Hakemi arenaya attılar!

A -
A +
Futbol Federasyonu dün şok bir talimat yayınladı. Özetle şu deniliyor: "Futbol Disiplin Talimatı ve Futbol Müsabaka Talimatı'nda yapılan değişikliklerle bu haftadan itibaren müsabaka boyunca yeşil zemin içinde veya dışında, hakem soyunma odası koridorunda, hakem odası önü ve içerisinde hakemlere yönelik her türlü sözlü veya fiili eylemlerde bulunulması halinde müsabaka hakemine karşılaşmayı tatil etme yetkisi de dahil olmak üzere geniş yetkiler verildi.
Hakem soyunma odası veya koridorlarında benzer eylemleri maç sonrası da dahil olmak üzere yapan kulüp yöneticilerine Futbol Disiplin Talimatı uyarınca en az 1 yıl men cezası verilmesi karara bağlanmıştır. Yönetimimiz ayrıca kulüp yöneticilerinin ihlallerine yönelik diğer tüm cezalarda da artırıma gitme zorunluluğu hissetmiştir."
Maçın tatil edilmesine sebep olan takım hükmen mağlup ilan edilecek!
Bu arada bu haftadan itibaren MHK Başkanı Zekeriya Alp her hafta salı günü medya mensuplarıyla bir araya gelerek haftanın hakemlerini değerlendirecek.
Bu toplantılara gerekli görüldüğü takdirde sona eren haftanın hakemlerinden bazıları da davet edilebilecek ve verdikleri kararları değerlendireceklermiş. Soru-cevap olacakmış.
***
Bu iki karar da tepeden tırnağa yanlış!
1) HAKEME YAZIK ETTİNİZ!
Hiç düşünülmemiş, bir tane hakeme sorulmamış çok aceleye gelmiş bir konu.
Buraya yazıyorum TFF'nin başı çok ağrıyacak.
Bir kere hakemleri bu talimat için topladın mı?
Hakemlere bunu anlattın mı? Seminer yaptın mı? Soru-cevap tartıştın mı?
Bu ülkede hakem hedefti. Şimdi tam hedef oldu.
Hakem maçı mı yönetecek?
Problem oyuncu, problem teknik adamla mı uğraşacak?
Yoksa küfredeni yakalayıp, maçı mı tatil edecek?
Hakem arenaya aslanların önüne atılmıştır.
Bu konu MHK'ya danışılmış mı? Görüşü sorulmuş mu?
Bu kadar danışman var, yerli-yabancı eğitimciniz var.
Dünyada bir tane örneği var mı?
Bakın; Müsabakayı TFF temsilcisi başlatır. Temsilci 4. hakeme 'tamam' işaretini veriyor. 4. hakem de hakeme. Ve maç başlıyor.
Maçı tatil yetkisi olacaksa, temsilciler de olmalı.
Her maçta 3 tane TFF temsilcisi var. Koridorlarda dururlar. Olanı biteni yakalarlar, yazarlar.
Hakemi oyun alanıyla meşgul olur. Hakem oyuncuyla muhataptır. 
Yöneticiyle, onunla bunla muhatap olamaz.
2) SKANDAL BİR DEĞİL
Bütün bunlar yetmiyor bir de Başkan Zekeriya Alp, salı günleri basının karşısına çıkacakmış.
Alın size polemik!
Alın size spekülasyon!
Alın size tartışma!
Yetmedi, hakem de toplantıya katılacakmış!
Şu sorulara hazır olun!
- Bursa'da önceki sene penaltıyı çalmamıştın!
- Geçen yıl Konya'da atmamıştın!
- Trabzon'da aynı pozisyonda vermemiştin!
- Bu penaltıysa, Kadıköy'de niye çalmadın!
Hakem oturacak, verdiği kararlarını izah edecek. Medya da tatmin olacak, ikna olacak. İletişim sağlanmış olacak. Hakemin teknik kararları dünyanın hiçbir yerinde tartışılmaz. 
UEFA ve FIFA bunu akıl edememiş, bizim TFF ya da MHK bunu akıl etmiş.
Çok başınız ağrıyacak çoookkk!
***
Şunu unutmayın, masaya gelen her maç TFF'yi kökünden sallar.
Maç sahada oynanmalı ve orada kalmalı.
TFF çok ciddi bir krize davetiye çıkarmıştır.
Uygulayamazsanız daha da kötü!
Uygulandığı takdirde her maç bir kriz, bir kaostur.
O hakem tartışılır hale gelir.
TFF kendi ayağına ateş etmiştir.
Hakem diyelim maçı tatil etti!
Hakemi koruyabilecek misiniz? Arkasında durabilecek misiniz?
Biz sizin hakemlerin arkasında ne kadar durduğunuzu iyi biliyoruz!

