Sen böyle ol; o stat hep dolar!

'İddialı bir Trabzonspor bu dolu yeni statla birlikte şehrin ekonomisine büyük katkı verecektir'

Şu tespitle başlayalım; Trabzon şehrinin coşkulu bir Trabzonspor’a çok ihtiyacı var.                Dün 40 bini aşkın seyircinin yarısına yakını Trabzon dışında yaşayan Trabzonsporlulardı. 
Trabzon dışından gelen bordo-mavili taraftar; şehire ekonomik bir canlılık ve dinamizm getirmişti.  Ligin 12. haftasında 14. sıraya kadar inmiş bir Trabzonspor, yılbaşından sonra eşine çok zor rastlanabilecek bir çıkış gösterdi.
G.Saray maçını kazanmak; F.Bahçe ile puan farkının 3’e düşmesi demekti.
Tribünlerde ve takımda müthiş bir konsantrasyon vardı. Her bir futbolcu iki katı eforla maça başlamıştı. 
Kanatlardan yapılan ortalar ve duran toplar, G.Saray’ı çok bunalttı.
Dengesiz savunmaları bir duran topta ardı ardına hata yapınca N’Doye affetmedi. Bu gol, oynanan iyi futbola müthiş bir özgüven ilave etti. Ersun Yanal’ın bu gole aşırı sevinci aslında çok şeyi anlatıyordu.
Sahada yapılan doğru işlerin karşılığını almanın mutluluğuydu. İstediğin kadar iyi futbol oyna, gol gelmezse coşkuyu devam ettirmek de kolay olmuyor.
Trabzon yıllardır, seyirci baskısını rakibine hissettiremiyordu. 
Dün G.Saray eski Avni Aker’lerin baskısını yaşadı. İkinci yarı hangi teknik adam, hangi hamleyi yapacak diye merakla bekledik.
Hamle Yusuf Yazıcı’dan geldi. Yapılacak hamleleri etkisiz bıraktı. 
Igor Tudor arayış içinde. 
Farklı bir savunma anlayışı, Linnes ve Cavanda ile başlaması çok tutarlı işler değildi. Nitekim bu sahadaki oyuna da yansıdı. Müthiş bir baskı yediler.
Trabzon son 25 dakika 10 kişi kalmıştı. Josue - Rodrigues hamleleri hiçbir şeyi değiştirmeye yetmedi.
Maçın ilk yarısı problem yoktu, ama 2. yarı hakem için çok zor geçti. Tartışılacak çok kararı oldu. 

MAÇIN ADAMI: Yusuf Yazıcı
Attığı gol estetik olduğu kadar maçın da kırılma dakikası oldu.