MHK artık yönetemiyor!

A -
A +

Önceki hafta 8 gün içinde (10-18 Şubat) 2 ve 3. liglerde toplam 135 maç oynandı!
135 maçta; 540 hakemlik ve 135 de gözlemcilik görevi olmak üzere toplam 675 kişiye görev dağıtıldı.
Buna Süper Lig ve TFF 1. Lig’i de eklediğinizde korkunç bir mesai ve ekip çalışmasına ihtiyaç var.
Mevcut MHK’nın bunu başarıyla yapabilmesine imkân ve ihtimal yok.
MHK 9 kişi!
Yusuf Namoğlu, Bedri Dölkeleş ve Serdar Tatlı bu işi yapmaya çalışıyor!
Murat Ilgaz, UEFA ile iletimi sağlayan üye.
Kalan 5 kişi sembolik! Etiketleri ve isimleri var o kadar!
3 kişi hakem-gözlemci eğitimini verecek.
Tayinleri yapacak; hakem ve gözlemci raporlarını inceleyecek.
Ve sağlıklı bir ölçüm ve netice alınacak!
Nitekim MHK bugün bu işi idarî olarak yapamıyor.
Geldiğimiz nokta şu; bazı insanlar “kendileri olmasa” liglerin oynanamayacağını sanıyor. 

Hakemi ararsan, kimyasını bozarsın!

A Klasman Hakemi Abdullah Yılmaz geçen hafta hakemlikten istifa etti. Yaşanan süreci MHK’dan daha çok daha iyi biliyorum. Bir kısmını paylaşayım.
1) Bir MHK Başkanı; 2. Lig maçına tayin ettiği hakemi telefonla niye arar? Başkanvekilin ya da bölge sorumlusu, hakemi arasın, uyarılarınızı iletsin. Başkan iyi niyetle aramıştır. Kabul. Ancak hakemin kafası karışır. Nitekim karışmış.
2) Geçen yıl yazmıştım. Gümüşhane-Menemen play-off maçına Trabzon hakemi Abdullah Yılmaz, Silivri-Erbaa play-off maçına Edirne hakemi Özgür Yankaya atandığında MHK’nın coğrafya bilgisi çok zayıf demiştim. Nitekim hem Menemen, hem Erbaa kulüpleri bu atamalara tepki göstermişti. Geçen hafta Menemen-Afyon maçına 40 hakemden biri atanmaz dense; atanmayacak hakem Abdullah Yılmaz’dır. MHK bunu atlamış. Değiştirmeye de cesareti yok. Olacak tepkinin de farkında.  
3) Abdullah Yılmaz, MHK’yı suçlayarak istifa etti. Ertesi gün MHK ancak saat 16.00’da cevap verebildi. Hakemin bir çocukluğuna inmemişler! Bütün sicilini döktüler. Kendilerini savunmak için hakemin eksik ya da kusurlarına sığınmak bir suçluluk psikolojisidir. Madem bu kadar hatası var; niye en fazla maç alan 5 hakemden biri? 
4) Son günlerde Yusuf Namoğlu ve Bedri Dölkeleş’in mesailerine bir şey daha eklendi. Savunma ve bülten kaleme almak. Ne yazık ki; bu savunmalar işe yaramıyor. Daha fazla yıpranmalarına sebep oluyor. Kendilerine çok az kalmış olan güven, hızla sıfıra doğru gidiyor.

Peki, çare ne?

Riva’daki TFF yöneticileri her şeyi biliyorlar!
Bir sürü danışmanları var!
Bu sütunlar hep eleştiri yeri değildir. Çoğu zaman da çare de üretiriz.
MHK ve hakem konusu başınızı çok ağrıtıyor. Daha da ağrıtacak. Acizane birkaç tavsiyem olacak!
1) MHK acilen Riva’dan başka yere taşınmalı.
2) Merhum Hasan Doğan’ın yaptığı gibi hiçbir TFF yöneticisi MHK ile temas kuramamalı.
3) Kulüplerin en kolay ulaştığı kişi MHK Başkanı olmamalı.
4) Hakem olsun, gözlemci olsun TFF’ye karşı hiçbir zaman açık ve samimi konuşmaz. Ancak bu 40 hakemin nasıl bir MHK Başkanı ve MHK istediğini öğrenmek çok zor değil.
5) TFF seçimine 16 ay kaldı. Mevcut uygulamalarla kimseye yaranabildiniz mi? Sizi takdir eden var mı?
6) UEFA normlarını ölçü almış, teknolojiyi kullanan, bilgiye önem veren, işine kimseyi karıştırmayan TFF’ye istendiğinde doğru bilgi aktaran MHK lazım.
7) Hakeme ve gözlemciye hakaret etmeyen, onlara değer veren, onları anlayacak bir MHK’ya ihtiyaç var. 
Ama bence siz bu MHK’dan çok memnunsunuz.
Memnun olmasanız; bir gün bile bu MHK ile göreve devam etmezsiniz.

Çok lazımdı!

Türk hakemliğinin “1 numaralı” meselesi mentör yaşının 65’e kadar olmasıydı.
Geçen hafta talimat değişikliğiyle yaş sınırını 70 yaptılar!
Bilmiyorum UEFA ve FIFA’nın haberi oldu mu; çünkü bu konuda çok dertliydiler!
“Mentörler 70 yaşına kadar çalışamazlarsa Türk hakemliğini felaket bekliyor” diyorlardı!
Sağ olsun; TFF, MHK’nın haberi olmadan çok seri bir şekilde işi çözdü. Aydınlık günler bizi bekliyor!
Şunu unutuyorlar; Hakem Derneği Başkanı sandıktan çıkacak, atamayla gelmeyecek. 
Ulusal gözlemci yaşı 65’ten 60’a düşürüldü.
Hakemler rehin kaldı, gözlemcilerin gözlemciliği gitti, dilekçelere muhatap bulunamadı! Ama kimsenin kılı kıpırdamadı.
Böyle kişiye özel düzenlemeler, TFF’nin saygınlığına gölge düşürüyor.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.