Dosta son sarılış...

A -
A +
Çok sevdiğiniz, sizi hiç kırmayan, her hal ve hareketiyle fazilet timsali bir dost düşünün...Öyle ki, ona hiçbir şekilde layık olamadığınızı biliyorsunuz...Yaptığınız bütün hatalara rağmen sizden affını ve tebessümünü eksik etmeyen bir dost... Vefanın bütün olgunluklarına sahip...Onun gibi niye temiz olamadığınızı sorduruyor kendinize bütün asaletiyle... Onunla rahatlıyor, onunla hayatın bütün yıpratıcı etkisini tolore ediyorsunuz bünyenizde...Ama öyle bir zaman geliyor ki onunla bir daha hiç buluşmamak üzere ayrılacağınızı öğreniyorsunuz...Şok ve ürperti...İnanamıyorsunuz...Onu son bir defa görmek için koşturuyorsunuz bulunduğu yere...Sizi gördüğünde gülümsüyor, teselli edici bakışlarla...'Nasıl olur', diyesiniz geliyor ama sebebini öğreniyorsunuz, o sebep her neyse?Kabullenmek zorunda kalıyorsunuz...Bir daha hiç görüşemeyecek olmanın acısı yakıyor içinizi... Gözlerinizi ondan bir saniye olsun ayırmak istemiyorsunuz...Biliyorsunuz ki bir daha onunla böyle yan yana olamayacak, onun güzel ve nurlu yüzüne böyle yakından bakamayacaksınız...Ondan sonra ne yapacağınızın telaşı alıyor sizi bir yandan da... Hem birazdan kaybedecek hem de sonrasında ne yapacaksınızdır...Hayatınızda böyle bir duyguyu hiç yaşamamışsınızdır... Çok sevdiğiniz dostunuzla birazdan son bir defa kucaklaşacaksınızdır...Derken vakit gelir... Artık gitmelidir o...Son bir defa sarılırsınız ona... O da size...Artık kelimeler tükenmiştir... Zaten gerek de yoktur... Hıçkırıklarınızı kendine özgü olgunlukla teselli eder... 'Ben senden sonra ne yapacağım' dersiniz boğazınıza düğümlenen kelimelerle...'Görüşmek mahşere kaldı dostum benim' der dostunuz...İyice çöker bir şeyler bağrınıza... Bitmesin istersiniz bu sarılmak... Zaman donsun da şuracıkta, biraz daha fazla sarılayım bu muhteşem insana...Ama ne çare... Süzülür çıkar dünyanızdan sessizce...HHHKıldığım vakit namazını gafletten kurtulabildiğim kadarıyla bu dosta benzetirim...Günde beş kere namaz vakti geliyor... Evet ama...O günün o vakti ilk ve son defa geliyor... Bir daha o günün o vakti gelmiyor...Namazımı kılarken, o dostumla son defa sarılıyorum sanki, ayrılmazdan az önce...Biraz daha sürmeli sarılmamız...O benim ruhuma, 'Görüşmemiz mahşere kaldı dostum benim' diye fısıldarken...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.