Şaibe; "şaibeli" diyenlerdedir!..

A -
A +

Ayıptır, yazıktır, gariptir, insafsızlıktır, izansızlıktır; neymiş; "Başakşehir'in şampiyonluğunda 'şaibe varmış', hakemler Dört Büyükleri yemişler, Federasyon seyretmiş ve Başakşehir şampiyon olmuş. Bu lig şaibeli imiş!.."
Kim söylüyor, bunları; "muhalefeti destekleyen" bir televizyonun yorumcuları mı? Evet, "onlardan biri" de pazartesi sabahı programında "bazı şeyler" söyledi ama onun dedikleri "Başakşehir'in seyircisi yokmuş, harcanan paralara yazıkmış, seyircisi olmayan takım şampiyon olsa ne olur, olmasa da olurmuş" gibilerden saçma sapan ve "dünyada futbolun nereden gelip nereye gittiğini bilmeyen" bir kişinin "yarı cahil" yorumuydu.
Ama, "programın başından sonuna kadar "Şaibe de, şaibe" diye haykıranlar hangi TV'de idi; "iktidarı destekleyen, Futbol Federasyonu Başkanı'nın mali destek verdiği havuzdan yararlanan ve yaşayan" bir TV'nin yorumcuları!.. Ve de yazık ki, programı yöneten de bu açık çamuru "engellemek için" tek kelime etmedi!..
Federasyon ve hakemler, "seyircisi bile olmayan bir takımı 'şaibeli şekilde neden şampiyon yaparlardı"; o takımın ardında "bir büyük güç varsa!.."
"Söylenmeyen" ama "ima edilen" güç; Başakşehir'in Başkanı Göksel Gümüşdağ'ın "akrabalık bağları" değilse neydi?  
Ey, insafsızlar, "bu takım" dört yıldır şampiyonluk kovalamıyor muydu? Bu takımı bunca yıldır "oynadığı futbol" ile göklere çıkarmıyor muydunuz? Kadrosunu, futbolcularını örnek göstermiyor muydunuz?.."
Ve de "bu takımı hakemler ve Federasyon şampiyon yapacaksa", geçen yıl "8 puan önde iken" yapmaz mıydı?..
Mesela, bu takım, "son beş maçta iki düdük 'hatalı olarak' lehine çalınsa, ya da çalınan iki düdük 'hatalı olarak çalınmasa" ve de "kaybettiği onca puanın üç puanını kaybetmese" güle oynaya şampiyon olmayacak mıydı?..
Üstelik anlı şanlı yorumcularımız Başakşehir-Kayserispor maçında "elektriklerin kesilmesini de şaibenin bir unsuru yapmak için" çok uğraştılar. Ne var ki, Kayserispor "beraberliği yakalayamadı"; yakalasaydı, kim bilir neler söyleyecekler, "şaibe üzerine" ne nutuklar atacaklardı!..
Başakşehir, yönetimiyle, teknik kadrosuyla, futbolcularıyla ve de taraftarlarıyla "anasının ak sütü gibi" hak edilmiş bir şampiyonluk kazanmıştır; kutluyorum!..
Başakşehirspor "gökten inmedi"; kuruldu, yavaş yavaş güçlendi, sonra "sindire sindire" yükseldi ve nihayet şampiyon oldu!..
Bundan sonra da olmaya devam edecek, "şampiyon olundukça" seyircisi olacak. Bir zamanların Vefa'sının, Kasımpaşa'sının, İstanbulspor'unun, Gençlerbirliği'sinin, Ankaragücü'sünün yapamadığını yapacak.
Bursaspor gibi "tek şampiyonluk" ile yetinmeyecek, Trabzonspor örneğini yakalayacak ve belki de geçecek!..
Çünkü "sağlam bir ekonomi" üzerine kurulu, "sporun ve futbolun nereye gittiğini, nasıl gittiğini, ne yapılması gerektiğini bilen" yöneticileri var!..
"Dört Büyükler" hegemonyası tehlikede ve "şaibe" çığlıkları bu tehlikenin büyümesini ve futbolumuzun üst kademelerine yerleşmesini önleyemeyecek!..
Başakşehir'e bir "şampiyonluk tebriği gönderme" yerine" çamur atmaya kalkışanlara yazıklar olsun!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.