Asgari ücret artışı ne getirir, ne götürür?

A -
A +
 
Geçtiğimiz yıllarda bir gün teknik serviste çalışan bir arkadaşım heyecanla takıma geldi.
“Ömer Bey, bizim yeni bir müşterimiz var ya, Oplog. Onun patronu bana teşekkür mektubu göndermiş”.
Şaşırdım, aldım elime, gayet güzel dille yazılmış, üç dört paragraflık bir mektup.
Teknik servise gönderdikleri cihazlarına hızlıca destek verdiğimiz, aksayan işlerini çözdüğümüz için şirketin sahibi oturup mektup yazmış.
Ben de hemen kendisiyle temasa geçip tanıştım. Nezaketi için teşekkür ettim. Üzerinden yıllar geçti. Oplog büyüdü. Her büyüme sürecine tanık olduk. Patronlarıyla bu süreçte hiç görüşmedik. İşin muhatabı olan ekiplerle ve yöneticilerle hep temasta olduk.
Bir gün depolarına gittiğimde, Dilovası’nda, organize sanayi bölgesinin içindeki binalarına girdiğimde şoke oldum. Dışarıdan pek kimsenin gelip gitmediği, şehre uzak bir depo. İçeriye girdiğinizde ise sanki dünyanın en gelişmiş internet şirketlerinden birinin Silikon Vadisi’ndeki ofisi. Çok güzel tasarlanmış, emek harcanmış, fikir dökülmüş bir depo.
“Bir depoya kim bu kadar özenip, para döker ki?” sorusu geliyor insanın aklına. Cevap yazının başında saklı. Çalıştığı bir teknoloji şirketinin teknik servisindeki personele teşekkür mektubu yazacak kadar insana önem ve değer veren bir girişimci döker elbette. Benim çalışanıma özenen insan kendi çalışanını düşünmez miydi? Elbette düşünmüştü.
Merak edenler için Oplog, teknoloji ile lojistiği birleştirmiş yeni nesil bir lojistik şirketi. Geçtiğimiz hafta çok güzel bir haber düştü sosyal medyadan önüme. Oplog kurulduğu 2013’den bugüne ilk kez yatırım almıştı. 11 milyon avroluk bu yatırımı duyduğumda aklıma ilk gelen cümle şu oldu.
“Helal olsun be, böyle adamlar alsın yatırımları, böyle adamların kurduğu şirketler büyüsün. Helali hoş olsun.”
 
Asgari ücret artışı ne fayda getirir?
 
Mütevazı, işin ehli ama ille de insana değer veren, iyi insan olmayı başarabilen insanlar patron olsun. İş kursun. İstihdam sağlasın. Gençlere ve topluma örnek olsun.
Çünkü bizim daha fazla başarılı insana ihtiyacımız yok. Gördünüz, görüyorsunuz. Her yıl milyoner ve milyarder sayımız artıyor.
Şirketler ve çalışanlar fakirleşirken patronlar zenginleşiyor.
Kendini değil şirketini zenginleştiren patronlar, bu enflasyon oranlarında çalışanlarını ezdirir miydi?
Asgari ücret söz konusu olur muydu iyi insanlar patron olsa ve kendilerini değil şirketlerini zenginleştirse?
Şimdi tartışıp duruyoruz asgari ücret ne olsun diye. Asgari ücret 10 bin TL olup ekmek 8 lira olduktan sonra neye yarayacak bu artış?
Yapalım. 10 bin yapalım. Sonra 15 bine çıkarırız. Ha 100’den 50’yi çıkarmışsınız. Ha 60’dan 10’u. Sonuç değişir mi?
Biz bizi, kendimizi değiştirmedikten sonra ne değişecek ki?
Çalışanlar işverenden, işverenler çalışandan, devletten, müşteriden, tedarikçiden, tedarikçi üründen kaçırıyor.
Biz bu krizi çok daha az hasarla atlatırdık. Ama hepimiz birbirimizi korumak, kurtarmak yerine kendimizi kurtarmanın peşine düştük. Hiçbirimiz daha az ya da daha çok masum değiliz.
Hepimiz kendimizce, kendi imkânlarımız el verdiğince çaldık birbirimizden. Ülke zarar görürse ben zarar görürüm demek yerine ben zarar görmeyeyim de kim zarar görürse görsün dedik.
Sonunda hepimiz zarar gördük, görüyoruz.
Covid-9 pandemisi benim çok etkilendiğim bir dönemdi. Çok adil bir virüstü her şeyden önce. Zengin fakir ayırt etmiyordu. Nasıl yani diyeceksiniz.
Bir şirket sahibi olarak mesela, çalışanımı korumayıp, düşünmeyip de evdeki eşimi, çocuğumu koruma şansım yoktu. Çünkü çalışanımdan bana, benden evime gidebilirdi virüs.
Hani filmlerde olur ya, dünyanın başına bir felaket geliyor da zenginler parayı basıp kendilerini ve ailelerini kurtarıyor. Ya işte yok öyle bir dünya.
Gördük pandemide olmadığını. Ama ders olmamış demek ki pandemi sonrası yaşadığımız bu ekonomik krizde bu dersi almış şekilde davranamadık.
Belki de böyle böyle öğreneceğiz. Bir anda olmayacak ama zamanla oturacak.
Not: Worldef geride kaldı. Üç gün boyunca stantta ve fuar alanında binlerde insanla, arkadaşlarımla ve takipçilerimle buluştum. Avrupa’nın en büyük e-Ticaret organizasyonunu düzenleyen Ömer Nart ve ekibini gönülden kutluyorum.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.