Hakemin kafası zaten karışıktı, iyice karışacak!

Süper Lig ve TFF 1. Lig’de görev yapacak gözlemci sayısı yetersizdi.
11 tane ilave yaptılar, sayı oldu 39.
Cem Papila, 2 sezondur Ankara’da il gözlemciliği yapıyor. Eski FIFA hakemi ve serbest avukatlık yapıyor. Kursa çağrılmadı. Kariyeri, kadroya yeni ilave edilen 11 isimden de iyiydi.
Süper Lig gözlemciliği için fazlası var eksiği yok.
Kadroya alınmaması için 2 sebep var!
1) Beşiktaş-Samsun maçını hatırlayan Yıldırım Demirören ve Cengiz Zülfikaroğlu  Cem Papila’yı çizdiler.
2) MHK “Cem Papila’nın hakem değerlendirmesine müdahale edemeyiz. Bize itaat edecek gözlemci lazım” diye düşündü.
Üçüncü bir şık yok!
Sn. TFF Yöneticileri, eğer Cem Papila sizlere takıldıysa “Beşiktaş kollanıyor” algısını bu kararınızla perçinlediniz.
Hâlbuki, bu algıyı yıkma şansınız vardı.
Bu karar, zaten kafası karışık olan çok sayıda hakemin kimyasını bozmaya yetecektir.
Şayet karar tamamen MHK takdiri ise keyfiyeti düşünün!

Gözlemci büyüklerim ve kardeşlerim!
Süper Lig ve TFF 1. Lig’de görev alacak olan gözlemcilere sesleniyorum.
Hepinizi iyi tanıyorum, sizler de beni iyi tanırsınız. Çoğunuzla arkadaşlığım, dostluğum vardır. Birkaçınız hariç beni seversiniz de...
Sezona girerken önemli bir konuyu dile getirmek istiyorum.
2016-17 futbol sezonu gözlemciler için kara bir yıldır. Elinizi vicdanınıza koyun.
Notlarınızın ne şekilde değiştirdiğinizi, sizleri kimlerin aradığını, hakemine göre nasıl muamele ettiğinizi çok iyi biliyoruz.
Bir kere şu maçlardan sonra kulağınız artık MHK’da olmasın.
Yusuf Başkan ne dedi, Bedri Dölkeleş ne düşünüyor, Metin Tokat ya da Murat Ilgaz pozisyon için karar verdi mi? Bırakın bunları...
Hakem camiası çok şey yaşadı ama hiç böyle kara bir dönem görmemişti.
Notunuzu kendi hür iradenizle verin.
Hakem sana “Namoğlu beğendi” diyor, sen 7,9’u 8,4 yapıyorsun!
Ya da MHK arıyor, gri olan pozisyonu cezaya sokuyorsun!
Bu camida hiçbir şey gizli kalmaz!
MHK bugün var yarın yok! Lütfen dik durun!

Hakemlerin de babasıydı!
Mete Kalkavan’ın babası İhsan Abi, çok yakın arkadaşımdı.
Samsun’daki cenazesi spor, siyaset ve iş dünyasını bir araya getirmişti. Siyaset üstü bir adamdı. Hayatını dost kazanmaya adamıştı.
Hakemler onu iyi tanır ve çok severlerdi. Bir hakeme biri laf söyleyecek olsa söyletmezdi. Her hakem onun için oğlu Mete gibiydi.
Cenazesi, İhsan Abi’ye yakışır bir veda oldu. MHK Başkanı, 22 Süper Lig hakemi eksiksiz, çok sayıda hakem, gözlemci, eski-yeni MHK üyesi Samsun’a koşmuştu. Mekânı cennet olsun.

Böyle hakemleri baş tacı edin!
Geçen sezondan ibretlik bir hikâye.
Maçın hakemi, haftalardır maç alamamakta ve zor günler yaşamaktadır.
4. hakem ise istikbal vadeden bir gençtir.
“Kırmızı kart” olması gereken pozisyonda 4. hakem, hakemine “Sarı kart” çıkarttırıyor.
Maçtan sonra hakem, gözlemciyle yalnız kaldıklarında “Hocam 4. hakemin suçu yok. Sarıyı ben hemen çıkardım. Kabahat benim” diyerek sorumluluğu üzerine almak istiyor.
4. hakem ise gözlemciyle yalnız kaldıklarında diyor ki; “Hocam, hakemi ben yanılttım. Cezaya beni sokun. Onun puanını sakın kırmayın.”
Bu 2 hakem klasman olarak birbirlerine rakiplerdi.
Ama ortada pek örneği olmayan çok sağlam iki karakter var.
Gözünü seveyim, gözlemci ikisini de cezaya sokmuş.
Ve bu maçın hakemi bu sezon klasman düştü, 4. hakemi ise klasman yükseldi.
Bu olayı mevcut MHK için hiçbir anlam ifade etmese de gözlemcilere ve hakemlere örnek olsun diye yazdım.
Hayatta her şey hakemlik ya da gözlemcilik değil. Bu iki hakem bir klasman ya da bir maç fazla alabilmek için birbirlerini satmamışlardır.

TFF Genel Sekreterliğine!
Uzun bir süredir Süper Lig ve TFF 1. Lig hakemlerinin atletik testleri şeffaf bir şekilde yapılmamaktadır. Tarih, saat ve yeri her zaman saklanmaktadır.
Bu durum, birtakım spekülasyonlara sebep olmaktadır.
MHK ve iletişim departmanlarınız bu konuda şeffaf değiller.
Gerekirse TFF Yönetimi ile görüşüp bu konuda Genel Sekreterlik olarak biz gazetecileri bilgilendirmenizi talep ediyorum.