F.Bahçeli ve Beşiktaşlı okuyucularıma…
Okuyucularımdan özellikle Fenerbahçelilerden, Beşiktaşlılardan “sitemkâr”, hatta bazılarından da “ağır” mailler alıyorum. Çoğunlukla “Dört Büyükleri analiz ederken, Galatasaray ve Trabzonspor’u kolluyorsun, ‘Onlar Fenerbahçe’den de, Beşiktaş’tan da daha iyi durumdalar, yeni sezona da daha önde girecekler’ diyorsun, nereden çıkarıyorsun” diye özetleyebileceğim eleştiriler...
Lafı uzatmadan diyorum ki; “Beşiktaş’ta bugünkü yönetimle, bir önceki yönetimin artık gazete sayfalarına kadar düşen ve birbirlerini ağır, hem de çok ağır şekilde suçlayan kavgalarına bakınız” ve de “Beşiktaş’ın ne hâllere düşürüldüğünü” ortaya koyan karşılıklı açıklamalarını okuyunuz ey Beşiktaşlı okurlarım, haksız olup olmadığım, “kulübün bugünkü mali durumu” gibi apaçık ortada!..
Ya Fenerbahçe? İşte sevgili Emin Uluç’un son günlerde Türkiye’deki “gazetecilik dersi olacak” haberleri. “Acı gerçeği” ortaya koyan bu haberlerden bir tanesinde, “Dosya kabarık” başlıklı olanında bakın ne diyor:
“Fenerbahçe cephesinden olumlu haber gelmiyor. ‘Finansal dengesizlik sürdürülemez boyuttadır’ diyerek kongrede Aziz Yıldırım’ın karşısına dikilip ezici bir üstünlükle başkanlık koltuğuna oturan Ali Koç, dertlere derman olmayı başaramadı. Kampanyalar, hibeler, ekstra mesailerin yeterli gelmediği süreçte mali tabloda bir düzelme gerçekleşmedi. Aksine, tablonun eksi hanesi her geçen gün biraz daha artıyor. Futbol takımı Ali Koç başkanlığındaki ikinci sezonunda da sportif başarıya hasret kalırken, basketbolun da tadı kaçmış durumda. Ekonomik krizin tavan yaptığı sürece dünyayı saran Covid-19 pandemisi eklenirken sarı lacivertliler bir de FIFA’ya başvuran eski alacaklılarla yüzleşmek durumunda.”
Ve “kulüpten alacaklarını tahsil için” sıraya FIFA kararları ile giren Benzia’yı (840 bin avro ödenecek) ve de Nec Nijmegen Kulübü’nü (Ferdi Kadıoğlu transferinden kalan ve ödenemeyen 750 bin avroluk alacak) kimlerin takip edeceğini de yazıyor Emin kardeş; “FIFA’nın kapısında olanlar; Martin Skrtel, Roman Neustadter, Philip Cocu. FIFA’ya gitmeyip bekleyenler; Aykut Kocaman ve ekibi, İsmail Köybaşı, Mehmet Topal!..”
Bugünün “yeni ayrılan” hocaları ve kadroda olan futbolcular başta sporcularının durumunu da “bu tabloya eklerseniz”, Fenerbahçe’nin kasa durumunun “ne hâlde olduğu” ortaya çıkmıyor mu?..
Ve de “başarısız” bugünkü futbol kadrosunun “büyük ölçüde yenilenme” ve “yeni bir teknik kadro” beklediği gerçeğinin de tablonun en tepesine yazılması gerektiğine göre, Fenerbahçe için “iyimser neler yazabiliriz” acaba?..
İnsanoğlu ve ego üzerine birkaç satır!..
Fatih Terim, Ertuğrul Özkök’e demiş ki; “Ne egosu! Tamam, egomuz var da, Amerika’dan daha büyük bir ego mu vardı bu dünyada? Onu atarım, bunu keserim, şunu vururum... Bak bir virüs ne hâle getirdi. Yani artık benim egom, onun egosu, bunların hiçbirinin manası yok. Hiçbirinin esamisi okunmaz. Bütün dünyanın başına geldi bu...”
Ah Hoca’m ah!.. Bilmez misin asırlar öncesinden gelen bir söz vardır; “Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür / İnsanoğlunun hafızası unutma ile maluldür!..”