İki iyi fikir!
MHK, İstanbul'da 5-6 hakemler için 2 günlük bir seminer düzenledi.
Bu seminere Hüseyin Göçek'i davet etmişler.
Çok iyi fikir.
2012 Avrupa Şampiyonası'nda olsun, daha sonra birçok milli maç ve Şampiyonlar Ligi'nde olsun Hüseyin Göçek üst düzey turnuvalarda 5. hakemlik yaptı. Kendi yönettiği maçlarda 5-6 hakem kullandı. Avrupa'nın takdir ettiği çok iyi örnekler sundu. 
Kısacası Göçek, 5-6 hakemlik eğitimi için bulunmaz bir adam. Çağrılması çok yerinde olmuş.
Türkiye-Brezilya maçına Özbek Irmatov'u düşünmek de çok isabetli bir karar.
Özbek hakem, 2010 ve 2014 Dünya Kupalarında yer aldı.
Büyük sempati topladı. Fiziği ve İngilizcesi çok iyi.
Arkadaşım İrfan Hattatoğlu, Irmatov'u kaldığı otelde ziyaret etti. Ve beni aradı "sormak istediğin bir şey var mı?" diye.
Ben de "Bizim ligi, Cüneyt Çakır'ı, profesyonel olup olmadığını sor" dedim.
Cevaplar şöyle olmuş: 
"Türkiye Ligi'ni hiç bilmiyorum, takip etmedim. Davet olursa maç yönetmek isterim. Cüneyt Çakır çok iyi bir hakem. Onun Avrupa'da yönettiği maçları takip ediyorum. Hakemlik dışında bir işim yok. Profesyonel olarak bu işi yapıyorum. Ülkemin bu konuda ciddi desteği var."

Amatör hakem yapmaz
Bayraklar orta hakeme zimmetlidir.
Türkiye-Kazakistan maçının Rus hakemi Aleksei Eskov maça tam 15 dakika kala bayrakları Rusya'da unuttuğunun farkına varmış.
Düşünebiliyor musunuz; bir gün önce statta çalışıyorlar, maçtan önce ısınıyorlar ama 15 dakika kala farkına varabiliyorlar.
Korner direklerini ikiye bölüp ilk yarı bu ilkel metotla işi çözüyorlar.
İkinci yarı TFF, Hüseyin Göçek'in evinden bayrakları aldırtıp maça yetiştiriyor.
Olaya gözlemci ve maçın delegeleri şahit oluyor. Bakalım bu Rus hakem nasıl bir bedel ödeyecek?

Beşiktaş baskısını hissettiriyor!

