G.Saray'da "genel" manzara!..

"Hatasız kul olmaz"; elbette Mustafa Başkan da Fatih Hoca da hata yapmışlardır ama bardağın dolu tarafı daha fazladır…

Galatasaray Divan Kurulu, âdeta "kendi kendini yiyen" bir kurul görüntüsüne dönüştürüldü ve "binlerce üyesi olan" bu kurul, "sandalyeleri, koltukları boş kalan" salonlarda toplanır hâle düştü, düşürüldü!..
İçler acısı bu tablonun sorumluları, öncelikle "liseci takımına fazla ağırlık ve önem vasfeden, dahası yüz veren" Divan Kurulu Başkan ve yöneticileridir!..
O kadar yüz verilmiştir ki, "o kurulun kürsüsünden neredeyse 'kana kan intikam' anlamına gelen konuşmalar yapılmasına" bile ses çıkarılmamış, "yeşil ışık" değilse bile "yeşile dönen sarı ışık" yakılmıştır.!..
Bu yüzden "çok Divan Kurulu üyesi", bitmeyen bu "kin konuşmalarını dinlememek için" toplantılardan ayaklarını çekmişlerdir.
Dahası, "ateşli liseci takımının konuşmalarını" bir süre "sempati ile dinleyen" birçok kurul üyesi de "ayak çekme" uygulamasına katılmışlardır.
Her toplantıya katılıp "ahkam kesen" duayen üyelerin dışında, toplantı salonlarının "abone üyelerinin sayısı" dibe vurmuştur!.. Galatasaray Genel Kurulu ile Divan Kurulu toplantılarının "içerik bakımından farkını bir türlü anlamayanlar" sonunda "GS TV'sinden bile yayınlanmayan" toplantılarla karşı karşıya kalmışlardır; alkışlar!!!
Bu arada, hissediyorum ki, İnanç Kıraç'tan boşalan "Liseciler grubunun başkanlığı için" iki kişi yarışıyor; Eşref Hamamcıoğlu ile Sedat Doğan; bakalım yarışı kim kazanacak?..
Bu arada "sureti haktan yana görünen" ama "fanatik" bir taraftar olma görüntüsünden sıyrılamayan "grup iletişim ağı düzenleyicisi" Hatice Hanım'ın da "bu acı tablodaki sorumluluğunun" altını çizmem gerek; yazık ediyor, kendine de, gruplarına da!..
"Seçim geliyor, seçim" çığlıklarıyla dolu grup haberleşme ağı, Mustafa Cengiz Başkan'ın "Ayrılmıyorum, seçim yok" açıklaması ile iğne batırılmış balona döndü ve camia hiç olmazsa yaz sıcaklarında ve tatilinde "işkence çekmekten" kurtuldu!..
Galatasaray taraftarı zaten emin; camia da bilmeli ki; "Mustafa Başkan ile Fatih Hoca, maddi imkânsızlık ne kadar ağır bir ortam oluştursa oluştursun", bu yılın rövanşını almak için "ellerinden gelen ve gelecek olan" her şeyi yapacaklar ve sarı-kırmızılı formayı başarılı günlere taşıyacaklardır!..
"Galatasaraylı" onlara inanmalı ve "yeni sezonda, kurulacak yeni kadronun arkasında" yerini almalıdır!..
"Hatasız kul olmaz"; elbette Mustafa Başkan da, Fatih Hoca da hata yapmışlardır, yanlış yapmışlardır ve elbette gene yapacaklardır, ama "bu birliktelik için" ortadadır ki, "bugüne kadar olan" tabloda, "bardağın dolu tarafı, boş tarafından çok ama çok fazladır!.."
Yeni sezonda gelecek başarı ile beraber, "bardağın boş tarafı" da giderek azalacaktır!..
Bu adım için "önemli bir şartın gerçekleşmesi", bu adımın arkasının gelmesini de sağlayacaktır, o şart şudur; Abdurrahim Albayrak "başkan vekilliği" sorumluluğu yerine, eski günlerdeki gibi "Florya Ağabeyliği" sorumluğunu yüklenmelidir!..
İtirazı olan var mı?..