Hâli pürmelal ve Fenerbahçe…

A -
A +

Ey ‘Pereira gitsin’ciler; muradınıza erdiniz. Peki, F.Bahçe o gitti diye düzeldi mi şimdi?

Evet, aylardır “Üç Büyükler’in hâli pürmelali” yaz yaz bitmiyor, bitmeyecek de…
“Hâli pürmelal” yarı Arapça, yarı Farsça, hatta Sanskritçe ve Fransızcanın da karıştığı bir Osmanlı tabiri…
Türk Dil Kurumu Sözlüğünde… Hâl (Arapça) “durum” demek… Melal (Farsça) “üzüntü, can sıkıntısı, hüzün” demek… Pür (Farsça / Sanskritçe / Fransızca) “dolu – çok – saf – katıksız…”
Tam da “Bugünün Üç Büyükleri’ndeki durumu” anlatıyor… 
Ama ben bugün, “sadece” Fenerbahçe’yi anlatacağım… Galatasaray ve Beşiktaş sonraya…
Koca bir ikinci devrede, uzatmaları da eklersek, “9 kişilik” Karagümrük’ü yenemeyen Fenerbahçe var ortada…
Ey, “Pereira gitsin” korosunun solistleri ve koristleri, bakın “yıllarca Fenerbahçe kalesini korumuş, takıma kaptanlık yapmış” ve de “en has Fenerbahçelilerden olan” Karagümrük’ün “çiçeği burnunda” hocası Volkan Demirel ne diyor maçtan sonra… İyi okuyun…
“Takımıma teşekkür etmek istiyorum. Aşağı yukarı 1 hafta olacak, demek ki taktik, teknik, üçlü oynamışsın, dörtlü oynamışsın, beşli oynamışsın… Uzun zamandır bir kadroda çalışmışsın veya dün gelmişsin, yarın gideceksin, bunların hiç önemi yok…” 
Sabahtan akşama, akşamdan sabaha TV ekranlarında, spor sayfalarında “Fenerbahçe, yok üç bilmem kaç bilmem kaç yerine dört bilmem kaç, bilmem kaç oynamalı, Pereira bu işi bilmiyor, o oyuncu orada, bu oyuncu burada oynar mı, falan futbolcu neden kulübede oturuyor da, filan futbolcu sahada” diye ahkâm kese kese, “adamı şaşkına çevirip” en sonunda da “kovdurdunuz” ve “Peraira savaşını” zaferle bitirdiniz… 
“… mi” acaba; işte size “volkan” gibi, “demir” gibi bir cevap… Hem sahada, hem basın toplantısında, üstelik “el” sallayıp, selam göndererek… 
“Sizlerin istediği gibi oynatılan” bir “büyük” Fenerbahçe ve de “Dokuz kişi ile ‘Fenerbahçe’den gol yemeyen / Fenerbahçe’nin gol atamadığı’ Karagümrük”; kaç bilmem kaç, bilmem kaç oynadı Fenerbahçe ve kaç bilmem kaç, bilmem bir eksik, kaç bilmem kaç iki eksik oynadı Karagümrük?..
Ve ne oldu sonuç; sahadaki “Fenerbahçe formalı” Mesutspor takımı, 2 puan daha kaybederek, “lider” Trabzonspor’un 16, ikinci Konyaspor’un 7 puan gerisine düştü…
Fenerbahçe medyası, “biraz cesur davranarak” sarı lacivertli kulübün ve takımın gerçeklerini yazmamaya, Ali Koç’tan korkmaya, “onun getirdiği Mesut’u göklere çıkarmaya” devam ettikçe, daha çoook hoca / futbolcu gelir gider ve de “Ali Koç istifa” çığlıkları tribünlerde, sokaklarda kalır!..
Dahası, “dört yılda gelip giden onca teknik adamın başına gelenler” ortada iken, “kariyerine değer veren” hangi hoca, “görev kabul edip” Ali Koç’un yönettiği kulübe, Mesut Özil’in yönettiği takıma gelir?..,
İşte “bugünlerin” Fenerbahçe’sinde “cevabı aranan” asıl soru da budur!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.