Bir Zekeriya Alp geldi geçti!
19 Aralık 2014 01:00
Zekeriya Alp, dolu dolu 34 ay MHK Başkanlığı yaptı. Bu görev, nice FIFA kokartlı eski hakemlere, nice bu işe ömrünü veren insanlara kısmet olmamıştır.
MHK Başkanı olduğunu ilk duyduğumda çok şaşırmıştım.
Hiçbir tanışıklığım da yoktu. Zamanla tanıştık.
Eleştirilere çok açık bir insan. Çok ağır tenkitler yazıyordum. Buna rağmen bir defa olsun iletişimimiz kopmadı.
İstifası herkese sürpriz oldu!
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Hakemlerin bu kadar sevdiği bir MHK Başkanı'na ben son 25 yılda şahit olmadım.
Maç alan almayan, mağdur olduğunu düşünen-düşünmeyen herkes Zekeriya Alp'i sevdi.
O da hakemleri çok sevdi.
İyi niyetle geleceğe dönük ciddi projeleri oldu.
İş adamı kimliği öne çıktı.
Bu camiada pek olmayan bir şeyi yaptı. Hakemi dinledi. Ciddi anketlerle hakemlerin neyi istediğini anlamaya çalıştı. Bu anketlerle TFF ve MHK'nin yaptığı hataları bulmaya çalıştı.
Bana göre 34 ayda yapmadığı veya yapamadığı en büyük hatası şuydu.
8 kişilik kurulunu kendisi seçmemişti. Bunu değiştirmedi ya da değiştiremedi.
Aslında belki 1 yıl dolmadan kurulunu tanımıştı. Ama bir çıkış yolu bulamadı. İzmir'e fazla teslim oldu.
Çok yoruldu. Sağlığı zarar görmeye başlamıştı. Ve veda etti.
İstifa ettiği gün kendisine de söyledim: "Bugün Alp ailesi düğün-bayramdır!"
Yeni MHK ne yapar, ne yapamaz!
3 gündür telefonum susmuyor, meslektaşlarım, hakem camiasının ileri gelenleri yeni MHK'yı soruyor.
İlk tesbitlerimi buradan madde madde yapmak istiyorum.
1) Sayın Yusuf Namoğlu, eski milletvekili, Beşiktaş eski Belediye Başkanı, Karadenizli, iş adamı, turizmci, müteahhit, FIFA kokartlı eski hakem, UEFA delegesi, FIFA gözlemcisi, Hakem Derneği Eski Genel Başkanı, Eski MHK Başkanı, mentör. Bu unvanları taşıyan Türkiye'de kaç kişi var?
Böyle bir kimlikten tabi insan çok şey bekliyor.
Namoğlu MHK'sı daha önceki 8 aylık döneminde ciddi hatalar yaptı. Dün kendisiyle de görüştüm. Bunları tekrarlamayacaklarını söyledi.
Ben bu yapılan belli başlı hataları hatırlatayım. Sayın Namoğlu, geçen dönem televizyonlara bağlanıp hakemlerin yaptığı bırakın siyah-beyaz hataları gri hataları bile eleştirdi. Bu hakemler üzerinde büyük tahribat yaptı. Gözlemcileri fena suçlamıştı.
2) Yeni MHK'nın önünde 5 ay gibi kısa bir süre var. Çok radikal işler yapmaya ömürleri olmayabilir. Klasman bile yapamayabilirler. 21 hafta tayin yapacaklar.
3) Metin Tokat ve İlhami Kaplan hakemler arasında sevilen ve saygı duyulan isimler. İletişimde bu iki isim büyük katkı sağlayabilir.
4) Erol Ersoy, İbrahim Aksoy, Kadir Tozlu, Fahir Ersoy ilk defa kurulda görev alıyorlar. Yeni isimler her zaman iyidir. Heyecan ve katkı verebilirler. Tabi kendilerine fırsat verilirse.
5) Alican Lakot hep kısa kısa 3'üncü defa MHK üyesi oluyor. Eğitimci kökenlidir. Trabzon dışındaki Karadeniz'in ve Doğu'nun ciddi mağduriyetleri var. Dilerim buna özen gösterir.
6) Bedri Dölkeleş'le bazı dönemler çok iyi iletişimimiz oldu. Bazen de ipler koptu.
Gözlemciler ve Temsilciler Kurulu daha sonraki Temsilciler Kurulu yapılanmasında büyük emek vermiştir. Kurumsallık konusunda titizdir. TFF bürokrasisini iyi bilir. Talimatlardan iyi anlar.
Ancak geçen dönem hakemler, Bedri Dölkeleş'i hiç sevmedi. Çünkü onları çok sıktı. O kadar ki, hakemlerin otobüs seyahat biletlerini istemekle kalmadı. Otogarlardaki fiyat tarifelerinin de fotokopisini istedi. Yusuf Namoğlu, yetki ve sorumluluklarını Bedri Dölkeleş'e bıraktıkça hakemler daha çok bunaldı. Bu önümüzdeki 5 ayda hakeme verilebilecek en önemli şey yüksek moraldir. Bedri hocam, umarım hakemleri rencide edecek ve morallerini bozacak uygulamalar yapmaz. Biz de buradan şekerini yükseltecek yazılar yazmayız.
Yeni MHK'daki isimler ile ilgili bütün önyargılarımı bir kenara bırakıyorum. Benim nazarımda göreve 100 puanla başladılar. Hayırlı olsun diyorum.