2022'de zamanımıza, sağlığımıza, enerjimize yatırım yapsak!..

A -
A +
Piyasaların hareketli geçtiği son aylarda Türkiye'de 20 milyonun üzerindeki cep telefonu abonesi, her an, belki de günde 10'larca, 100'lerce defa ekrana bakarak rakamlara bağımlı olmuş. Kaybolan zaman!.. 
Bütün bunlarla uğraşırken "gözden bir şey kaçmasın" diye her haberi, yazarı, çizeri, uzmanı, spekülatörü, dedikoduyu takip etmiş. Boşa harcanmış enerji!..   Yine son aylarda göz bozukluğu, boyun ağrısı ve fıtığı, sırt ağrısı, uykusuzluk, stres, kaygı, endişe gibi şikâyetler tavan yapmış. Yitip giden sağlık!..  Huzur gitmiş, muhabbet bitmiş, hobi zaten yok, alınan her nefes fobiye dönüşmüş! Nezaket ve sakinlik yok, sürekli bir harp hâli...  Çok uzun zaman oldu, bir yakınımdan “Şu kitabı okudum, tavsiye ederim”, “Şuraya gittim, çok güzeldi, gidip görmeni öneririm”, “Şu yemeği yedim, bunu tatmalısın”, “Şu şehre gittim, ziyaret edilecek çok tarihî değerleri ve doğal güzellikleri var” gibi sözler duymayalı... Peki ne duydum... “1 liraya kaptığım hisse 2 TL oldu”, “500 binlik evim 1 milyona vurdu”, “150 bine aldığım araba 300 bini buldu”... Zamanını, enerjisini, sağlığını kaybetmiş, haberi yok! Bu kadar kazanmış, şükür yok! Çünkü hâlâ soruyor, “2022'de paramı nereye yatırayım da, en çok kazancı nereden elde edeyim”, sabır yok!  Kabul ediyorum; volatiliteli piyasalarda vatandaş, tüketici ve yatırımcı psikolojisi hep böyle olmuş ve olacak da. Otomatik bir savunma mekanizması gibi gelişiyor bu reaksiyonlar, zarar görmemek için. O zaman öncelikle piyasadaki bu tansiyonu bir şeklide düşürmek zorundayız, hep birlikte...  Yokluğu şüphesiz dert ama varlığı da o kadar dertmiş paranın, bunu da gördük! Şimdi dönelim derdimize:  - 2022'de enflasyon yüzde 20 civarında bekleniyor. Bu, kayıp demek. Yani paramıza yüzde 20'nin üzerinde değer kazandırmamız gerekiyor. Aksi hâlde zarar etmiş oluruz.  - Mevduat getirileri, korumasız hesaplar için ve özel bankalarda yüzde 20'nin üzerine çıkmış durumda. Bu, TL'de bekleyecek olanlar için... - “Korumalı” TL hesapları; döviz ve altındaki “muhtemel değer artışı” kadar getiri vadedildiği için “daha güvenli liman” konumunda. - Kısa vadeli al-satçılar döviz ve altında belli bir banda odaklanmış durumda. Bu, dolar için ilk etapta ve kısa vadede 10-14 TL gibi geniş bir aralıkta oluşmuş gibi görünüyor.  - Altınımı hem takarım hem saklarım diyenler de zaten bu zamana kadar hiç kaybetmedi. (ABD Merkez Bankasının faiz artırmaya başlamasıyla birlikte, 'ons'ta yaşanacak muhtemel düşüşlere dikkat edilecek bir yıla giriliyor.) 'Gram'da fiyatlar, dolara da bağlı olarak ve bugünkü şartlar dâhilinde 600 TL'nin altında çok kalıcı durmayacak gibi görünüyor.  - Borsa yatırımcıları; büyüme hikâyesi olan, temettü verimi yüksek, ihracata çalışan (otomotiv, beyaz eşya, kimya başta olmak üzere) avantajlı sektör hisselerine bakmaya devam edecekler. Endeks bazında 12 aylık periyotta 1.500-1.800 gibi geniş bir aralık, "dip" çalışmasının yapılacağı bölge gibi görünüyor. Aralık ayında 2.400 zirvesinden döndüğümüzü ve kur düştükçe borsanın dolar bazında pahalandığını hatırlatıp, geçelim... Riskler neler? En belirgini şu: Son iki yılda (pandemi hasarını da onarmak için) “para basma” ve “negatif faiz sunma” suretiyle piyasalara trilyonlarca dolar likidite sağlayan rezerv merkez bankaları, küresel enflasyonun geldiği yüksek seviyelerden oldukça rahatsızlar. Bu sebeple 2022'de ayaklarını gazdan çekmeye başlayacaklar. Para musluklarının kısılacak olması, risk iştahını azaltabilir.  SONUÇ: Ne demiş ünlü Alman düşünür: “İnsanlar önce para kazanmak için sağlıklarını, sonra da sağlıklarını kazanmak için paralarını verirler.” Hayat, dengede güzel. Zamanı daha kaliteli yaşadığımız, daha sağlıklı olabileceğimiz, enerjimizi daha verimli kullandığımız bir yıl olsun...  
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.