Doğru kazandı; alkışlar!..

A -
A +

İnanılacak gibi değil; bu nasıl bir mantık, bir akıl ve bir tavırdır ki; bir yandan Federasyon’un ve kulüplerin “mali durumlarının tam tabiri ile ‘bitik’ olduğunu” anlatacak ya da yazacaksın…
Buna “maçları naklen yayınlayan” kuruluşun “bu organizasyondaki mali durumunu, beklenti ve isteklerini” de yazacak ya da söyleyeceksin…
Dahası, “Eğer maçlar oynanmazsa, yayıncı kuruluş bir kuruş vermeyecek” ve de “Sponsorlar, dönmemek üzere gidecek” diyecek, durumu bütün acı ve açıklığıyla kağıda dökeceksin!..
Sonra da “Federasyon ne yapıyor, maçların oynanacağı zaman mı bu zaman, oynanmamalı” diye feryat edecek ve hatta “Federasyon’un uluslararası futbol birlikleri nezdinde ‘özerk’ olduğunu” unutarak, “Ey Spor Bakanı, ey Sağlık Bakanı oynatmayın” diye yol (!) göstereceksin!..
Üstelik “şimdilik” kaydı ile 40 gün önceden alınmış olan “12 Haziran” kararının kesinleştiği bile belli olmadan, “İstemezük” bayrakları açacaksın; bu nasıl bir mantıktır ve de “kimden, neden yana” bir kampanyadır?..
İşte Kulüpler Birliği toplantısı yapıldı ve “oy birliği ile” karar çıktı; “Süper Lig oynanacak!..”
Ve “daha ilk baştaki şart” gene var; “Mayıs sonunda duruma bakılacak ve ligin oynanıp oynanmayacağı ile ilgili karar” kesinleştirilecek. “Olumsuz bir gidiş varsa”, yeni bir tarih ve formül üzerinde görüş birliğine varılacak!..
Aklın, mantığın, bilimin gösterdiği “çözüm” dün de “buydu”, bugün de “bu” ve yarın da “bu” olacak!..
“İstemezük lobisi” başarılı olamadı ve de “Koronavirüsteki normalleşme çok büyük bir geriye dönüş zorunluluğu içine düşmezse”, Süper Lig “temmuz sonunda” bitecek, Türkiye Kupası da oynanmış olacak.
Bu ne demek: “Şampiyonluk Kupası da, Şampiyonlar Ligi’ne ve Avrupa Ligi’ne gitme hakkı da, “hak edenlere” sahalarda nasip olacak… Çok açık ki, “Futbol Federasyonu ‘doğru olanı’ yaptı” ve kulüpler de, Federasyon’un kararını saygı duyarak onayladı; alkışlar!..
Şaşıyorum; TV’lerin spor programlarının reytingleri “yerlerde sürünür” hâle gelmişken yazılı basında “spor sayfalarının” tirajlara katkısı katbekat düşmüşken spor gazetecilerinin “Maçlar oynanmamalı” kampanyasına kendilerini kaptırmalarının da sebebini anlamıyorum!..
“Bayramdan sonra” yasak ve kısıtlamaların büyük bir bölümünün  iyice yumuşatılması, bir bölümünün tamamen kaldırılması ile “normalleşmede ikinci devreye girilmesi kararı” alınmışken… Devletin “görüş aldığı” bilim adamlarıyla “âdeta inatlaşan” başka bilim adamlarının “söylediklerinin ışık tuttuğu” sağlıkta da, siyasette de, sosyal hayatta da günlerdir sürdürülen “İstemezük” kampanyasına katılmak, bilmem ki ne anlama geliyor?..
Daha “lig başlamadan”, Federasyon kararının “şartlı da olsa”, ne kadar yararlı olduğunu içinde yaşayarak görüyoruz… Bütün kulüpler, tedbir üstüne tedbir alıyor, test üstüne test yaptırıyorlar… Yöneticisinden, futbolcusuna, çalışanından, stat görevlilerinden, teknik adamlarına kadar herkesin tepeden tırnağa “temiz ve sağlıklı olmasını sağlama” gayreti içinde olduklarını neden göremiyoruz?..
Federasyon “aynı gayreti” gösterdiği, maçlarda görev alacak “kendilerine bağlı hakemlerden, temsilcilere, gözlemcilere kadar” herkesi “aynı elekten geçireceği” ortada değil mi?
Hep beraber göreceğiz; “bu tablonun sonu” kötü olmayacak, futbol insanları maçlara ve statlara “temiz ve sağlıklı” girecek, “temiz ve sağlıklı” çıkacak!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.