3 PUAN HER ŞEYE İYİ GELİR

A -
A +

Milli araya girilirken kaybedilecek 3 puan hastalığı daha da kronikleşti-recekti. Alınan galibiyetler oksijen gibi bir ihtiyaçtı

3. haftada bazı takımlar için "3 puan" ilaçtan da öteydi. Oksijen gibi bir ihtiyaçtı! Üstelik milli maçlar arası da var ki!.. Aksi takdirde bir 15 gün daha "3 puansız kalmak" hastalığı kronikleştirecekti.

Altınız ve içiniz ince ince oyulacaktı!

Düşünün F.Bahçe bu haftayı da 1 puanla kapatmış olsaydı; "Bu kadar transfer fazla, Sow'u nasıl bırakırsın, Vitor Pereira bu ülkeyi tanımıyor" fikirleri 15 gün boyunca enine boyuna tartışılıp duracaktı.

Hele G.Saray, Konya'dan eli boş dönseydi; Burak'tan başla, Melo'dan çık! "Sabri'den olmaz" de, "Muslera'nın kafası karışık" de! 

Hepsi bir anda birbirinden değerli fikirler olacaktı!

Beşiktaş, o hesapta hiç olmayan Trabzonspor kazasından sonra G.Antep'te futbol oynamamış olsa da 3 puan ve 4 farklı galibiyet; ağrıları dindirmekle kalmadı, vitamin takviyesi oldu.

Bu takımlara haftayı 3 puanla kapatan Başakşehir'i, Kayseri'yi ve G.Birliği'ni de ilave edebiliriz.

Bursa, Mersin İY ve Torku Konya kendilerini kâbus gibi bir milli takım arasında buldular.

Tesellileri şu olacaktır:

"Takviyelerimiz var. Bu ara iyi denk geldi. Toparlanacağız."

İşte teknik adamlıkta "liderlik" böyle haftalarda kendisini gösteriyor. Krizi yönetebilmek, soğukkanlı davranabilmek, panik yapmamak.


KURAL DER Ki!

F.Bahçe-Antalya maçında Nani'ye yapılan net bir penaltı. Topa dokunmuş olması önemli değil, adamın dengesini bozuyor. Oyuncunun üzerine sıçramış.

Hakem frikiği çaldığında kronometre 95.15'i gösteriyordu. Bülent Yıldırım, o atışı kullandırmak zorunda. Talimatlar bunu emrediyor. Haa Diego'ya yapılan faul değil o ayrı bir mesele.

BİR FRİKİK SEMPATİK YAPTI

Tribünlerde Vitor Pereira için de homurdanmalar başlamıştı. Nani'nin o müthiş frikik golü bir anda Pereira'yı, Bülent Yıldırım'ı hatta bazıları için top toplayıcıyı bile sempatik hale getirdi.

ÇAYKUR RİZE ÇOK EKONOMİK

Ç.Rizespor ilk 3 haftada sadece 14 oyuncu kullandı. 

İlk 11 belli: "Itandje - Orhan, Viera, Oboabona, Eren - Koray, Robin - Sercan, Deniz, A.İlhan - Kweuke"

Değişiklikler de belli:

1. HAFTA:  Koray-Sylvestre, Orhan-M.Akyüz, Chevalier-Sercan.

2. HAFTA:  Deniz-Sylvestre, Sercan-M.Akyüz, Koray-Chevalier.

3. HAFTA:  Robin-Sylvestre, Sercan-M.Akyüz, A.İlhan-Chevalier.

Tehlikeli hareketler bunlar

Hakemlere her seminerde şu söylenir; "Oyuncu sağlığı esastır. Sizin sahada birinci göreviniz oyuncunun sağlığını korumaktır. Gerisi sonra gelir." 

1) M.BAŞAKŞEHİR-BURSA

Emre Belözoğlu'nun, meslektaşı Sercan Yıldırım'ın ayak bileğine bütün gücüyle kayarak vurması. Halis Özkahya'yı bu maçta yardımcıları yaktı ancak bu pozisyonu sarı kartla geçiştirmesi de büyük hataydı. 

2) MERSİN İY-KAYSERİ

İbrahim Dağaşan bildiğimiz bir futbolcu. Kartsız bitirdiği maç çok enderdir. İbrahim, ilk yarının son dakikasında Mersin'den Oktay'a öyle bir faul yaptı ki; hakem Y.Kemal Uğurlu bırakın kart vermeyi faul bile çalmadı. 

3) TORKU KONYA-G.SARAY


Genç Vedat, Hakan Balta'nın suratına kolunu geçirdi. Kastı yoktu, görmedi, dirsekten güç almadı desek de bir sarı kart iyi olurdu. Fırat Aydınus, faul bile çalmadı, oyunu da hakem atışıyla başlattı.

90+'LAR OLMASAYDI OSMANLI LİDERDİ

1.haftada Kayserispor'dan 90+2'de gol yediler, 1 puanla yetindiler.

3.haftada M.Sivas deplasmanında 90+5'te yediler 1 puanla yetindiler.

Zaten 2.haftada G.Saray'ı deplasmanda 2-1 yenmişlerdi. 

90+'lar olmasaydı, Osmanlıspor şu anda 9 puanla liderdi.


UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.