Semih Özsoy’un istifası ve Ali Koç!..

Her şey yalan galiba bu sahi; “Semih Özsoy istifa etti ve bu istifa Ali Koç’un kolunu kanadını kırdı!..”
Aslında “her şey yalan değildi”; Ali Koç, camia nezdinde de, taraftar nezdinde de, kamuoyu nezdinde de “çok yıpranmıştı” ve ayakta “hayali düşmanlar oluşturarak kalma gayreti” içindeydi!..
Daha düne kadar arkasında “kale gibi duran” Semih Özsoy’u bile “yönetimde tutamadı” ve en büyük dayanağını kaybetti!..
“Böyle hassas ve gerilim dolu bir süreçte”, Semih Özsoy neden istifa etti ve neden “hemen kabul edildi” sorularının cevabı olacak haber ve yorumları dün gazetelerin WEB sitelerinde bulamadım.
Sanki “sıradan bir yöneticinin istifası” bile “böyle bir ortamda önemli olacakken”, Semih Özsoy’un istifasının sebeplerini, istifa haberinin ardından bulamamak, doğrusu ya Fenerbahçe medyasının yorumcular dahil bütün aktörleri için doğrusu ya “affedilmeyecek” bir gazetecilik “atlama” gafıydı!..
Daha da acısı, istifa kararını Fenerbahçe yönetimi açıklamasa, kimsenin haberi olmayacaktı; gazetecilik adına, vah ki, ne vah!.. Ali Koç, vadettiklerinin hiçbirini yerine getiremeyen bir başkan!..
Durmadan “bahaneler buluyor”, durmadan şikâyet ediyor, durmadan transfer yapıyor, durmadan hoca ve sportif direktör değiştiriyor; “herkes haksız, herkes hatalı, herkes Fenerbahçe’ye düşman, herkes Fenerbahçe’ye çelme takmak istiyor, herkes Fenerbahçe’nin hakkını yiyor, herkes Fenerbahçe’yi kıskanıyor, herkes… herkes… herkes…”
El insaf, insan hiç mi aynaya bakmaz; “Acaba ben nerede hata yaptım, yapıyorum” demez, hiç mi “Galiba ben bu işi yapamayacağım, yapacak olanlara yolu açayım” diye düşünmez?..
Hakemler kötü, futbolcular kötü, hocalar kötü, sportif direktörler kötü, Federasyon kötü, rakipler kötü, “bir kendisi iyi”; Ali Koç’un gördüğü ve anlattığı tablo bu!..
“Bu tabloya inanan” bir Başkan ile Fenerbahçe nereye gider; İşte Semih Özsoy’un istifası, bu sorunun cevabıdır!..
Ali Koç bu istifa ile “kalmış olan gücünün de yarısından fazlasını kaybetmiştir!..”
Birilerine yazdırılan “İktidar, 4 büyüklere el koymak istiyor, ilk hedef Fenerbahçe” mealindeki yazılar, Ali Koç’u kahraman yapmaz ve de kurtarmaz!..
Ali Koç’u “verdiği sözleri tutmak ve vaatlerini yerine getirmek” kurtarır!..
“Semih Özsoy gibi bir güç ile” bunları başaramayan bir Başkan, “Semih Özsoysuz” ne yapacaktır; yaşayıp göreceğiz!..
Bu tablo bana geçmişteki bir olayı hatırlattı; “Cumhurbaşkanlığı seçiminde sonuç alınamıyor, bir adayı seçtirecek oy toparlanamıyordu. Parti grupları görev süresi sona eren Cevdet Sunay’ın görev süresinin uzatılması üzerinde anlaşmaya çalışıyorlardı. CHP Grup Başkan Vekili, berberde tıraş olan Genel Başkan İsmet İnönü’ye koştu ve bu öneriye ne diyeceğini sordu. İsmet Paşa, başını “hayır anlamında” sallayarak şu cevabı verdi: Cevdet Sunay ne yapacak, bugüne kadar ne yapıyorsa onu. Biz bu öneriye katılmayacağız.
CHP öneriye katılmayınca Cevdet Sunay’ın görev süresi uzatılamadı, başka bir aday bulundu (Fahri Korutürk) ve cumhurbaşkanı seçildi.
Eğer Ali Koç da “bugüne kadar ne yaptıysa, onu yapacaksa”, Fenerbahçe adına yandı gülüm keten helva!..