MHK bu haftaki hakem atamalarında siyah-beyazlı kulübün etkisinde kaldığını gösterdi
1) 8. haftada oynanan Beşiktaş-Fenerbahçe maçının hakemi Bülent Yıldırım'a bu hafta da görev yok. Özel bir sebebi yoksa ya da mazeret bildirmediyse "Beşiktaş verdirmiyor" algısı için bulunmaz bir malzeme.
Oysa Bülent Yıldırım, MHK tarafından başarılı bulunmuş, hatta TFF Başkanı Yıldırım Demirören de 40 hakemin huzurunda takdir duygularını ifade etmişti.
Bülent Yıldırım, 9. haftayı boş geçti, 10. haftayı da boş geçiyor. Araya bir de milli maç haftası girdi.
Açıkçası Bülent Yıldırım cezaya sokulmuş hakem muamelesi gördü.
MHK, "Beşiktaş verdirmiyor" algısını güçlendirdi
2) Bu hafta bütün 4. hakemler, düdük hakeminden seçilmiş. Bir tane yardımcı hakem kadrosundan 4. hakem yok.
Bu da yardımcı hakemleri hedef alan Fikret Orman'dan mı kaynaklandı? Mehmet Metin ve Serkan Gençerler 7 ve 8. haftalarda Beşiktaş maçlarında 4. hakemlik yapmışlardı.
3) 31 Ekim'de bu sütunlarda Slaven Bilic'i düşünerek Beşiktaş maçlarına "İngilizcesi iyi olan bir 4. hakem verilmeli" diye yazmıştım.
MHK belki bizi dikkate aldı belki de akıl etti;  9 Kasım'daki Başakşehir-Beşiktaş maçında 4. hakem olarak İngilizce bilen İlker Coşkun vardı...
Slaven Bilic de maçtan sonra da "4. hakemle iyi bir iletişim kurdum. Medeni şekilde konuştuk. Kendisiyle ilgili düşüncelerim çok olumlu. Kendisine de bunu söyledim; gerideyken de gayet medeni sorular sordum. O da bana cevaplar verdi" dedi.
Bu hafta MHK bu konuda yine özen göstermiş. Beşiktaş-Kasımpaşa maçında 4. hakem olarak iyi derecede İngilizce bilen Hakan Ceylan tercih edilmiş.

******
Ege hakemliği koruma altında

Sayın Zekeriya Alp, size olan güven ve sevgi kuruldaki diğer yetkili kişilere yok
Bunu görmediğinizi sanmıyorum.
Şu son ilave hakem listesi yine çok sayıda hakemi üzdü.
Kriterler yaş mı, İngilizce mi, atletik testler mi?
Bunlar ortaya tam olarak konulmadığı için insanlar öfkeli. Yurdun dört bir tarafından feryat var.
Ege hakemlerinin sürekli kollandığı artık çok aşikar!
6 hakeme de raporlar gidiyor. Alt liglerde 4 hakeme de... Herkes her şeyden haberdar.
Gizli kapaklı bir şey kalmıyor. Cezaya kalan hakem sebebini herkesle paylaşıyor.
İzmirli futbolseverler bazen stadımız, Süper Lig'de temsilcimiz yok diye üzülüyorlar. Hiç üzülmesinler, hakemleri pamuklar arasında...
Bütün yetenekli hakemler İzmir ve civarına toplanmış.
Anadolu hakemleri fay üstünde, sürekli sarsıntı geçiriyor. İzmir fayın dışında...
Ege'de görev alan hakemin notu değişirse, yükseltmek için değişir.
Diğer bölgelerde ise hakemin notu ancak puan kırmak için değişir.

*************
Başkan koşan hakemi seviyor

Her MHK Başkanı'nın bir tarzı var.
Zekeriya Alp'in de en çok hoşuna giden hakem; atletik testleri çok çok iyi geçen hakem. Başkan hep çalışanın hakkını verme taraftarı.
Son "yo-yo" testinde ilk 3 hakem şöyle sıralandı. (FIFA'lar katılmamıştı.)
1) 19.5 derecesiyle A.Kadir Bitigen
2) 19.4 derecesiyle Ali Palabıyık
3) 19.2 derecesiyle İlker Coşkun
İlker Coşkun Galatasaray-Trabzon maçına verildi.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.