Rotasyon değil, çorbasyon!..

A -
A +

Mazeret bol; “sakatlar, yorgunluklar, üst üste oynanan maçlar”, sanki “bunlar sadece” Galatasaray’da var!..

-------

Yooo, sevgili okuyucularım, sakın ola ki, yazımın başlığında yazılı olan Galatasaray Teknik Direktörü’nün “rotasyon” dediği “takım değişiminin adını benim koyduğumu” sanmayın!..
Hem “sahadaki futbol”, hem “tarihî skor” olarak “Kayserispor hezimetinin sebebinin adını” koyanlar, maçın bittiği andan itibaren, “karşılaşmanın yorumuna başlayan” ve de dün sabah gazetelerdeki yazılarıyla da “ad koyma yarışına katılanlar” idi. Ben sadece “bu acı tabloyu ifade eden yorumları ‘toptan’ anlatan” kelimeleri yazdım, o kadar!..
İçlerinde “Fatih Hoca’ya en ufak bir fiske vurulmasını bile kabul etmeyenler” dahil büyük çoğunluğunun, TV ekranındaki konuşmalarını dinledim, spor sayfalarındaki yazılarını okudum; ortaya çıkan tablo işte buydu; “Rotasyon” yok, “Çorbasyon” vardı!..
“Okuduğum” yorumcu ve analizci meslektaşlarım, yazılarında ve konuşmalarında… Lazio maçından sonra, “kaybedilen iki maçta, sahaya sürülen on birler, oyun sırasındaki müdahaleler, sakat ve cezalı olmadığı hâlde maç kadrolarına alınmayanlar” hakkında… “Hangi gerekçelerle karar verildiğine ‘makul ve mantıklı bir cevap” bulamadıklarını” anlatıyor, anlatıyor, anlatıyorlardı…
Galatasaray’ın stadında bu sezon ilk defa ‘seyircili’ oynanan Alanya maçındaki mağlubiyetten sonra… Çarşamba günkü “bir gece öncesinin telaşından gazetemde yer almayan, WEB sitemizde de geç yer alan” yazımın başlığı “Burak Başkan; ‘büyük hatanı’ anladın mı?..” idi ve “şöyle” başlıyordu; “Galatasaray futbol takımı, Fatih Terim’in ‘şapkadan tavşan çıkararak’ maç kazanacağı bir oyuncak değildir!..”
Ve de… “Şöyle” bitiyordu; “Lazio maçından sonra, Fatih Hoca için ‘özetle’ şunları yazmıştım; ‘Üç yıllık projeye inanma ümidini doğuran bir futbol ve galibiyet…Ama gene de ‘temkinli’ olmak gerek, Alanyaspor ve Marsilya maçlarını bekleyip, görmeliyiz!.. Görmeye başladık!..”
Üst üste 4 maçta “10 puan kayıp”, acaba Galatasaray tarihinde var mı?..
Puan cetvelinde, “eksi 1 averaj” ile 11’incilik?.. Dün gece Kasımpaşa Alanyaspor’u yenmişse (Bu satırları yazarken maça 10 saat var), belki de 12’ncilik… Puan cetvelinin en altı, en üstünden daha yakın…
Ve de, Fatih Hoca, “Sorumlu benim” diyor, ama “futbolcularını hedef göstermekten” de kaçınmıyor.
Mazeret bol; “sakatlar, yorgunluklar, üst üste oynanan maçlar”, sanki “bunlar sadece” Galatasaray’da var!..
Ve mesela, evet sanki, “UEFA Kupası kaldırılırken”, Galatasaray “bu mazeretleri” yaşamamış, “Fatih Hoca, “Avrupa’ya yetişmek için haftada üç maç oynamak zorundayız” dememişti!..
Ne diyeyim Fatih Hoca’m; “kendine de, ‘gencecik’ futbolcularına da, Galatasaray’a da, Galatasaray’ın ‘sana güvenen’ başkan ve yönetimine de yazık ediyorsun”; üç yıldır senden “şampiyonluk bekleyen” büyük taraftara da…
“Üç yıllık proje” eğer “bugünler gibi saha / tribün / ekran işkencesi olacak süreçlerin üstünü örtecek bir ‘Ya sabır tespihi’ gerektirecekse”, vah ki ne vah, Galatasaraylılara ve Galatasaray’a!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.