Daha da “anlamlısını” Mehmet Akif söylemiş; “Tarihi tekerrür diye tarif ediyorlar, hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi?”
Dünya ve insanlık ne felaketler geçirdi; aklını başına alabildi mi, egolarını yenebildi mi? “Bunları yapabilse” dünya bugün bu hâlde mi olurdu?..
Her yakınımız, her canımız, her dostumuz, her arkadaşımız öldüğünde cami avlusu sohbetlerinde acı içinde deriz ki; “İşte sonumuz oradaki musalla taşı, hâlâ aklımızı başımıza almıyor, birbirimizi yiyoruz!..”
Sonra, caminin kapısından çıkıyor ve “birbirimizi yemeğe” devam ediyoruz; hem de binlerce yıldır!..
Bir başka gerçekle bu konuya nokta koyayım; “Egosuz” insandan “cacık” bile olmaz, önemli olan “Egoyu kontrole alabilmektir, yok etmek değil!..”
Nice yıllara Hakem Odası!..
Hey gidi hey… Dün sevgili Ömer Faruk’un “Hakem Odası” köşesini okurken, 30 yıl gözümün önünden bir film şeridi gibi geçti. Onun gazetemizin spor servisinin mutfağında çalışmaya başladığı yıllarda, ben de “45 yıllık bir spor yazarı olarak” Türkiye’de yazmaya başlamıştım.
Onun meslekte adım adım ilerleyerek, 10 yıl sonra “köşe yazarı” olduğunu izlerken, “Hakem Odası” köşesinin spor basınımızda “nasıl etkili bir pencere” hâline geldiğini de “her hafta onu okuyarak” yaşadım!..
O günlerden bugünlere gelen süreci özetle anlatıyor sevgili Ömer Faruk ve yazısını şöyle bitiriyor; “Yirmi yıla yakın bir süredir 2004’te ‘mide kanaması’ geçirdiğim bir hafta hariç hiç ama hiç ara vermeden her cuma, bu köşeyi hazırladım. Bininci yazıma birkaç hafta kaldı, yazılı basında sanıyorum bu, bir rekordur…”
“Bininci yazı rekorunu” kutlarım Ömer Faruk Kardeş, ama “o rekora çok daha başka bir anlam katan” niteliği var Hakem Odası’nın; “Ömer Faruk yazmışsa doğrudur!..”
Uyusun da büyüsünler!..
En büyük kulüplerimizin bile FIFA’daki “teknik adam ve futbolculara sözleşmelerinde yazılı ödemeleri yapamamaları ile ilgili” onca dosya bulunurken ve dosya sayısı bakımında “rekortmen ülkeler” arasında yer alırken, Futbol Federasyonlarımız ne yapmış?..
FIFA nezdinde kırdığımız “bu” rekora alkış tutmadıklarına göre, sanırım uyumuşlar!..
Balotelli olur mu; olur ama…
Galatasaray ilgileniyormuş, Fatih Hoca istiyormuş, “Galatasaray’ın hem mali, hem sportif, hem idari şartlarını kabul ederse” transfer edilecekmiş…
Kim bu Balotelli; Ganalı bir ana babadan Sicilya’nın Palermo şehrinde doğan İtalya Millî Takımı’na kadar yükselen, bugün dünyanın en çok konuşulan tartışılan santrforlarından biri…
Kan olarak Afrikalı, can olarak Sicilyalı; onun için yaşadığı “haşarı dolu” hayata şaşılmamalı!..
Galatasaray’da olur mu? Hagi olduktan, Melo olduktan sonra 30 yaşındaki Balotelli neden olmasın; hele de Falcao Araplara “bol sıfırlı bir rakam” ile satılacaksa!..
Olmasına olur da, bir şartla; Fatih Terim “yeni sezonda da” Galatasaray’ın başında kalacaksa!..
Şaka!..
Fenerbahçe Caner Erkin ile Gökhan Gönül’ü transfer edecekmiş…
32 yaşındaki Caner neyse de merak ediyorum 4 Ocak 2021’de 36 yaşını bitirip 37 yaşına basacak olan Gökhan Gönül’e “Ağabey sportif menajer harmanlaması Emre Belözoğlu’na yardımcı yapıp” futbolun sportif yönetiminde görev mi verecekler acaba?..