Beşiktaş sahnesindeki trajedi!..

A -
A +

Arşivime koyduğum karşılıklı iddiaları ve “mahkemelik olacak” açıklamaları yazıma almaktan  “spor adına” utanıyorum…

Bir söz vardır, çocukluğumdan beri duyarım; “Akrabanın akrabaya akrep etmez, ettiğini!..”    Ne yazık ki, yıllardır, bu sözü “Akrabanın - Akrabaya” yerine “Galatasaraylının - Galatasaraylıya / Fenerbahçelinin - Fenerbahçeliye / Beşiktaşlının - Beşiktaşlıya / Trabzonsporlunun - Trabzonsporluya” koyarak düşünmeye ve yazmaya başladım!.. Çocukluklarında, gençliklerinde “kalpleri, tribünlerde, TV başlarında Trabzonspor için, Beşiktaş için, Fenerbahçe için, Galatasaray için heyecanla, coşkuyla, acıyla, üzüntüyle atan” insanlar… Olgunlaştıklarında…  Kulüp üyesi, kulüp yöneticisi, hatta kulüp başkanı, hatta ve hatta “aynı yönetimlerde beraber çalışmış” olan ve bugün “eski - yeni” damgalarını da taşıyarak, neden “düşmanlarının bile söylemekten sakınabileceği” sözlerle, hakaretlerle, iddialarla ve hatta iftiralarla birbirlerine düşerler?
Elbette hizmet yarışı olacaktır, elbette “Ben daha iyi yönetirim, yönettim” kıyaslamaları olacaktır, elbette “hatalar ve yanlışlar” tartışılacak ve de eleştirilecektir, amma…
İşte son örnek; Beşiktaş’ta olanlar; koca koca ve “etiketli” adamların birbirleri için söyledikleri sözler, ortaya attıkları “karşılıklı” iddialar…
“Yüz kızartıcının ötesinde”, hâkim önünde hesap kesilecek bir tabloya imza atmak ne anlama geliyor?..
Arşivime koyduğum karşılıklı iddiaları ve “mahkemelik olacak” açıklamaları yazıma almaktan “spor adına” utanıyorum. İnternete girilip bir iki tıklama ile “eğer gazetelerde okumamışlarsa” her Beşiktaşlı, her spor ve futbolsever bulabilirler, çarşaf çarşaf hakaretleri… Hem de “parasal”; hem de “Elimizde belge var” denilen ve de cevaplarını da aynı şiddette alan iddialar; tüyler ürpertici!..
Düşünüyorum; “Madem elde belge var”; neden “seçimli” genel kurulda çıkılıp da “kürsüden bu iddialar seslendirilmedi”; neden?..
Cevap acaba, “Seçilenlerin, iktidardan gidenleri suçlamaya başlamaları” yüzünden, bu ağır iddiaların ve de “varsa belgelerin masa üstüne konma zamanının geldiğine inanılmasında” mı saklı?..
Dünya ve ülke “ne ile” mücadele ediyor, sporumuz, futbolumuz “ne hâlde”, kulüplerimiz “ayakta kalabilmek için” nasıl çırpınıyor ve Beşiktaş’ta olanlar bakın!..
İnanıyorum ki, milyonlarca Beşiktaşlı, acı içinde, üzüntü içinde sahnelenen trajediyi hayret ve şaşkınlık içinde seyrediyordur.
Şimdi anlıyorum, bir Beşiktaşlı yöneticinin eleştirdiğim “Ligler bugünkü şekliyle tescil edilmelidir” demesinin sebebini. Meğer “gelecek kara çığı” tahmin ediyormuş; yazık oluyor, Beşiktaş’a!..

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.