varmış!..
Tekrar tekrar “Helal olsun” Başakşehir’e… Türkiye’nin Avrupa kupalarındaki sahip olduğu sırayı ve yeri kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı bir sezonda “üst üste kazandığı maç ve puanlar ile” yerimize göz diken ülkelerin tehdidini ortadan kaldırdı ve bizlere rahat nefes aldırdı.
Süper Lig şampiyonumuzun Şampiyonlar Ligi’ne “eleme oynamadan” katılmasını sağlayacak “11’incilik yerimizi tehdit eden” Avusturya, Manchster United’in Lask Linz’i hem de Avusturya’da “5-0” yenmesi ve Başakşehir’in de, Kopenhag karşısında İstanbul’da aldığı 1-0’lık galibiyetle “kötü rüya görmekten” kurtulduk. Avrupa kupalarında takımı kalmayan Avusturya’nın bizi geçmesine imkân kalmadı. Geçen sezonun Şampiyonlar Ligi şampiyonu Liverpool’un da, “bu sezon açık ara İngiltere Premier Lig şampiyonu olarak Şampiyonlar Ligi’ne doğrudan katılmayı bugünden garantilemesi” ile 11’inci sıranın “Türkiye şampiyonunu ‘doğrudan’ Şampiyonlar Ligi’ne katacak olması” problemimizi çözdü. “İlk 10’dan düşme” sorunu da “böylece” halledildi.
Hadi, Başakşehir, Manchester United ve Liverpool el ele “bu sezon problemi çözdüler”, peki ama ya “gelecek” sezonlar?..
Son sezonlarda “Galatasaray’ın, Fenerbahçe’nin ve Anadolu takımlarımızın Avrupa kupalarındaki başarısızlıkları”, 10’uncu sırayı bile kaybetmemiz ile “Demokles’in kılıcını” futbolumuzun başına astı.
İşte bu sebeple Başakşehir’in bu yılki başarısı “Türkiye adına” çok büyük anlam yaşıyor.
Diliyoruz ki, Danimarka’da da turu ve “Çeyrek finali” getirecek bir sonuç alınarak yola ve “puan toplamaya” devam edilir!..
Kutluyoruz, Başakşehir’imizi, başkan ve yöneticilerini, futbolcularını ve elbette teknik heyeti, Okan Hoca’yı. İnanıyoruz ki, Kopenhag’dan “çeyrek final ile” dönecekler!..

Bu gidişin sonu yok!..
Futbol  Federasyonu kurullarının “baskıya direnememesi” ve “Korkunun ecele faydası yoktur” sözünün “ne anlattığını anlamaması” yüzünden, “Hakemlerin şamar oğlanına döndürülmesi” ile yetinilmedi, Türk futbolunda, “bizzat Federasyon’un kendisi” de, Merkez Hakem Kurulu da  “boksörlerin kum torbasına” evrildi (!), pardon çevrildi!..
Bir “Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’e ve de Galatasaray’ın Hocası Fatih Terim’e art arda verilen çok ağır cezaların sebebi olan” açıklamalara bakın…
Bir de, son haftalarda “haklarının yendiğini düşünen” kulüp başkan ve yöneticilerinin açıklamalarına…
Bu açıklamaların yanında, Cengiz Başkan’ın ve Fatih Hoca’nın açıklamaları “devede kulak” kalır.
Acaba “Zorlu Center’da yapılan toplantı”, Federasyon’u da, Hukuk, Disiplin ve Tahkim Kurullarını da “muma çevirmiş” olmasın?..
Ya da, “gerçekten” ortada “sistemli bir organizasyon senaryosu” var da, “Nasılsa sahalarda bildiğimizi okuyoruz, bari ‘Disiplin odalarında görmeyelim / duymayalım / talimatlarımızın gereğini yapmayalım’ formülü” mü uygulanıyor?..
Tam bir “Kırk katır mı, kırk satır mı” tablosu var, ortada; “Bu tablo Türk futbolunu nereye götürür”; yazmaya kalemim varmıyor!..

“Şifre” kalkmalı; TRT devreye girmeli!..
“Seyircisizlik” kararı, tribünleri kurtardı ama, on binlerin, yüz binlerin 50’lere, 100’lere bölünerek “toplu hâlde kafe ve kahvehanelerdeki TV’lerin karşılarında oturup çay/kahve içmelerinin önü” nasıl kesilecek?..
Kulüplerin “tribünlerdeki maddi kaybı” çok açık ki, “maç naklen yayınlarını taraftara seyrettirecek” kahvelerin, kafelerin sahiplerinin kasasına girecek!..
Çare; “Maç naklen yayın şirketinin nisan sonuna kadar şifreyi kaldırması” ve de “insanlara evlerindeki TV’lerde, altını çiziyorum ‘TRT aracılığı ile’ maçları seyretme imkânının” sağlanması!..
Bu karar, hemen alınmalıdır!..

Şaka!..
Soru: “Seyircisizlik ve sessizlik kararı” sporumuzda “en çok kimleri sevindirmiştir” acaba?
Cevap: Tribünleri “istifa çığlıkları ile inleyen” başkanları, yöneticileri ve teknik adamları!..