Bir Mustafa Cengiz Başkan vardı…

Bugüne kadar 17 G.Saray Başkanı’nı yazdım, eleştirdim, alkışladım… Bunların içinde “ilk beşimdedir” Mustafa Başkan…

Galatasaray, “tarihinde iz bırakan” başkanlarından birini, Mustafa Cengiz Başkanı’nı kaybetti. Nurlar içinde yatsın ve mekânı cennet olsun…

Bakıyorum, onu hayatta kalma mücadelesi verirken… “O durumda bile” Galatasaray’ın önemli ve çözümü zor problemleri ile uğraşırken, ona hayatı ‘liseci militanlığı’ ile hem de ‘kana kan, intikam’ diyerek ‘haksız ve insafsız bir süreç içinde zehir zıkkım eden birileri” de sosyal medyada “başsağlığı mesajları” yayınladılar; tam bir “timsahın gözyaşları” sahnesi…

“Timsahın gözyaşları” deyimi için, Türk Dil Kurumu sözlüğü “şöyle” der; “Timsah gözyaşları deyimi, direkt olarak insanlar için ifade edilir. Bu doğrultuda herhangi bir durum karşısında üzülmemesine rağmen üzülmüş gibi görünen insanlar için timsah gözyaşları deyimi kullanılır. Yani gerçek olmayan bir üzüntü göstergesi timsahın gözyaşları şeklinde anlatılır.”

Ve de “timsahın gözyaşları” sözünün “bilimsel” olarak açılımı şöyledir: Timsahlar avlarını yerken “eğer av büyükse” ağzını çok açmak zorunda kalır ve bu sırada gözlerinden bir sıvı gelir. Bu sıvının gözyaşı ile herhangi bir ilgisi yoktur. Bu “bilimsel gerçek” insan hayatında “üzülmediği hâlde üzülmüş gibi görünen” insanları anlatmak için “timsahın gözyaşları” ifadesi olarak kullanılır!..

Mustafa Cengiz, “başkanlığını yaptığı kulübe âşık, vicdanlı, sevecen, dürüst, ‘doğru bildiğini’ yapan ve ‘bu doğrularından’ sapmayan’, kulübü için mücadeleyi hayatının en önemli değerlerinden biri” hâline getiren ve ‘öyle’ de hayata gözlerini yuman” bir insan, bir ‘büyük’ başkan” idi!

Üç buçuk yıllık başkanlık sürecinde Galatasaray Müzesine çeşitli spor dallarında kazanılan kupalarla beraber “iki Süper Lig, bir Türkiye Kupası ve bir de Süper Kupa” geldi.

Onun “başkan olarak, Galatasaray için hem kulüp içinde hem kulüp dışında yaptığı mücadele ve kulübüne ‘idari, sportif ve mali’ kulvarlarda kazandırdıkları için” bir kitap yazılabilir ve Galatasaray tarihi, “bunları” yazacaktır!..

1955 yılının son aylarından beri “spor” yazıyorum ve elbette Galatasaray’ı da!..

“Galatasaray’ı yazmaya başladığımda” rahmetli Refik Selimoğlu başkandı, ondan sonra bugünün başkanı Burak Elmas ile beraber 17 Galatasaray Başkanı’nı yazdım, eleştirdim, alkışladım…

Bu 17 başkanın içinde “ilk beşimdedir” Mustafa Başkan; ilk beş!..

Böyle bir Başkan’a “Galatasaraylıyım” diyen birileri “yapmadıklarını bırakmadılar”; Onları “insan olarak”, dahası “gönül ibresi ‘Galatasaray’a dönük’ bir insan olarak” nasıl affedebilirim?..

Cengiz ailesinin, dost ve arkadaşlarının, meslektaşlarının, spor ve Galatasaray camiasının, onu sevenlerin başı sağ olsun!..

Dilerim, “yerine gelenler” onun bıraktığı boşluğu doldurabilsinler ve “onun kadar” Galatasaray’a hizmet edebilsinler!..